GÜZELLİK ANLAYIŞIMIZ DEĞİŞİYOR MU?

Her dönemin kendisine has bir güzellik anlayışı olduğu doğrudur. Konuyla ilgili olarak yapılan araştırmalarda, döneme ait edebî metinlerde orta çağlarda yaygın olarak güzel olduğu düşünülen kadın ve erkeklerle günümüzdeki yaklaşım arasındaki farkın küçümsenmeyecek derecede olduğu açıkça görülüyor. Bunu 17, 18. yüzyıllara ait bazı portrelerde de rahatlıkla görebiliyoruz.

Her ne olursa olsun bugünlere gelinene dek değişmeyen, ‘güzel’in tek bir geçerli tanımının olmadığı gerçeğidir. Güzel olduğu düşünülen kadın ya da erkeğin belirli özellikleri vardır ancak bu özellikler,  sadece genel geçer bazı yönlere işaret eder. Ağzının yüzünün –eski tabirle- mütenasip olması gibi nispeten yuvarlak tanımlardır bunlar. Bugüne gelindiğinde ise toplumun önemli bir kesiminde, özellikle gençlerin birçoğunda çok standart, kalıplaşmış bir güzellik anlayışının oluştuğunu görmekteyiz.

Estetik cerrahî operasyonları, günümüzden birkaç on yıl önce yaygınlaşmaya başladı. Bu uygulamalar, ilk olarak bazı ünlü isimlerin yaptırdığı, fiziksel olarak yaşlanmayı geciktiren ya da aslında var olmayan çeşitli unsurların vücuda eklendiği prosedürlerdi. Yüz gerdirme işlemleri ve silikon eklemeleri bu anlamda örnek olarak öne sürülebilir. Ancak artık iş öyle bir hale geldi ki gencecik kızlarımız, hatta delikanlılarımız dahi güzellik merkezlerinde yaptırdıkları işlemlerle şekilden şekle girmeye başladılar. Herkesin vücudu kendisine aittir ve bizlere de bu konuda yorum yapmak düşmez fakat sokağa çıktığımda karşılaştığım hepsi birbirinin aynı dudaklara sahip kadınlar ve kaşlarına aynı şeklin verildiği erkekler beni benden alıyor son birkaç yıldır. Elmacık kemikleri aynı şekilde törpülenmiş, alnı tornadan çıkmışçasına birbirine benzeyen insanlar doldurmaya başladı sokakları. Tüm bunlar bana çok itici geliyor. Bir de bu işlemler yapılırken çekilen eziyet ve harcanan paralar düşünülünce ister istemez ‘ne gerek var bunları yaptırmaya’; ‘ne gerek var kendinize eziyet etmeye’ diye soruyorum. Yine de az önce ifade ettiğim gibi, herkesin kendi bileceği iş nihayetinde…