SİYASET VE GÜRÜLTÜ
Yine bir seçim rüzgârı içerisindeyiz. Yaklaşık iki ay sonra yerel seçimler gerçekleşecek. Bizde seçim havasına girildiğinde aday ve parti yöneticilerinin sahaya inerek gidilmedik yer bırakmamak adına birbirleriyle rekabetlerinin yanında bir de ne yazık ki gürültü yarışı başlıyor. Otobüsler, dolmuşlar, otomobiller ses sistemleriyle donatılıp memleket sokaklarında gezen birer seçim ofisi haline getiriliyorlar. Tabii üzerlerindeki ses sistemleri süs değil. Her partinin aracı ya da araçları, siyasi mesajlarını verecek, kendi adayını övecek şarkılar, türkülerle sokaklarımızı birkaç ay boyunca şenlendiriyor.
Şenlendiriyor mu gerçekten? Müthiş bir gürültüyle camları sallayan bu müzikler son dönemdeki moda tabirle ‘seçmen davranışı’nı gerçekten etkiliyor mu? Daha anlaşılır bir şekilde soralım: Müziğe göre oy vereceğimiz parti veya adayı değiştiriyor muyuz? Hiç de öyle olmadığını düşünüyorum ben şahsen. Bu araçlar ve kocaman hoparlörleri sayesinde bu iş ile meşgul olan insanların maddî gelir elde etmesi dışında topluma hiçbir fayda sunulmadığı kanaatindeyim.
Hastası var, yaşlısı var, hatta sınavlara hazırlanmakta olan öğrencisi var… Tüm bu insanları gümbür gümbür bir sesle rahatsız etmenin anlamı var mı? Olmazsa olmaz, diyecektir siyasetçiler bu soruya cevap olarak. Ancak ben onları bir kere daha düşünmeye, bu işi yapacaklarsa bile en azından sesi daha az açmaya davet edeceğim.
Şimdiye kadar çok fazla gürültüye maruz kalmadık çünkü henüz seçim atmosferine yeni yeni giriyoruz, gireceğiz. Tahminim ne yazık ki birkaç hafta içerisinde memleketin yine gürültüden geçilmeyeceği yönünde… İnşallah yanılırız, geçmiş seçimlerdeki kadar gürültü olmaz. Olmamalı da. Eğer her geçen gün, demokrasi ve insanlık yönünden bir adım daha ileriye gidiyorsak bu gürültünün azalması, hatta ortadan kalkması gerekiyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: