Kadın voleybol millî takımımız, geçtiğimiz hafta kazandıkları Avrupa Şampiyonluğu ile nesiller boyunca hafızalarda kalması gereken çok önemli bir başarıya imza attılar. Hem son maça kadar devam eden kendi içlerindeki uyumları hem de sportif yetenekleri sayesinde millî takım, spor tarihimizin en müstesna sayfasında yerini buldu.

Takım sporlarında millî takımlar seviyesinde 2000’lerin ilk yıllarında futbolla yakaladığımız, zaman zaman basketbol ve voleybolda ülkemizi rakipleri arasında öne çıkaran bu gibi sonuçlar, hem prestij hem de yeni yetişen kuşakların üzerinde bıraktığı etkilerle daha da değerli bir hale geliyor. Kadın voleybol millî takımımızın bu başarısı ve birkaç hafta boyunca ulusal kanallar ile sosyal medyada bu başarının gündemde kalması, muhakkak ki çocuklarımızın bir kısmında farkında olmasalar bile bir özenme uyandırmıştır. Çocuklarımızın bir vesileyle spora yönelmeleri kadar güzel bir şey de düşünülemez. Dolayısıyla bu gibi başarı hikâyelerini çok daha uzun süre gündemde tutmamız gerektiğini düşünüyorum.

Tüm bunlara rağmen tam da tahmin ettiğim gibi Avrupa şampiyonluğumuzun üzerinden henüz bir hafta dahi geçmeden bu çok değerli olay, haber bültenlerinden ve gazetelerden uzaklaşmaya başladı. Detaylı tarama yapmadım ama muhtemelen son birkaç gündür konuyla ilgili herhangi bir haber yayınlanmadı. Sosyal medya ile birlikte zaten hızlı olan haber akışı, çok daha hızlı bir hale geldi ve bu yüzden önemli olan, değerli olan birçok haber ancak birkaç gün boyunca gündemde kalabiliyor. Eğer devam eden bir turnuva değilse bu durum sportif başarı ya da başarısızlıklar için de geçerli oluyor haliyle. Ancak hem takımımızın başarısını yurt çapında iyice tescillemek hem de gençlerimizi, çocuklarımızı bu tür başarılarla motive etmek için böylesi haberlerin çok daha uzun süre gündemimizde kalması ve dolayısıyla hafızamızın biraz daha uzun süreli olması, kesinlikle ülkemizin menfaatine olacaktır.