YEREL YÖNETİMLER VE MÜZELER
Son yıllarda ziyarete açılan yerel müzelerin sayısında sevindirici bir artış söz konusu. Kent arşivi, kent belleği, tanıtım merkezi veya kent müzesi gibi adlarla açılan bu kurumlar, yer aldığı bölgenin tarihini hem o kentte yaşayanlara hem de o kenti ziyaret edenlere aktarma amacını taşıyor. Asıl sevindirici olan husus şu ki belediyeler bu konuya gerçekten ciddi şekilde eğilmeye başladılar.
Son aylarda yakınlarımızda üç yeni müze daha ziyarete açıldı. Bunların birisi Dikili Kent Arşivi ve Tanıtım Merkezi, ikincisi Denizli Kent Müzesi, diğeri de geçtiğimiz gün açılışı yapılan Adala Atatürk Evi ve Millî Mücadele Müzesi oldu.
Müzeler, günümüzde eğitimin çok önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Her yaştan öğrenci, yaşadığı kenti, kentin kültür ve tarihini ya da bölgenin geçmişini müzelerden rahatlıkla öğrenebilir. Geçmişte ne yazık ki çoğunlukla eskiliği belli olan ve hiçbir çekiciliği olmayan nesnelerin sergilendiği, yine ne yazık ki genelde asık suratlı bekçilerin nezaretinde ziyaret edilen mekânlar olan bu kurumlar, günümüzde çok daha cazip, etkileyici tekniklerle anlatımın yapıldığı, her yaştan insanın keyif aldığı kurumlar haline geldiler.
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde projelerini, vaatlerini açıklayan Türkiye’nin farklı yerleşim yerlerindeki bazı adaylar da müze yapacaklarını vaat ediyorlar. Eğer bu iş adayların projeleri arasına girdiyse gerçekten de bir karşılığı var, demektir. Elbette yerel yönetimler sadece oy alınabilecek işler yapmakla yetinmemelidir. Oy almanın yanı sıra hiçbir siyasî getirisi olmasa bile bazı işler kamu yararı gözetilerek yapılmak mecburiyetindedir. Beni mutlu eden nokta şu ki müze açmak, adayların vaatleri arasına dahi girmişse demek ki bu da artık oy getirebilecek işler arasına girmiş demektir. Toplumun böyle bir beklentisinin varlığı da kesinlikle kültürel anlamda olumlu bir gelişme şeklinde kabul edilmelidir.
Yorumlar
Kalan Karakter: