KİTAPLARA DAİR
Elli yıl kadar önce ülkemizde yayınlanan kitap çeşidi, bugünle kıyaslanamayacak kadar azdı. İlgililer, okuma sevdalıları yeni bir kitap yayınlandığı zaman kısa süre içerisinde haberdar olurlar ve yayınlanan eser ilgilerini çekiyorsa ulaşmak için canla başla uğraşırlardı. Çeşit az olunca kitaba ulaşmak kolay olmasa bile aralarından nitelikli olanlar da kolaylıkla anlaşılabilir durumdaydı.
Günümüzde ise durum bambaşka bir hale geldi. Her yıl binlerce, on binlerce çeşit kitap yayınlanıyor ve artık internetin, alışveriş sitelerinin devreye girmesiyle bu kitaplara ulaşmak da çok kolay. Günümüzdeki asıl mesele, bu kadar çeşidin içerisinde nitelikli olanın ayırt edilebilmesi; okurun kaliteli kitap ve yazarla buluşabilmesi. Günümüzde işi daha da karmaşıklaştıran eleştiri kurumunun da günümüzde sağlıklı bir şekilde çalışamıyor olması.
Örneklemek gerekirse Fethi Naci’den söz edebiliriz. Ölümüne dek edebiyat okurlarının çok büyük bölümünün yargılarına güvendiği, tutarlı ve çoğunlukla tarafsız eleştirileriyle bir anlamda yol gösterici bir isimdi Fethi Naci. Galiba bu işin ülkemizdeki son örneğiydi aynı zamanda. Pek çok okur için onun yazdıkları önemli ve kabul edilebilir tavsiyeler olarak görünmekteydi. Bugün ne yazık ki onun gibi başka eleştirmenler yok edebiyat dünyamızda. Hal böyle olunca da bilhassa yolun başındaki okur, el yordamıyla ilerlemek, doğru esere deneme yanılma yöntemiyle ulaşmak mecburiyetinde kalıyor. Başlangıçta ifade ettiğimiz üzere alternatif de bu kadar çok iken iyi kitabın bulunması hiç de kolay değil.
Nicelik istemediğimiz kadar mevcut ama nitelik pek de öyle değil sözün kısası. Bu, yalnızca edebiyat için değil; tüm kitaplar için geçerli bir durum. Kitap sayısının artmasından elbette şikâyet edemeyiz. Böylesi bir artışı olumlu görmek durumundayız. Yeter ki nitelikli olanlara ulaşabilelim.
Yorumlar
Kalan Karakter: