PARİS’TE BİZİM ÇOCUKLAR
Paris 2024 Olimpiyatları geçtiğimiz cuma günü yapılan açılış töreninden itibaren tartışmalarla başladı. Törende sunulan gösterilerin taşıdığı mesajlardan eşcinsellik güzellemelerine, Fransız milliyetçiliğinden Rusya ve Ukrayna’nın olimpiyatlara dâhil edilmeyip İsrail’in gönül rahatlığıyla katılabilmesine kadar pek çok konu çok tartışıldı ve daha da tartışılacak. 1923’ten bu yana yüzmenin yasak olduğu ve Paris kanalizasyonunun karıştığı da bilinen Seine Nehri’nin çeşitli yüzme branşlarına ev sahipliği yapacak olması konusuna girmiyorum bile.
Bir de işin bizleri çok daha fazla ilgilendiren tarafı var. Paris Olimpiyatlarına tarihimizin en kalabalık ekiplerinden birisiyle katılıyoruz. Daha önce hiçbir varlık göstermediğimiz ya da son dakika mücadeleleriyle katılabildiğimiz bazı branşlar arasında bu sefer madalya iddiası taşıdıklarımız bile var. Şu ana kadar bir gümüş ve bir bronz madalya almayı başardı sporcularımız. Bu sayı muhakkak ki artacaktır. Hatta madalyalarımızın işin sonunda on beş civarında olması da çok şaşırtmaz. Pekiyi, bu yeterli mi? Elbette değil. Kusura bakmayalım ama 85 milyon nüfuslu ve ekonomik olarak –şu anda sıkıntılar var olsa bile- dünyada belirli bir konumda olan ülkemizin sportif müsabakalarda çok daha iyilerini yapabilmesi, olimpiyatlarda çok daha fazla madalya alabilmesi gerekir.
Zaman zaman yazdıklarımda ısrarla aynı konuya değiniyorum: Altyapı, altyapı, altyapı! Siz, çocukluktan itibaren yetenekleri doğrultusunda bir nesil yetiştirebilirseniz her alanda başarılı olursunuz. Sporda da bu böyledir, bilimde de… Her ne hikmetse biz bunu hâlâ hakkıyla başaramıyoruz. Evet, iyiye giden yönler var. Muhakkak ki tüm sorunların tek bir günde çözülmesi de beklenemez. Fakat yıllardır atletizm camiası da bisiklet camiası, sporun tüm branşları da aynı konuyu söyleyip duruyor. Altyapınız iyi olursa başarıya ulaşabilirsiniz. Bu olimpiyatları da sporcularımız inanıyorum ki en güzel şekilde geçirecek ama en azından 4 yıl sonrası, 8 yıl sonrası için yurt içinde geniş bir yapılanmayla bugünden hazırlanmaya başlayalım. Başlayalım ki adımızdan daha çok söz ettirelim.
Yorumlar
Kalan Karakter: