CİĞERLERİMİZ YANIYOR
Orman yangınları eskiden de olurdu. Her yıl yaz aylarında ülkemizin dört bir yanında ormanlarımızda yangınlar çıkar ve ne yazık ki her yıl bu yangınlarda önemli kayıplar yaşanırdı. Fakat son yıllarda yangınların giderek arttığına, yok olan ormanlarımızın alanının giderek büyüdüğüne tanıklık ediyoruz. Havaların da geçtiğimiz yıllara göre her yıl biraz daha sıcaklaşması, yangınların gerçekleşme oranını arttırdığı gibi söndürülme olasılığını da giderek azaltıyor.
Bu yıl da havaların aniden ısınmaya başlamasıyla birlikte yine ciğerlerimiz yanmaya başladı. Ülkemizin dört bir yanında çıkan yangınlar, hepimizi kahrediyor. Felaketlerin boyutu da giderek büyüyor. Yanan artık yalnızca ormanlarımız da olmuyor; birçok noktada köyler boşaltılıyor ve ne yazık ki evler, işyerleri ve hayvan damları da yanarak yok oluyor.
Geçtiğimiz gün Avşar ile Derbent arasında çıkan yangın çok şükür ki kısa sürede kontrol altına alındı. Öte yandan İzmir Gaziemir başta olmak üzere halen yangınların devam ettiği, ne yazık ki kontrol altına alınmadığı alanlar mevcut. Hem ormancıların hem de itfaiyecilerin işleri gerçekten çok zor. Bu durumda biz vatandaşlara düşen görev de bu felaketlerin yaşanmadan önüne geçmek olmalı. Her yıl birçok önlem açıklanıyor; vatandaşların yapması ve yapmaması gerekenler teker teker sıralanıyor. Yine de her ne hikmetse o anızlar yakılıyor; yasak denmesine rağmen biçerdöverler yangına kucak açarcasına çalıştırılıyor. Bu yıl yine bu olayların örneklerine de çokça rastladık. Yok olan bizim hazinelerimiz. İnsan neden üzerine düşeni yerine getirmez ki! Akıl almıyor ama durum maalesef böyle. Ne olur biraz daha dikkat…
Yorumlar
Kalan Karakter: