BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ
Edebiyatımızın önemli isimlerinden olan Orhan Veli Kanık, böyle demişti. Onun bahsettiği güzel havalar, bahar aylarına özgü, insanın aklını başından alan, çalışmaktansa doğada tembellik etmeyi çağrıştırıp insanın kanını kaynatan havalardı. Fakat bizim konumuz o havalar değil.
Bugün, 8 Ocak. Artık soğukların çoktan bastırmış, kara kışın gelmiş olması beklenen günlerdeyiz. Hatta aralık ayından itibaren soğuk havayı iyiden iyiye hissetmemiz gerekiyordu normal koşullarda. Ancak bugüne geldik; daha kış öyle pek de yoğun bir şekilde gelmiş değil. Doğu Anadolu ya da İç Anadolu’nun bazı kesimlerinde elbette Ege’ye göre daha sert bir hava hâkim ama oralarda da mevsim normallerine göre beklenen soğuklar henüz bastırmadı.
Meteoroloji uzmanlarının tahminlerine göre birkaç gün içerisinde sıcaklıklar aniden düşecek ve o eski yıllarda yaşanan soğuklar, hepimizi titretecek. Hava koşullarının o kadar sert olmaması hepimizi maddî anlamda rahatlatıyor aslında. Kömür ya da doğalgaz harcamalarımız, bu doğrultuda gerçekleşiyor ne de olsa. Ama kışın gecikmesi ya da hakkıyla yaşanmaması, tarımsal dengeyi de allak bullak ediyor diğer yandan. Bunun sonucunda da yaz aylarında yiyeceğimiz meyve ve sebzelerin üretimi sıkıntıya giriyor.
Yaşamın her alanında olduğu gibi burada da iki yönlü bir durum söz konusu dolayısıyla. Bugünlere kadar pek üşümedik; kış tam anlamıyla gelmedi. Öyle görünüyor ki geldiğinde gitmek bilmeyecek. Tam da bu yüzden yazıya başlık olarak Orhan Veli’nin meşhur dizesini koydum. Umarım mahvolmayız; iklim değişikliğinin acısını çekmeyiz.
Yorumlar
Kalan Karakter: