DİJİTAL YAYIN PLATFORMLARI

On yıl kadar önce evde dizi ya da film izlemek için hiçbirimiz kolay kolay para vermeyi göze almazdık. Nasılsa bir sürü televizyon kanalında izlemeye yetişemeyeceğimiz çeşitlilikte her türlü program mevcuttu. Sonra nasıl olduysa oldu birçoğumuz hem de birden fazla dijital yayın platformuna abone oluverdik. Özellikle genç kuşaklar, artık yaşamlarını bu platformlar olmadan düşünemez hale geldi.

Yaşamın her alanında olduğu gibi burada da iyi ile kötü, faydalı ile zararlı birlikte bulunuyorlar. Dünyanın en kaliteli yapımları, en doğru ve taze bilgiye ulaşabileceğiniz belgeseller söz konusu platformlarda mevcutken bir taraftan da tamamen zaman öldürebileceğimiz, başından ayrılamadığımız için saatlerimizi, günlerimizi uğrunda heba edebileceğimiz diziler aynı ortamda yer alıyorlar.

Dijital yayıncılığın birçok boyutu bulunuyor. Bunlardan birisi de doğrudan doğruya maliyetlerle ilgili boyutu oluşturuyor. Yapılan iş, ücretli olduğu ve bu ortamların çoğunun dünya çapında yayınları olduğu için çok pahalı yapımlar üretebiliyorlar. Televizyonların, özellikle Türk televizyon kanallarının maliyetten dolayı cesaret edemeyeceği dizi ve filmler, bu platformlar sayesinde rahatlıkla çekilebiliyor. Yüksek maliyet çoğunlukla yüksek kaliteyi de beraberinde getiriyor. Örneğin televizyon kanallarımız, herhangi bir yapım için yatırdığını geri alamayacağı için milyon dolarları yatırmaktan çekinebilir ancak dijital yayın ortamlarında belgeseller için bile yeri geldiğinde bu yatırımlar rahatlıkla yapılabiliyor. 

Gençler artık günlerinin önemli bölümünü tabletlerinden ya da televizyonlardan bu platformların dizi ve filmlerini izleyerek geçiriyor. Bunun da faydası olduğu kadar zararlı yönleri de bulunuyor. Başlangıçta da belirttiğim gibi iyi ile kötü birlikte bulunuyor. Yaşamın her alanında olduğu gibi… Kullanım sınırımızı belirlemezsek esiri olmamız işten bile değil bu platformların. Demek ki bu alanda da izlediklerimizi, izleme sürelerimizi kararında gerçekleştirmemiz gerekiyor.