Mehmet Gökyayla
Turgutlu Belediyesi tarafından hazırlanan Turgutlu Tarihi belgeselinin 25. bölümü cuma akşamı yayınlandı. Yalnızca Turgutlu değil, Türkiye tarihinde de önemli bir yeri olan Karpuz Kaldıran Parkı'nın ele alındığı bölümün metnini yayınlamak için istedik. Turgutlu Kent Müzesi Sorumlusu Mehmet Gökyayla'nın yazdığı metin şu şekilde:

Bilindiği gibi Turgutlu, İzmir’in işgalinden tam iki hafta sonra, 29 Mayıs 1919’da Yunan ordusu tarafından işgal edilmiş ve bu süreç yaklaşık üç buçuk yıl boyunca devam etmişti. 30 Ağustos 1922’deki Dumlupınar zaferinin ardından Yunan kuvvetlerinin işgali altındaki yerleşim yerleri teker teker kurtarılırken Turgutlu’ya da Türk birlikleri 7 Eylül 1922’de gelerek şehri işgalden kurtarmışlardır. Bunun hemen ardından artık gözler, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın gösterdiği hedef doğrultusunda İzmir’in kurtarılışına çevrilmiştir.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, şehrin işgalden kurtarılmasının hemen ardından Turgutlu’da Genelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Paşa, Garp Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ile birinci, ikinci ve dördüncü ordu kumandanlarıyla bir araya geldi.[1] Bugünkü Karpuzkaldıran Parkı’nın olduğu alanda kurulan karargâh çadırlarında Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde toplanan Türk ordusunun üst düzey kumandanlarının gündemi İzmir’in kurtarılışıydı ve İzmir’in kurtarılışına dair son planlar burada yapıldı; Mustafa Kemal Paşa, bu doğrultudaki son talimatlarını da günümüzün Karpuzkaldıran Parkı’nda verdi. Turgutlu’da çok uzun süre konaklamayan Gazi Paşa, buradan Nif’e yani Kemalpaşa’ya doğru yola çıktı.
Bu olayın ardından geçen zaman içerisinde tüm yurt düşmandan azade edilmiş; Cumhuriyet kurulmuş ve neredeyse yok olan bir toplum, yepyeni bir devlet ile yükselmeye başlamıştı. 1935 yılına gelindiğinde Turgutlu’da artık yangının tahribatı her geçen gün giderek azaltılıyor ve bu şehir, Cevdet Öktem’in belediye başkanlığında giderek modern bir yerleşim yeri haline geliyordu. O günlerde Ordu Müfettişi Orgeneral İzzettin Çalışlar’ın Turgutlu’yu ziyareti, Karpuzkaldıran Parkı’nın günümüzdeki şeklini almasının temellerini oluşturacaktı. 26 Mayıs 1935 tarihli Tan gazetesinde yer alan ‘İzmir’i Al’ Emrinin Verildiği Yerde… Buraya Bir Anıt Dikilecek başlıklı haber sözü edilen olayı ve İzzettin Paşa’nın ziyareti esnasında yaşananları anlatmaktadır. Haber şu şekildedir: “Ordu Müfettişi General İzzettin Çalışlar son gelişinde şehri ve bu arada belediye parkını gezdi. İstiklal Savaşı’nda Turgutlu’nun kurtuluş günü olan 7 Eylül 338 sabahı Garp Cephesi Komutanı General İsmet İnönü, Mareşal Fevzi Çakmak, General Kemalettin Sami, General İzzettin, General Nurettin bu parkta toplanmışlar ve Başkomutan Atatürk’ün başkanlığı ile İzmir’in istirdadı emrini vermişlerdi. Bu hatırayı yoklayan General İzzettin kasaba parkı içinde toplanılan yeri göstermiştir. Önümüzdeki kurtuluş gününün devir yılına kadar buraya bir anıt dikilmesi onaylanmıştır.”[2]

Mustafa Kemal Paşa ile diğer komutanların Turgutlu’ya gelişleri, 7 Eylül’de değil, daha sonra olmuştur ancak birçok başka kaynak da yukarıda anlatılan olayı desteklemektedir. Örneğin, 9 Eylül 1932 tarihli Milliyet gazetesinde yayınlanan ve 9 Eylül 1922 günü yaşananların anlatıldığı Türk’ün Büyük Zaferi başlıklı makalede: “Gazi Başkumandan, Büyük Erkânı Harbiye Reisi ve Garp Cephesi Kumandanı Paşalarla ve maiyetleriyle bugün saat 8’de Salihli’den hareket ettiler, saat 11’de Turgutlu’ya vardılar; orada ordu ve kolordu kumandanlarıyla bir kere daha görüştüler ve yeni talimatlar ve direktifler verdiler. Saat 13’te Turgutlu’dan hareket ederek İzmir’in teslimi hakkında görüşmek isteyen itilaf konsoloslarına dün verdiği cevapta bugün için mülakat mahalli olarak gösterdiği Nif-Kemalpaşa’ya saat 15’te vardılar.”[3] denilmektedir. Bu arada İzzettin Çalışlar’ın hatıralarında da anılan hadisenin 8 Eylül 1922’de gerçekleştiği ifade edilmektedir.[4]
İzzettin Çalışlar Paşa’nın Turgutlu ziyaretinde dile getirdikleri dönemin Turgutlu Belediye Başkanı Cevdet Öktem’in Bedriye Aksakal’a anlattıklarında da dile getirilmiştir: “İzzettin Çalışlar, Turgutlu’daki askeri birlikleri denetlemeye geldiği zaman Belediye Başkanı Cevdet Öktem’e: ‘Bu parkın tarihî hatırası vardır. Bu hatırayı yaşatmanız için bir şeyler yapamaz mısınız?’ der. Bu söz üzerine yetkililer konuya eğilerek burada bir anıt yapılmasına karar vermiştir.”[5]

Karpuzkaldıran Parkı’nda İzzettin Çalışlar Paşa’nın işaret ettiği yere bir anıt yapılması için hızla çalışmalara başlanmış ve hazırlanan projeyle anıtın yanı sıra Karpuzkaldıran suyu ile doldurulacak 400 ton su kapasiteli bir de havuz inşa edilerek ikisi birlikte Turgutlu’nun düşman işgalinden kurtuluşunun on dördüncü yıldönümü olan 7 Eylül 1936 tarihinde açılmıştır. Anıtın üzerindeki kitabede şu ifadeler yer almaktadır: “Sonrasız Türk! / Yüce Atatürk başbuğu bulunduğu ordumuzca güzel İzmir’in düşman elinden nasıl kurtarılacağını ve yapılacak süel hareketlerin nasıl yedeneceğini işte bu yerde 7 Eylül 1922’de kararlaştırdı ve yüksek komutanlarına gereken emirleri verdi. Turgutlu Urayı ilçenin kazandığı bu tarihsel şerefi yaşatmak için bu anıtı ulusun güneşli yarınlarına armağan bıraktı. / Kuruluşu 7 Eylül 1936.”[6]
Kitabenin üzerindeki boşluğa da dönemin tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin altı oku nakşedilmiştir. Anıt ve havuzun açılışından bir süre sonra da anıtın üzerine bir Atatürk büstü konulmuştur. Altı ok figürü, olasılıkla Demokrat Parti’nin iktidara gelmesinin ardından kaldırılmış olduğu için günümüze ulaşmamıştır. Altı ok simgesinin yerine ay yıldız motifi nakşedilmiştir. Karpuzkaldıran Parkı’nda o dönemde inşa edilen havuz, çok uzun süre boyunca yüzme havuzu işleviyle de kullanılmıştır. İlerleyen dönemlerde önce havuzun derinliği azaltılmış; 2000’li yıllarda da şekli son kez değiştirilerek parkın tamamı, günümüzdeki görünümüne kavuşturulmuştur.
Kitabedeki ifadelerden de anlaşılacağı üzere dönemin yöneticileri, Atatürk’ün karargâhının burada kurulmuş olmasından, İzmir harekâtının burada planlanmasından dolayı onur duymaktadırlar. Anıtın yapılma nedeni de bu onur ve gururun sonraki nesillerce de bilinip yaşatılma arzusundan başka bir şey değildir.
Karpuzkaldıran Parkı, Turgutlu’nun eski mesire yerlerinden, çay bahçelerinden birisidir. Baltacı Mahmut Ağa tarafından 17. yüzyılda yaptırılan ve o dönemden itibaren ilçenin su ihtiyacını karşılayan Irlamaz Çayı yatağındaki galerilerden gelen suyun fazlalık kısmı, burada açığa çıkmaktadır ve birkaç sokak aşağıda Atatepe’deki değirmenden gelen suyla birleşerek Leylek Çayı’nı oluşturmaktadır. Bol miktarda suyun varlığı, alanın yeşillenmesini, ulu ağaçların mevcudiyetini sağlamış ve böylelikle burası zaman içerisinde genişçe bir yeşil alana evrilmiştir. Karpuzkaldıran ismi de işte sözünü ettiğimiz suyun burada tazyikle açığa çıkması ile ilintili olmalıdır. Günümüzde Subaşı Mahallesi denilen bölge iskân edilen dek ‘subaşı’ adıyla anılan yer de ‘subaşı’ olarak anılmaktadır. Hatta parkın köşesinde inşa edilen karakola da Subaşı Polis Karakolu adı verilmiştir. Zamanla bu isim yer değiştirmiş fakat Karpuzkaldıran ismi, kökenleri unutulmuş olsa da günümüze dek yaşamıştır. Önceleri ‘belediye parkı’ olarak da anılan alan, döneminde konulan ismiyle Cumhuriyet Parkı, yani orta parkın açılmasıyla birlikte daha çok ‘büyük park’, ‘koca park’ ya da ‘Karpuzkaldıran Parkı’ adıyla anılır olmuştur.
Başlangıçta da ifade ettiğimiz gibi, Karpuzkaldıran Parkı, yalnızca Turgutlu için değil; bölge ve hatta ülkemiz için tarihî değeri olan, çok önemli bir tarihî sürece ev sahipliği yapan bir simge durumundadır. 7 Eylül 1936 tarihinde Turgutlu Belediyesi tarafından burada yaptırılan anıt, işte bu simgesel değeri tamamlar niteliktedir.”

Hasan Deniz Çizmeci
Aynı haber çok benzer ifadelerle 23 Mayıs 1935 tarihli Ulus gazetesinde (s. 2) Turgutlu Bir Anıt Dikecek başlığıyla, 22 Mayıs 1935 tarihli Anadolu gazetesinde ise (s. 2) Turgutlu’da Bir Zafer Anıdı Kurulması Kararlaştırıldı başlığıyla yayınlanmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: