Bir bayramın daha son gününe geldik. Malum olduğu üzere âdettendir; her bayramda eski bayramların ne kadar güzel olduğu; artık o eski bayram tadının kalmadığı; zamanenin birçok şeyde olduğu gibi bayramlar gibi manevî ve geleneksel değerlerimizi de çok kötü yönde etkilediğine dair konuşulur, yazılır, çizilir. Fakat bu yazı, öyle olmayacak. Aksine yaşadığımız bayramın eski bayramlara göre çok daha güzel yönlerinin olduğundan bahsedeceğim.
On beş, yirmi yıl öncesine kadar kurban bayramları birçoğumuz için çeşitli açılardan eziyet halini almaya başlamıştı. Her köşe başında, kaldırım kenarlarında, evlerin ön bahçelerinde, apartman dairelerinin balkonlarında ve kimseyi, hiçbir şeyi düşünmeden koyunlar, hatta danalar kesilir; sonrasında da bu ibadetin ne kadar makbul olduğu düşünülürdü. İbadetin makbul olmasına elbette hiçbir sözüm yok. Dinî konuların tamamen kul ile Allah arasında olduğuna inanırım ve insan samimi şekilde ibadetini gerçekleştiriyorsa bunun Allah katında kabul edileceğini düşünürüm. Buraya kadar yazdıklarımdan işin ibadet kısmı ile ilgili görüşlerim anlaşılmıştır.
Geçmişteki kurban kesimlerinde beni ve daha pek çok kişiyi rahatsız eden husus, doğası gereği izlemesi pek keyifli olmayan bu eylemi, ne yazık ki birçok vatandaşın bütün memleketi et ve kan kokusuna boğarak yerine getirmesiydi. Yağmur suyu ızgarasına akıtılan kurban kanları mı dersiniz; çöp konteynırlarına atılan iç organlar mı… Sonrasında her yerleşim yerinde kurban kesimleri için yerel yönetimler tarafından uygun alanlar belirlendi ve vatandaşlar da kurbanlarını buralarda kestirmeye başladı. Tabii bunun yanında sattığı kurbanlık hayvanı kendi tesisinde kesip parçalayan üreticiler de çoğaldı. Demem o ki kurallar belirlenip denetlemeler gerçekleştirilince uygulama herkes için çok daha sağlıklı bir duruma geldi. Yaşamın her alanında da öyle değil mi zaten? Kurallara uygun yaşadığımız zaman biz de toplum da daha sağlıklı, daha huzurlu oluyor.
Bu yıl da kurbanlarımızı kestik; ibadetlerimizi gücümüz yettiğince yerine getirdik. Elbette istisnaları olmakla birlikte hemen hiçbir yerde sokakların kana bulandığını, memleketin atık et koktuğunu duymadık. Hem de havaların oldukça sıcak olmasına rağmen. Eski bayramlar güzeldi elbette. Fakat yenilerin de güzelliği var. Görmezden gelemeyiz. Bu vesileyle tüm okurlarımızın bayramlarını en içten dileklerimle bir kez daha kutluyorum.
Yorumlar
Kalan Karakter: