“Maden şirketinin yapacağı tek iyilik Çaldağı’ndan ayrılmak olur”
TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) tarafından düzenlenen bir etkinlikte Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür tarafından Çaldağı'ndaki maden şirketinin başlatmak istediği "yeni ÇED" ve "proje değişikliği" konularında minik bir bilgilendirme paneli gerçekleştirildi.
TURÇEP Yürütme Kurulu Üyeleri ile TURÇEP Bileşenlerine yönelik olarak konuya ilişkin ilk bilimsel gözlemlerin sunulduğu toplantı İmren Unlu Mamuller Pastahanes'nde yaklaşık 40 dolayında kişinin katılımıyla yapıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan TURÇEP yeni dönem sözcüsü Yıldız Aktaş, yaptığı kısa konuşmada TURÇEP olarak mücadelelerinin daha da kararlılıkla devam edeceğini vurgularken, "Maden şirketi Turgutlu'ya bir iyilik yapmak istiyorsa, tek yapmaları gereken Çaldağı'ndan gitmek olacaktır" dedi. Yıldız Aktaş'ın konuşması şöyle:
"Yaşadığımız topraklar dünyanın en bereketli toprakları arasında. Bölgemizde toprağın üstü altından çok daha değerli. Bundan sonra çevre mücadelemizde halkımıza bu gerçeği her yönüyle anlatacağız. Maden şirketinin "Yeni ÇED" veya “yeni ÇED” dediği şey aslında sadece açık sistem yerine kapalı sisteme geçilmiş gibi yapmak. Peki biz bu topraklarda sülfürik asitle madencilik yapılmasına razı mıyız ki, "açık sistemi yutturamadık, şimdi bu sistemi deneyelim" diyorlar? “Proje değişikliği” diye anlattıkları konu yeni bir oyun tezgâhlandığını gösteriyor. Çampınar köyündeki ÇED toplantısında maden şirketinin sergilediği tutum bunu gösterdi zaten.
Ancak bundan sonra maden şirketinin işi çok zor olacak. 7 yıldır bize açık sistemi "çok bilimsel ve zararsız" bir yöntem diye savundular. Şimdi ise bizzat kendilerinin daha önce “tehlikeli” bir yöntem olarak kötüledikleri “kapalı sistem” konusunda halkımızı aldatmayı deneyecekler. Dün kendilerinin “kötü” dedikleri bir yöntemin “iyi” olduğuna bugün toplumu nasıl ikna edecekler? Geçtiğimiz hafta maden şirketi Ticaret ve Sanayi Odası’nda birifing vermiş. Şirket yöneticileri sunumları sırasında “Turgutlu’ya bir faydalarının dokunmasını istediklerini söylemişler. Eğer gerçekten de Turgutlu’ya bir faydaları dokunsun istiyorlarsa, yapacakları şey Çaldağı’ndaki madencilik sevdasından vazgeçip buradan gitmek olur.
Az sonra Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür de zaten “yeni ÇED ve proje değişikliği” konusunda bilimsel bazı gözlemleri bizlere aktaracak. Ben kendisine davetimizi kırmayıp bugün burada aramızda olduğu için tüm Turgutlumuz adına çok teşekkür ediyorum ve sözü burada kendisine bırakıyorum."
Tahir Öngür’ün sunumundan bazı önemli ayrıntılar:
Maden şirketinin “Yeni ÇED” ve “proje değişikliği” diye adlandırdığı yeni süreçle ilgili ilk bilimsel gözlemleri aktaran Jeoloji Yüksek MühendisiTahir Öngür, TURÇEP yürütme kurulu üyeleri ve TURÇEP bileşenleri ile bazı sivil toplum örgütü temsilcilerine yönelik kısa bir sunum yaptı.
Yapılan sunumda ortaya konulan bazı somut ayrıntılar ise şöyle öne çıktı:
Söz konusu proje değişikliği ile çevresel tehdit açısından olumluya dönüşen bir şey yok. Ama daha da olumsuzlaşan bazı şeyler var.
İlk olarak bu proje değişikliğine “kapalı sistem” denilemez, çünkü değil. Bazı çevrelere “kapalı sistem” diye anlatılmak istenmesinin nedeni toplumda böyle bir algının oluşmasını sağlamak olabilir. Çünkü kamuoyunda “kapalı sistemin daha tehlikesiz olabileceği gibi” bir yanlış anlama olduğu ve böylelikle kafası karışık olan böyle kesimleri maden yanlısı bir çizgiye çekebilmeye yönelik ince bir plan da var.
Şirketin getirmek istediği yeni yöntem de yine “dünyada ilk” ve henüz denenmemiş bir yöntem. Bu proje değişikliğinde şirket sadece daha fazla kar edebilmenin yolunu geliştirmeye çalışmış. Bu yolla daha fazla nikel ve daha fazla kar edilebilir. Ama kar arttırılıp özelleştirilirken, risk azamileştirilip kamulaştırılıyor. Çünkü çevresel tehditlerin hiç biri ortadan kaldırılmıyor. Hatta bazıları artıyor bile.
Peki neler artıyor?
Maden işletme süresi 15 yıldan 21 yıla çıkmış olacak.
Şirketin karı daha fazla artacak.
Yüzdelik olarak daha yüksek oranda cevher ayrıştıracak.
Eskisine göre çok daha fazla miktarda atık olacak.
Daha fazla asit sisi salınımı olacak.
Çaldağı eteklerindeki köylerden Çampınar zaten etki altında, ama bu kez tehdit altındaki diğer köylerle birlikte özellikle Musacalı köyü en ciddi tehdit yaşayan bölgelerden biri haline de gelecek.
Sonuç:
Çaldağı’ndaki madencilik faaliyeti çevre ve halk sağlığı için tehdit olmaya devam ediyor,.
Gediz ovasında tehlike çanları hala olanca gücüyle çalıyor! (Metin SERT)
Yorumlar 1
Kalan Karakter: