“Kasaba” (Anılar, Fotoğraflar, Belgeler) - Ali Şentürk
Kasaba’nın isimsiz kahramanları - Sayı:47 HAZİRAN ayının ilk günlerinde Ödemiş çevresinde çoğunluğu efelerden oluşan gönüllü bir birlik oluşturulur. Ne var ki bu birlik, Yunan güçleri karşısında gereken başarıyı gösteremez. Ödemiş’te, 120 kişilik zeybeklerden oluşan gönüllü birliğin Yunan kuvvetleri karşısında başarılı olamaması Alaşehir’de üzüntüye neden olur. Bu yenilgi üzerine halkın birçoğu Ödemiş’ten kaçar. Ödemiş’te, zeybeklerin oluşturduğu gönüllü birliğin içinde Turgutlu’dan gitme yedek subay Ali Rıza’da vardır. Ali Rıza Bey, gönüllü birliğin dağılışı karşısında irkilir. Bu yenilgi üzerine Albay Bekir Sami Bey’in yaveri Yüzbaşı Selahattin Bey’e bir mektup gönderir; “Kardeşim Selahattin Bey’e; Ödemiş’in düştüğünü işitmişsinizdir. Ama ben yine de anlatayım. Zeybekler beklenen hizmeti verememişlerdir. Savaşa ilgisiz kalmışlardır. Düzenli askeri birliklere karşı düzensiz halk kitleleriyle yeterince karşı konulamayacağı açıktır. Kumandan Bey çete savaşları için diretmekte haklıymış. Ödemiş’e gelirken halkın panik içinde kaçtığını gördüm. Zeybekler bile panik içinde kaçıyorlardı. Ödemiş işgal olduğu için Keles’e kadar gidebildim. Rehberim olan meşhur kabadayı yoldaki manzaraları gördükten sonra “gitmem” diye ayak diretti. Herkes can, mal, çoluk-çocuk derdine düşmüş. Bozdağlar’a, kadınların hıçkırık ve iniltileri kaplamış desem yalan söylemiş olmam. Metropolitin Müslümanlar arasında parayla çalıştırdığı casusları varmış. Bu nedenle her şeyi anında öğreniyorlar. Kardeşim Selahattin, ben hayattan ve son gelişmelerden yılmış değilim. Azmim ve iradem yerindedir. Kitabımda yılmak yoktur. Bıkmaya ve usanmaya asla niyetim yoktur. Kumandan Bey’in ellerinden öperim.”1 7 Haziran 1919 Turgutlu’dan Yedek Subay Ali Rıza. Kurtuluş Savaşı’na ilişkin bir anı da Özer Kurtel’e aittir. Babası Cemil Bey, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından birisidir. Savaş döneminde Ankara’da hizmet vermiş, sonra Adana’ya gitmiş, oradan Afyon’a gelmiştir. Özer Kurtel’in Babası ile ilgili bana anlattığı öyküsü şöyledir: “Babam ve arkadaşları, Ankara’ya ulaştıklarında Salih Omurtak Paşa’nın önüne çıkarılırlar. Salih Omurtak Paşa, babamı yedek subay olarak Fevzi Paşa’nın emrine verir. Görevi Fevzi Paşa’nın yazışmalarını düzenlemektir. O yıllar yokluk yıllarıdır. Anadolu’nun birçok yerinden Ankara’ya gelmiş gençler aylardır maaş alamamaktadırlar. Bu nedenle sıkıntı çekmekte bakkala, manava borçlanmaktadırlar. Bu sıkıntının giderilmesi için toplanıp Cemil Kurtel’e başvururlar. “Fevzi Paşa’ya söyle sıkıntımıza çare bulsun, maaşlarımızın bir kısmını ödesin” derler. Cemil Bey, bir akşamüstü, Meclis’in küçük bir odasında tahta bir masa başında çalışan Fevzi Paşa’nın kapısını çalar. İçeri girer ve arkadaşlarının isteklerini Paşa’ya iletir. Çalışmakta olan Fevzi Çakmak, gözlüklerini çıkarır ve arkasına doğru yaslanır. “Otur bakalım evlat. Doğru, onlara biraz para vermem gerekli” der. Üniformasının düğmelerini çözer, içinden deri bir cüzdan çıkarır. Cüzdanı masanın üzerine silkeler. Cüzdanın içinden üç demir liralar masanın üzerine tok seslerle düşerler. Fevzi Paşa, tahta masanın üzerine yuvarlanan üç demir paradan iki adedini alıp Cemil Bey’e uzatır. “Bende bu kadar var, ikisini al arkadaşların bir kısım borçlarını ödesinler” der.1 Turgutlu’nun bir başka Kurtuluş Savaşı kahramanı Giritli Küçük Hüseyin’dir. Parti Pehlivan’ın Müfrezesi” olarak bilinen müfreze, aylarca Ahmetli, Bintepeler, Demirci, Kula, Manisa cephesinde düşmanla çarpışarak düşmanın ilerlemesini durdururlar. Parti Pehlivan Makedonya kökenlidir, Serez’den gelmiştir. Kurtuluş Savaşı ile beraber 17 Mayıs gecesi 37 mahkûmu hapishaneden kaçırır. Bunların içinde Turgutlu’dan gelme Giritli, Küçük Hüseyin Efendi de vardır. Bu cezaevi grubu, Ali Osman Efe ile buluşup bir akıncı müfrezesi oluştururlar. Girit Adası’ndan göç edip, bu bölgeye yerleşen Giritli göçmenler, Rumca da bilmektedirler. Savaş döneminde bu vatandaşların yerli Rumlarla, Rumca konuşmaları halk arasında kötü yorumlanır. Hatta onlara iyi gözle bakılmaz. Kurtuluş Savaşı’nda Halit Paşa ile Parti Pehlivan, bölgenin direnişçileridirler. Zaman zaman buluşup bir araya gelirler. Ancak Halit Paşa, Giritli vatandaşların, Rumca konuşmasından rahatsızdır. Halit Paşa ile Parti Pehlivan bir gün yine beraberdirler; Parti Pehlivan, Paşa’nın Giritliler hakkındaki düşüncesini bildiği için, Halit Paşa’ya Giritli Küçük Hüseyin Efendi’yi göstererek: “Bak Halit Paşa: Bu kahraman Giritlidir, mahpus damından firar ederek bize katıldı. Bilesin diye söylerim!” der. 7 Temmuz 1919 tarihinde Karaosmanoğlu Halit Paşa Rum çeteleri tarafından şehit edilir. Parti Pehlivan ve Küçük Hüseyin grubu, Ağustos 1919 tarihinde Salihli cephesine koşarlar. Salihli cephesinde, Turgutlulu Giritli Küçük Hüseyin Efendi şehit olur. Oysa eski mahkûmlardan 14 efe kurtuluşa kadar savaşmaya söz vermişlerdir.2 Mustafa Yıldırım anlatır: “Akıncılardan biri gelip Halil Efe’yi omuzlarından tutarak kaldırdı. Karşıda tüfeklerinin dipçiklerini yere dayamış akıncılar, başları önlerinde, öylece bekliyorlardı. Halil Efe, yeni yeşermiş ıslak çimenlerin üstünde yan yana uzanmış akıncıları görünce, oraya yöneldi. Kimisi başından, kimisi yüzünden, kimisi göğsünün birkaç yerinden vurulmuş, kanlar içinde yatıyorlardı; Molla Mehmet’in oğlu Mustafa, Gedizli Ziya. Onların üç adım gerisinde, sarı bıyıkları şakağından akan kanla kızıla boyanmış olan Giritli Hüseyin. Geride kalanlar sözlerinde dururlar, kurtuluşa kadar savaşırlar. Parti Pehlivan, Koca Yayla’nın kuzeyinde, Alacaatlı’daki çatışmada sağ gözünü yitirir. Ancak ileriki günlerde ne yazık ki dokuz arkadaşı daha şehit olur. Hayatta kalan beşi gazi olarak, 9 Eylül 1922 günü Parti Pehlivan ile birlikte kurtuluşu görüp denize kadar koşarlar. Savaş bitiminde, Parti Pehlivan İzmir’de nargilesinin başına oturup bir de fotoğraf çektirir.”2 Ali Şentürk Cep: 0537 714 25 35 (Devam edecek)Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: