DİLİMİZ TÜRKÇE
Bir insan topluluğunu millet yapan unsurların en başında dil gelmektedir. Kabaca söylemek gerekirse bir millet, aynı dili konuşan ve böylece birbiriyle rahatça anlaşabilen insanlar topluluğudur. Dolayısıyla her dil ve bu minvalde Türkçemizin önemi bir kere daha ortaya çıkacaktır.
Geçmişteki gazetecilere, muhabirlere, basına yansıyan haber ve köşe yazılarına bakıyorum; sonra TRT’nin o eski günlerindeki spiker ve muhabirlerini anımsıyorum. Dönüp günümüze gelince ve mesele dil olduğunda çoğunlukla ‘gelmez olaydım’ demek geçiyor içimden. Hiçbirimiz dilimize hakkıyla önem vermiyoruz. Başta yazdıkları ve söyledikleri tüm topluma ulaşan yazar, muhabir, yorumcu ve spikerler olmak üzere bu konuda hepimize, tüm Türk milletine çok ama çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor.
Bir milletin dili olmazsa çok kısa sürede yok olup gidebilir. Dilin kuralları, grameri ve telaffuzu da belirli standartlara göre gerçekleşir. O dilin tüm konuşanları bu kurallara ve telaffuza aşinadır. Eğer siz bunları allak bullak ederseniz dili bozmaya ve sonunda dilin yok olmasına giden bir süreci ortaya çıkarmaya başlarsınız. Bugün durum, ne yazık ki bu yönde ilerliyor.
Açın herhangi bir televizyon kanalının haber bültenini; yayına bağlanan muhabiri bir kenara koyalım, spiker dahi doğru düzgün konuşamıyor dilimizi. Yanlış telaffuzlar, yanlış kuruluşlu cümleler… Köşe yazarlarımızın, benim de içinde bulunduğum gazetecilerimizin çoğunun durumu da evlere şenlik. Bu hali en kısa zamanda düzeltmemiz, dilimize hep birlikte sahip çıkmamız gerekiyor. Diyeceksiniz ki; kimin umurumda? Olmalı, hem de hepimizin umurunda olmalı. Çuvaldızı başkasına batırırken iğneyi de kendimize batıralım. Hep birlikte dikkat edelim; bu konuda daha bilinçli olalım.
Yorumlar
Kalan Karakter: