“Herkes ne çok yalan söylüyordu. Sürekli yalan söylüyorlardı. Karılarına, kocalarına, çocuklarına, akrabalarına, komşularına, patronlarına, çalışanlarına. Yakalandıkları zaman da utanmıyorlar, inkâr ediyorlar ya da yeni bir yalan söylüyorlardı.”
Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir kitaptan aldım bu cümleleri. Ayfer Tunç’un Kuru Kız adlı romanından. Okuduktan sonra da çok etkilenerek ve tedirgin olarak bir süre düşündüm: Biz hangi ara, ne zaman bu kadar yalancı olduk? Kendimi de dâhil ediyorum elbette. Gerçekten de hepimiz ne kadar çok yalan söylüyoruz! Hem kendimize hem de karşımızdakilere…
Çocukluğumuzda bizlere hem anne babalarımız hem de öğretmenlerimiz tarafından ilk öğretilenlerin başında geliyordu yalanın kötülüğü, yalan söylemememiz gerektiği. Kendi iyiliğimiz için de toplumun menfaatleri için de yalan söylememeliydik. Hatta bir kabahatimiz olduğunda yalana müracaat etmeden suçumuzu belirtirsek affedileceğimiz söylenirdi büyüklerimiz tarafından. Böyle durumlar olduğunda eğer gerçeği gizlemeden, yalansız bir şekilde söylersek affederlerdi de.
Bizler de kendi çocuklarımızı bu şekilde yetiştirdik. Yalanın ne kadar kötü bir şey olduğunu, ne olursa olsun insanın dürüst olması gerektiğini bellettik kendi evlatlarımıza. Buraya kadar her şey iyi, hoş… Ama bugün topluma baktığımızda eşlerin birbirlerine, müşterinin esnafa, esnafın müşteriye, evladın anne babaya, öğrencinin öğretmene; kısaca hepimizin birbirimize sıkışınca hemen yalan söylediğimizi görüyoruz. Ne zaman kaybettik dürüstlüğümüzü? Doğruyu söylemenin güzelliğini hangi arada unuttuk?
Bugün birkaç kişi bir araya geldiğimizde sohbetin dönüp dolaşıp geleceği yer bellidir: “Ne olacak bu memleketin hali?” Memleketin hali, iyiliği tabii ki her daim gündemindedir. Fakat bu konuyu konuşurken dahi birbirimize karşı sonuna kadar dürüst davranabiliyor muyuz? Biraz da bunu düşünmemiz gerekmiyor mu? Ben düzelirsem, biz düzelirsek, düzgün olursak toplum bu sıkıntılardan, bu dertlerden kurtulmayacak mı? O zaman başlangıçta benim yalandan uzak durmam gerekiyor. Bizim, hepimizin dürüst olmaya, dürüstçe davranmaya ihtiyacımız var. Belki de daha önce hiç olmadığı kadar…
Yorumlar
Kalan Karakter: