BASILI YAYINLARIN SONU MU?

Bilgisayar teknolojisinin gelişmesi, başlangıçta basılı yayıncılık için çok önemli bir fırsat ve şans olarak görülmüştü. Bilgisayar kullanılarak yayınların dizgisinin yapılabilmesi maliyetlerini hayal edilemeyecek oranlarda düşürmüştü. Ancak geldiğimiz noktada aynı teknoloji, yayıncılığın basılı kısmını tamamen sonlandıracak gibi duruyor. Aslında basılı yayınların sonunu getiren teknolojinin gelişmesinden ziyade maliyetlerin saçma bir şekilde artmış olması…

Günümüzde hem süreli yayınlar hem de kitapların en önemli maliyet kalemlerinden birisi olarak dağıtım ücretleri duruyor karşımızda. Tüm yayıncılar, dağıtım kanalların şikâyetçi ve maliyetlerin karşılanamaz hale geldiğini vurguluyorlar konu açıldığında. İnternetin böylesine çok kullanılır olması, internet üzerinden yapılan alışverişler dahi dağıtım maliyetlerini yeterince düşüremiyor. Çünkü her yayıncı kendi ortamından satış yapabilecek yeterlilikte değil; böyle olması beklenemez de. Hal böyle iken kitap ve dergiler yine genel dağıtım ağına dâhil edilmek mecburiyetinde. Söz konusu işin maliyeti de yayının etiket fiyatının yarısını buluyor; hatta geçebiliyor. Satılmayan kitap ve dergilerin iadesi ise bir başka sorun olarak çıkıyor yayıncının karşısına. İade edilen yayınlar için de dağıtım ücretinin ödendiğini söylersek sistemin nasıl çalıştığına dair bir fikir vermiş oluruz sanıyorum.

Tüm bunlar yaşanırken yayıncılığın artık tamamen bilgisayar düzlemine taşınması da şaşırtıcı olmasa gerek. Her geçen gün bir başka süreli yayın artık basılı versiyonuna son vereceğini duyururken yayınevleri de kitaplar özelinde elektronik kitap yayınlamayı tercih eder hale geldiler, geliyorlar. Öyle görünüyor ki maalesef birkaç yıl içerisinde basılı yayınlar ancak hali vakti yerinde koleksiyon meraklılarının ulaşabileceği duruma gelecek. O yüzden elimizdeki kitaplara, dergilere, gazetelere daha iyi bakalım, derim…