KURBAN BAYRAMI VE YARDIMLAŞMA
Tuncel Yılmaz
Kurban bayramı yaklaşırken her bayram zamanında olduğu gibi birçoğumuzun aklında ‘nerede o eski bayramlar’ düşüncesi ortaya çıkıyor. Geçmişi, gençliğimizi, anne babalarımızın koruması altında olduğumuz çocukluk günlerimizi özlüyoruz elbette fakat bu düşüncenin altında yalnızca bu özlem, bu nostalji hissi yok.
1980’li yıllarda çok hızlı bir şekilde başlayan toplumsal yaşamdaki değişim, 1990’ların ortalarından itibaren artık önü alınamaz bir hale geldi ve özellikle internetin, akıllı telefonların tüm evrenimizi kapladığı son dönemde yaşadıklarımız, geçmişteki toplum yapısı ile ilişkimizi hemen tamamen kopardı. Artık bambaşka bir yaşamın içerisindeyiz. Kalabalıklaşan kentler, birbirini tanımayan komşular, hiç bitmeyen bir yetişme telaşı ve sürekli stres, günümüz insanını şekillendiren en önemli etkenler arasında yer alıyor.
Tüm bunları bir araya getirince geçmişimizde en özel günler arasında yer alan bayramlar da şekil değiştirdi. Artık birçoğumuz kurban bayramlarında kendimiz kurban kesmektense hayır kurumlarına bağış yapmayı tercih ediyoruz. Apartman ve kent yaşamında bu bayramın eskiden olduğu gibi geçirilmesini düşünmek pek de mümkün değil zaten. Geçmişte kurban bayramlarında kesilen hayvanın çoğunluğu dağıtılırken bugün bağış yapmaktansa kurban kesmeyi tercih eden aileler çoğunlukla az bir miktar et dağıtıp kalan kısmı derin dondurucularında yıl boyu tüketilmek üzere depolamayı tercih ediyorlar. Elbette herkesin kendi bileceği iştir ama amaç kurban etmek ise sonucun böyle olmaması gerektiği düşüncesindeyim. Evet, günümüzde et fiyatları aldı başını gitti. Almak, tüketmek eskisinden çok daha zor bugün. Yine de bayramı anlamıyla bütünleştirmek istiyorsak işin yardımlaşma boyutunu da es geçmemeliyiz diye düşünüyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: