BASKETBOLDA TARİHÎ BAŞARI

Fenerbahçe Beko, geçtiğimiz akşam tarihî bir zafere imza attı. THY Euroleague’de dörtlü finale çeyrek finalin deplasmanda yapılan son maçında kazanarak ulaşan ilk takım olma başarısını gösteren Fenerbahçe Beko, Türk basketbolunun yüzünü bir kere daha ağarttı.

Avrupa’nın basketbolda kulüpler bazındaki en büyük ve önemli organizasyonu olan THY Euroleague, daha önce de Fenerbahçe ve Anadolu Efes’in başarı gösterdiği dörtlü finallere katıldığı, hatta şampiyon oldukları bir platform. Bu organizasyonu, bir açıdan futboldaki Şampiyonlar Ligi’ne benzetmemiz mümkün. Hem bu kupada hem de basketboldaki diğer Avrupa kupalarında birkaç on yıldır kulüp takımlarımız önemli başarılara imza atıyorlar.

Basketbolun yanında voleybolda da Türk takımları tarafından son yıllarda çok önemli başarılar elde edildi. Bunları hepimiz gururla takip ettik; çok takip etmeyenlerimiz bile başarılardan haberdar olunca gururlandılar, mutlu oldular. Peki, voleybol ve basketboldaki bu gibi başarılara futbolda yaklaşamamamızın nedeni nedir acaba?

Öyle ya, madem ki bazı bireysel sporların yanında takım sporlarında da önemli başarılar kovalayabilen, kupalar kazanan bir ülke olabildiysek neden en popüler spor olan futbolda benzeri işleri gerçekleştiremiyoruz? Bunun onlarca nedeni sıralanabilir elbette ama bana öyle geliyor ki en temel gerekçe, bütçelerin yeterince akıllıca yönetilmemesi olmalı. Evet, Avrupa kulüplerinin futbolda kendi takımlarına ayırdıkları bütçe ile öne çıkan Türk takımlarının bütçeleri pek de kıyaslanabilecek seviyelerde değil ne yazık ki. Ancak buna rağmen daha düşük bütçelerle başarıya ulaşan takımlar olmuyor mu? Bunu iyi okuyup değerlendirmelerimizi ona göre yapmamız ve planlamalarımızı da bu doğrultuda yaşama geçirmemiz gerekiyor sanki.

Tabii ki hep söylediğim gibi en popüler olmasına rağmen tek spor branşı futbol değil. Dolayısıyla futbol dışındaki branşlardaki başarılarımız asla küçümsenmemeli fakat diğerlerinde hep zirveye yarışırken futboldaki durumumuz da beni hem düşündürüyor hem de üzüyor…