Hepimizin, herkesin çocuğu, çocukları çok değerli elbette. Dolayısıyla bu başlık hiçbirimizi yadırgatmayacaktır. Son yıllarda anne babalarda çocuklarına karşı gelişen ve eskisine oranla çok daha üst düzeyde var olan bir hassasiyet söz konusu. Bu yazıda biraz bu konudan bahsedeceğim.
Eskiden ailelerimizin çok küçük yaşlardan itibaren çocuklarına öğrettiği temel kurallar mevcuttu. Başkasını rahatsız etmemek, dışarıda oyun oynarken yapılması ya da yapılmaması gerekenler, arkadaşlarına nasıl davranacağı, büyüklerine nasıl yaklaşacağı gibi birçok temel kavram, çocuklara çok küçük yaşlarından itibaren aileleri tarafından öğretilmeye başlar; okullarda da bu konular ayrıca işlenirdi öğretmenler tarafından.
Şimdi de evlatlarına bu şekilde yaklaşan, dengeyi kaçırmayan anne babalar var çok şükür ki. Ancak günümüzde en çok rastlanan anne baba tipi ‘benim çocuğum çok değerli’ diyen ve çocuğuna bırakın herhangi bir şekilde müdahale edilmesini, kendileri dahi müdahale etmeyen, sonsuz bir özgürlük alanı bırakan ebeveynlerden oluşuyor. Böyle bir ortamda yetişen çocuklar da o sonsuz özgürlüklerinin tadını giderek şımararak, kendilerinden başka hiçbir şeye önem vermeyerek çıkarıyorlar.
Tam da burada en başa dönüyoruz. Anne babalar, ‘benim çocuğum çok değerli’ diyerek çocuklarına tüm bu yapmaması gerekenler konusunda fırsat tanıyınca huzur bozuluyor; bireyler arasında anlaşmazlıklar ortaya çıkıyor. Evet, hepimizin çocuğu çok değerli ama hiçbirimizin çocuğu kendi alanının dışında, başkalarının haklarına müdahale edecek, o haklara tecavüz edebilecek kadar değerli değil. Tabi bunu anne babalara anlatabilmek lazım. Bu şekilde yetişen çocukların geleceği, dolayısıyla toplumun geleceği pek de iyi görünmüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: