Leylek Çayı
Ali Şentürk’ün kaleminden Kasaba
Leylek Çayı ve Kasaba, tıpkı güz yağmurları gibi onun irice damlaları yüreğinize düşer sıla ve mazi anılarınızda kanatlanır. Oysa O günden bu güne Kasaba’da çok şey değişti. Leylek Çayı ve onun üzerinde kurulu değirmenler mazide kaldı ve birçok şey talan oldu. De gidinin Leylek Çayı de! Mazimizi ve anılarımızı bile talan ettin.
O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler. O güzel dere de aktı aktı tükendi, yok oldu. Oysa bir zamanlar berrak akışı ve duruluğuyla etrafına canlılık verirdi. Leylek Çayı kim bilir kaç kuşağın anılarında silinmez izler bırakmıştır.
Aslında Leylek Çayı’nın kaynağı Boz Dağlardır. Kasabalı ünlü Mahmut Ağa, 1650’li yılların ortalarında Bozdağ’dan Irlamaz Çayı’na akan suların yönünü Kasaba’ya doğru çevirince Leylek Çayı ortaya çıkar. Ondan önce muhtemelen Leylek Çayı kış sularını akıtan bir dere olmalı. Selvili Tepe’nin eteklerinden gelen bu çayın suyu yıllar boyu kendi yolu üzerinde ne varsa canına can katar. Değirmenlere girer un olur, bahçeye girer kavun olur. O çay ki, eski Çömlekçi Mahallesinden geçer, kıvrıla kıvrıla, bazen daralıp, bazen genişleyerek Limoncu Camisi’ne ulaşır, burada çınarların titreşen gölgesini terk ederek birden hızlanır. Sonra kısmalı yoluna girer, kenarında zıplayarak giden serçelerin, dallarda öten ibibiklerin ve biraz ötedeki kargaların sesleri eşliğinde yoluna devam eder. Ve Leylek Çayı bir bahar rüzgârının soluğuyla, bizden habersiz hayallerimiz gibi biteviye akar, akardı. Bu çay, kıyıcığındaki çınarların ve kavak ağaçlarının gölgesinde şırıl şırıl akan sularıyla oldukça hoş, sevimli, nazlı görünümüyle Kasaba’nın gülen yüzüydü.
Çocukluk, delikanlılık, gençlik yıllarınız Kasaba’da hele de bu çayın yanında geçmişse onlardan ayrı düştüğünüzde, dindiremezsiniz içinizdeki özlemi.. Bir de çok uzaklardaysanız Leylek Çayı ve Kasaba, tıpkı güz yağmurları gibi onun irice damlaları yüreğinize düşer sıla ve mazi anılarınızda kanatlanır. Oysa O günden bu güne Kasaba’da çok şey değişti.
Leylek Çayı ve onun üzerinde kurulu değirmenler mazide kaldı ve birçok şey talan oldu.
De gidinin Leylek Çayı de! Mazimizi ve anılarımızı bile talan ettin.
O dere şimdi yok. Bilinçsiz bir kamu yöneticisinin, dereyi ıslah etme çalışmaları sonucunda, o güzelim derenin kıvrımları, cetvelle çizilmiş gibi düzleştirildi. Sonra da etrafına beton duvarlar çekildi. ve dere, kendi yatağına hapsedildi, özgürlüğü elinden alındı.
Ali Şentürk
Yorumlar 1
Kalan Karakter: