SEÇMEN MESAJINI VERDİ

31 Mart yerel seçimleri, Türk demokrasi tarihinin önemli dönüm noktalarından birisini oluşturdu. Genel seçimlerin üzerinden yalnızca on ay geçmiş olmasına rağmen sonuçlar, genel seçimdekinden oldukça uzak çıktı. Dün akşamdan bu yana seçimlerle ilgili hemen tüm yorumlarda sonuçların 1989 yerel seçim sonuçlarına benzerliği konuşuluyor.

Gerçekten de sosyal demokrat oylar, tıpkı 1989’daki gibi bir artış gösterdi ve ana muhalefet partisi olan CHP tarihî bir zafere imza attı. Bu, tüm Türkiye’ye yayılan bir olgu olarak önümüzde duruyor. Bir taraftan CHP’nin yükselişi, bir taraftan da iktidarın yıpranmışlığı şeklinde yorumlanabilecek bu sonuç, çeşitli mesajlar içeriyor. Mevcut ekonomik durumun, vatandaşın cebine yansıyan sıkıntıların sandığa yansıdığı apaçık bir biçimde ortada duruyor.

Seçim sonuçları netleştikten sonra liderlerin yaptığı konuşmalar, büyük bir olgunluk içeriyordu. Hem iktidar hem de muhalefet liderleri son derece aklıselim içeren yorumlarıyla, kazananın Türkiye ve demokrasi olduğu vurgusu taşıyan açıklamalarıyla demokrasimiz adına da olumlu mesajlar verdiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP lideri Özgür Özel’in konuşmaları, yaklaşık bir yıldır devam eden seçim süreçlerinin gerginliğini bir kenara bırakmak ister gibiydi. Bana kalırsa da ülkemizin menfaatleri bunu gerektiriyor.

Bundan sonra ne olacak, vatandaşları nasıl bir süreç bekliyor, gibi soruların cevaplarını ise önümüzdeki aylarda daha net bir şekilde göreceğiz. Öyle ya da böyle en azından şimdilik seçim maratonu sona erdi. Her zaman mevcut olan erken seçim ihtimalini bir kenara koyarsak ülkemizi seçimsiz dört yıl bekliyor. Bu süreçte herkesin sandıktan çıkan sonuçları, seçmenin tavrıyla ortaya koyduklarını dikkatlice incelemesi, gerekli dersleri çıkarması gerekecek.