SOSYAL MEDYA “FENOMENLERİ”
2006-2007 yılları ve sonrasında Facebook’un giderek yayılmasıyla birlikte yaşamımıza ‘sosyal medya’ diye bir şey dâhil oldu. Facebook’un ardından Twitter, YouTube ve Instagram da bu yeni medyanın en çok kullanılan kanalları arasındaki yerlerini aldılar. Bir de TikTok diye bir şey var ki, o başlı başına bambaşka bir dünya.
Şu anda hemen hepimiz günümüzün çok önemli bir bölümünü telefonumuzdan sosyal medya kanallarından herhangi birisine ya da birkaçına girerek geçiriyoruz. Kim, kiminle, nerede, ne yapmış; kim nerede ne yemiş ve hatta kimin evi diğerlerinden daha güzel gibi çok ama çok gerekli soruların yanıtlarını da böylelikle öğrenmiş oluyoruz. Muhtemelen her gün birkaç saatimiz bu çok ama çok gerekli bilgilerle aydınlanarak geçiyor. Artık dilimiz ile dedikodu yapmaya da gerek kalmadı, gıybet etmeye de gerek kalmadı. Her şey ayan beyan ortada. Kimsenin kimseden gizlediği, sakladığı hiçbir şey kalmadı.
Bir de bunlar yetmezmiş gibi son derece anlamsız bir şekilde ‘sosyal medya fenomeni’ diye adlandırılan tipler çıktı ortaya. Para nasıl harcanır, onlardan görüyoruz. Zenginler nasıl bir hayat sürer, hepimize anlatıyorlar. Eskiden görgüsüzlük olarak kabul edilen ne varsa bugün makbul olarak hepimize istemesek bile servis edilir hale geldi. Sonra da servetlerinin kökeni belli olmayan bu arkadaşlar hakkında emniyet birimlerimiz arka arkaya operasyonlara başladı. İşin sonunu merakla bekliyoruz. Hukukî süreç hakkında yorum yapmak haddimiz değil elbette. Fakat ‘fenomen’ denen bu arkadaşların yaşadıkları, sosyal medyada servis ettikleri milyonlarca insanın ilgisini çekmeye, merak konusu olmaya da devam ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: