“Kızların yazıyı öğrenmesi Kafirliktir” derler
TURGUTLU; öyküleri, anıları, hüzünleri, gariplikleri bol olan bir kasaba.. Kasaba ileri gelenlerinin yâda eski deyimle eşrafının zaman zaman bazı konularda ayak direttikleri, “bu Kasaba’da bu olmaz, bu Kasaba’ya yakışmaz” dedikleri çok görülmüştür.

Turgutlu’da bir ortaokul açılmıştır ama kız çocuklarının gidebileceği bir ilkokul bile yoktur. Kızlar için ne zaman bir okul açılması düşünülse; Turgutlu’nun bazı eşraf kesimi; “kız çocuklarının ne işi var okulda, kızlar okuyup ta ne yapacak? Onlar Kur’anı Kerim, Mevlit ve namaz sürelerini öğrensinler yeter. Kızların yazıyı öğrenmesi kâfirliktir” derler. Bunların öncülüğünü de Kasaba’’nın eşrafından Mutaf Halil Ağa yapar. Kasaba eşrafının bu direnişine bu tarihlerde kentte kaymakam olan Ahmet Şakir Bey’de bir türlü kıramaz.

parayı bulduk hem de burunlarını kırdık.” yazılıdır. Kızlar Mektebi yaptırılır. Bu defada korkudan okula gelen kız öğrenci yoktur. Okulun yalnızca iki öğrencisi vardır. Birisi Cüher Hoca ismiyle anılan eski İzmir Müftüsü’nün (Ahmet H. Öztarhan) kızı emine diğeri ise Rüştiye Mektebi’nin beden eğitimi öğretmeni Ali Efendi’nin (Özdamar) kızı Edibe. Bu durumu gören Cüher Hoca ismiyle bilinen müftü, Kasaba halkının okula karşı boykotunu kırmak için bir Cuma günü minbere çıkıp vaaz verir: “Kız mektebi açıldı. Okulun açıldığını biz vilayete bildirdik. Vilayet de Saraya bildirmiş. Gelen yazıda, kızını okula yazdıracakların listesi istenmektedir. Bu listede ismi olan kızların babalarına nişan verilecekmiş”
Saray sözü, Padişah sözü hele nişan sözü Kasaba halkı üzerinde öylesine etkili olur ki kız okulu bir anda dolar. Sevinç Meydanı’na yakın yerde açılan bu Kızlar Okulu, Yunanlıların Turgutlu’yu işgalinde kız öğrencileri ile beraber el konulur. Yine bu okul, büyük yangında yakılıp kül edilir. Ali Şentürk
Yorumlar
Kalan Karakter: