Hepimiz daha rahat yaşamayı, her istediğimize ulaşmayı, çocuklarımızın daha rahat, daha müreffeh bir yaşam sürmesini isteriz elbette. Kim istemez ki canının her çektiğini satın almayı? Buraya kadar her şey normal ancak son yıllarda giderek artan bir kısa yoldan zengin olma sevdası sardı neredeyse tüm toplumu.
Eskiden de vardı define bulup zengin olmak isteyenler. Elden ele haritalar, kulaktan kulağa işaretler dolaşırdı şurada bilmem kimin hazinesi gömülü, burada şöyle çok miktarda altın var diye. Bu uğurda birçok insan varlarını yoklarını harcadı. Az emekle zengin olacağım diye kimler kimler ellerinde avuçlarındakini ve tüm emeklerini heder ettiler bu uğurda.
Son yıllarda defineciliğin yanında borsa ve sanal paralar peşinde koşanların sayısı inanılmaz oranlarda arttı. Aslında ciddi bir ekonomik veri okuma bilgisinin dayandığı bu iki alanda yapılan yatırımlar, birçok yatırımcı farkında bile olmadan kumara dönüşmeye başladı. Şu ana kadar borsada var olan trendin de etkisiyle bu alanda ciddi oranda para kaybeden çok insan olmadı belki ama özellikle sanal para yatırımcılığı çok canlar da yakmadı değil. Korkarım ki borsada da yakın bir gelecekte benzeri bir durum yaşanabilir. Yanlış anlaşılmasın, ben de ekonomiden çok anlamam ama sürekli yukarı seyirli bir yatırım enstrümanının varlığı pek mantıklı gelmiyor. Öngörümün kökeni yalnızca buna dayanıyor. Ne yazık ki bu alanda yatırım yapan birçok vatandaşımız aldığı risklerin de çok farkında değil. Umalım ki çok canlar yanmasın, kolay para kazanacağım umuduyla insanlar ellerindeki, avuçlarındakinden de olmasın…
Yorumlar
Kalan Karakter: