Son yıllarda toplum olarak hayvanlara bakışımız çok değişti; olması gereken yöne doğru evrildi. Yirmi otuz yıl öncesinde sokak hayvanlarına yaklaşımımızla bugünkü bakışımız arasında dağlar kadar fark var. Sadece sokak hayvanları da değil; insana aktif bir tehdit yaratmayan tüm hayvanlar için düşüncelerimiz bugün çok daha olumlu. Yaklaşım değişikliğindeki fark gibi geçmişe göre bugün ev hayvanlarının sayısında da müthiş bir artış söz konusu…
1980’li yıllara kadar sokak köpekleri, yerel yönetimler tarafından katledilirken günümüzde çok şükür ki böyle bir cümle kurarken bile tüylerimiz diken diken oluyor. Bugün sokakta yaşayan bu canlıların çoğalmaması için kısırlaştırma protokolleri uygulanıyor sadece.
Şu anda birçoğumuzun evinde bizlere bir kedi ya da köpek eşlik ediyor. Hemen her apartmanın bir dairesinde bu can dostlarımızdan birisi veya hiç değilse muhabbet kuşu, balık gibi başka canlılar, yaşamı insanlarla paylaşıyor. İnsanların onlarla ilgili bilinci, onlarla olan samimiyeti arttıkça sokaktaki canların da insanlara karşı tutumu değişiyor. Demek istediğim şu: Geçmişte sokak köpeklerinin bir insana saldırması, bir çocuğu ısırması çok sık rastlanan olaylardandı. Hatta gazeteciler arasında, “Köpek insanı ısırması haber değildir; insan köpeği ısırırsa haber olur.” şeklinde bir söylem vardı. Günümüzde ise artık bu tür olayları neredeyse hiç duymuyoruz. İnsanlar onları sevdikçe onlar da insanlarda ürkmüyor ve böylelikle insanlara zarar da vermiyorlar.
Toplum olarak birçok eksiğimiz var; birçok konuda eksiğimiz, zaaflarımız bulunuyor. Pek çok konuda her geçen gün daha kötüye gittiğimizi, mazideki değerlerimizden uzaklaştığımızı söylüyoruz. Hayvanlara yaklaşımımız, onlarla olan ilişkilerimiz ise ne mutlu bizlere ki iyi yönde ilerliyor ve inanıyorum ki zaman zaman duyduğumuz, gördüğümüz bu konudaki kötü örnekler de kısa süre içerisinde tamamen yok olup gidecektir.
Yorumlar
Kalan Karakter: