KURALLAR, KURALLAR, KURALLAR

Tuncel Yılmaz

Hepimizin hayatı, belirli kurallar üzerine kurulu. Böyle de olmak zorunda çünkü bu dünyada yalnız yaşamıyoruz, kalabalık bir toplumun birer parçasıyız hepimiz. Hoş, tek başımıza olsak bile kurallı yaşamanın zararını görmeyeceğimiz kanaatindeyim.

İnsanoğlunun küçük gruplar olarak birlikte yaşamaya başladığı ilk dönemlerden bu yana çeşitli kurallar hep var olmuş. O günlerden bu yana da var olmaya devam edecek. O ilk topluluklardan itibaren kimi zaman dine kimi zaman geleneklere bağlı olarak çeşitli kısıtlamalar getirilmiş insan yaşamına. Başkasının yaşama hakkına saygı gösterme zorunluluğu olarak kabaca özetleyebiliriz bu kuralların kökenini ve asıl amacını.

Başkasına ait olana el uzatmamak, kendi canını korumak haricinde bir nedenle bir diğerinin canına kast etmemek tüm yaşamımızı çevreleyen kurallar silsilesinin en temel ikisini oluşturuyor aslına bakılırsa. Bunları da iki kelimeyle ‘hakka riayet’ şeklinde özetlemek mümkündür.

Trafikte araba kullanırken uymamız gereken kurallar da, apartman yaşamında dışına çıkmamamız gerekenler de karşımızdakinin hakkının muhafazası amacını taşımaktadır.

Toplumsal ve bireysel yaşamı düzenleyen kuralların hemen tamamı kanunlarla belirlenmiş ve koruma altına alınmıştır. Kurallara uymayanların da kanunlarda belirtilen şekilde cezalandırılması gereklidir. Toplumsal yaşamın sağlıklı olarak devam etmesi için beklenen, olması gereken budur. Ceza kurumu, yalnızca adliyelerde, yalnızca mahkemelerde tecelli etmez. İşyerinde çalışanın maaşının kesilmesi de bir cezadır, vergi dairesinin uygulayacağı müeyyideler de birer cezadır, belediyelerin zabıta marifetiyle tutulan tutanaklar hakkında uygulayacağı yaptırımlar da cezadır.

Kuralın devamlılığı, cezanın da devamlılığı ile gerçekleşir. Dolayısıyla hangi yapı veya kurum olursa olsun ceza verme görevini yerine getirmez ise düzenin devamlılığı sağlanamaz. Elbette işin özü, yine bizden yani bireylerden başlayacaktır. Her bir bireyin kurallara uyduğu en ideal yapıda herhangi bir cezaya da gerek kalmayacak; herkes de yaşamını mutlu ve huzurlu bir ortamda geçirecektir.