BİR KİŞİ NE YAPABİLİR?
Çoğumuz son yıllarda dertliyiz. Yaşadıklarımızdan, başımıza gelenlerden, çevremizdekilerden, televizyonda izlediklerimizden, ülkenin gidişatından vs… Dert etmeye yer ararsak sınırsız kaynağa sahibiz çok şükür. Tüm bu dertlerimize, sıkıntılarımıza rağmen çare arayışlarımız ne kadar yeterli acaba?
Genellikle düşündüğümüz, ‘ben tek başıma ne yapabilirim ki’ sorusu etrafında düğümleniyor. Dertlerimizi biliyoruz. Nelerden memnun olmadığımız, hangi hallerden dolayı sıkıntı yaşadığımız oldukça aşikâr. Hal böyleyken bizim de bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu? İşte bunları düşününce de ‘ben tek başıma ne yapabilirim ki’ diyoruz kendi kendimize.
Şöyle biraz geriye doğru gidelim. Osmanlı Devleti katıldığı savaşlardan mağlup ayrılmış; imparatorluk başkenti dahi işgal edilmiş durumda. Tüm vatandaşlarda umutsuzluk hâkim. Milyonlarca vatandaş da ya cephede şehit düşmüş ya salgın hastalıklardan, yokluklardan dolayı bu dünyadan göçüp gitmiş. İmkânları zorlamak mümkün görünmüyor; belki zorlanabilecek herhangi bir imkân dahi zaten mevcut değil. Tam da böylesi bir ortamda Mustafa Kemal isminde bir paşa çıkıyor ortaya ve birkaç yıl içerisinde kimsenin hayal bile edemeyeceği yepyeni bir devlet oluşturuyor liderliğinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ardından.
Bu örneğin ardından herkesin bir Mustafa Kemal Atatürk olmasının imkânsız olduğu öne sürülebilir ve elbette herkes Mustafa Kemal Atatürk olamaz. Fakat Mustafa Kemal Atatürk, bizlere gerekirse bir yola tek başına da olsa çıkılabileceğini, tek bir kişinin imkânsız gibi görünen işleri başarabileceğini de kanıtlayan kişidir. Tam da bu yüzden ‘ben tek başıma ne yapabilirim ki’ sorusu çok da anlamlı değildir. Atatürk’ün örnek almamız gereken en önemli yönlerinden birisi de bu değil midir?
Yorumlar
Kalan Karakter: