AK Parti 2. Olağanüstü Kongresi’ni gerçekleştirdi.rnrnBinali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım platformdan salonu selamlarken, “Recep Tayyip Erdoğan” şarkısı çalınıyordu.rnrn rnrnDavutoğlu çifti aynı selamlamayı yaparken Kiziroğlu’ndan uyarlama, “Davutoğlu Ahmet Hoca” şarkısı...rnrnKongre bu farkla başladı.rnrnrnrn12 Eylül 2015’te gerçekleştirilen kongrede, odağında Yıldırım’ın yer aldığı MKYK depremi yaşanırken, “Erdoğan ağırlığı” çok vurgulanmıştı.rnrnDünkü kongre için verilecek özet ise daha net.rnrnDünkü kongrenin adı başkanlık kongresidir.rnrnBaşkanlık sistemine dönük köklü değişikliğin gerçekleşmesi hemen mümkün görünmese de, sistem değişikliği için partili cumhurbaşkanlığı seçeneği bir geçiş olarak denense de ya da 2019’a kadar mevcut sistemle devam edilse de kongreyle kurulan yeni düzenin adı değişmeyecektir.rnrnDün, salonda bulunan ya da bulunmayan bütün siyasi aktörlerin en hakiki mesajları verdiği bir AK Parti Kongresi’ne tanık olduk.rnrnBu gerçeklere Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la başlamak gerekiyor.rnrnErdoğan kongreye, “Cumhurbaşkanı yemini ettiğim gün, AK Parti ile hukuki bağım kesilmiş olabilir, ama sizlerle gönül bağım hiç bir zaman kesilmedi, inşallah hiçbir zaman da kesilmeyecek. Önümüzdeki dönemde yeni anayasa ve yeni yönetim sistemi arayışları çerçevesinde Cumhurbaşkanı ile siyasi kadrosu arasındaki işbirliğini olumsuz etkileyen bu çarpık uygulamanın giderileceğine inanıyorum” mesajını göndererek istikameti bir kez daha çizmiş oldu.rnrnBu istikametin sadece takipçisi olmayacağını, uygulayıcısı olacağını biliyoruz.rnrnAK Parti Genel Başkanlığı’na seçilen ve 65. Hükümetin Başbakanlığı’nı üstlenen Binali Yıldırım’ın konuşması da aynı gerçekçiliği yansıtıyordu.rnrnCumhurbaşkanı Erdoğan’ın oylarıyla seçildiği halka karşı sorumluluğu olduğu gerçeğinden hareketle, bu kafa karışıklığının sona erdirilmesi gerektiğini belirterek, “Başkanlık sistemine hazır mısınız?” diye sordu.rnrnGenel Başkanlığı ve Başbakanlığı devreden Ahmet Davutoğlu’nun konuşması da gördüğü gerçekler üzerine inşa edilmişti.rnrnGörevini yüzde 50’ye yakın oya sahip, kamuoyu araştırmalarında yüzde 55 bandında görülen bir partinin genel başkanı olarak bıraktığını hatırlatması gibi.rnrn“Bu durumun sizin ve milletimizin maşeri vicdanında oluşturduğu rahatsızlığın da farkındayım ama davamız bütün şahsi hallerimizin üzerindedir” sözleri gibi.rnrnBeklentilerin aksine radikal bir değişikliğe uğrayan partinin üst yönetim organı MKYK’nın oluşumu da başkanlık kongresinin gerçekliğini yansıttı.rnrnAnayasanın yüklediği sorumlulukla devlet organları arasındaki uyum konusunda yetkili olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son olarak “partimiz” ifadesinde vücut bulan yaklaşımının ağırlığını MKYK’nın oluşumunda da bütün açıklığıyla gördük.rnrnCumhurbaşkanı Erdoğan’ın, güçlü cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı ile uyumlu, icraatçı hükümet formülünün üçüncü ayağını, siyasi kararları alma ve uygulamada kendisiyle tam uyum içinde ve etkin bir parti yönetimi oluşturuyor.rnrnYeni kabine kombinasyonlarını göz ardı etmemekle birlikte 6 bakan ve 8 Genel Başkan Yardımcısı’nın MKYK dışında kaldığı bir değişiklik, yeni dönemin yönetim şifreleri açısından çok kritik bir gösterge.rnrnGenel olarak kongre salonundaki atmosfer, özel olarak ise devredenle devralanın aynı coşkuyla karşılanması sıraladığım bu gerçekliklerin ışığında yorumlanmalı.rnrnYıldırım’ın konuşma performansı da dün çok konuşuldu.rnrnSesiyle imtihanını zaman zaman kaybeden Yıldırım’ın Erdoğan’la yol arkadaşlığı ve icraatçılık üzerine kurduğu konuşmasında heyecanını gizleyememesi normaldi.rnrnAsıl mesajlarını konuşmasının ilk cümlesiyle son cümlesinde verdi.rnrnCumhurbaşkanı ile yol arkadaşlığını vurgulayarak başladı, “laf üstüne laf değil taş üstüne taş koyan bir başbakan” olacağını ilan ederek bitirdi.rnrnDevlet-hükümet-parti üçlüsünde yeni dönem başladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: