2
Toprağın Altı da Üstü de Cömert
Turgutlu ilçesinde toprak yılda birkaç kez ürün verebiliyor. Rezervleri yüksek yer altı madenleri var. Ayrıca termal kaplıcaları, hem halka hizmet veriyor hem de seracılıkta kullanılıyor.
Turgutlu ilçesinde yer kaynakları olarak kaya çeşitleri, çeşitli madenler, termal kaplıcaları, mermer yatakları, toprak sanayi hammaddesi dikkati çekiyor.
Bunlardan demir madeni Çal Dağı yöresinde Aysekizi Tepesi ile Kurt Kayası civarında bulunuyor. Maden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından yapılan etütler sonucunda bu bölgede 500 bin ton civarında işletilebilir cevher bulunduğu belirtiliyor.
Nikel Madeni En Başta
Maden Tetkik Arama Enstitüsü’nce yapılan çalışmalarda yine Çal Dağı yöresinde ülkemiz için önemli olan ve halen ülkemizin hiçbir yerinde bulunmayan nikel rezervinin olduğu belirtildi. Bugüne kadar nikel ve nikel alaşımlı çeliklerin ithal yolu ile karşılandıkları göz önüne alınırsa tespit edilen cevher rezervinin ülkemiz ekonomisine katkılarının büyük olacağı yetkililer tarafından işaret edildi.
Yapılan arama çalışmaları sonunda 25 milyon ton cevher rezervi bulunduğu tespit edildiği bildirilerek Çal Dağı nikel yataklarının işletilmesi halinde iç talebin karşılanabileceği gibi, ihraç yoluna da gidilebileceği belirtildi.
Mermer ise, ilçenin kuzeydoğusunda Urganlı Ilıcaları, Derici, Cambazlı köyleri civarında bulunuyor.
Toprak, Sanayinin Hammaddesi
Toprak sanayi fabrikaları hammadde gereksinmelerini 1981 yılına kadar Çakal Azmağı denilen yöreden karşılıyorlardı. Buranın tarıma elverişli olması nedeniyle yetkili merciler duruma el koydular. 1981 yılından itibaren de toprak sanayi fabrikaları hammaddelerini yapılan etüt ve aramalar neticesinde ilçenin 2-3 kilometre güneyinde bulunan tarım dışı tepelerden karşılıyorlar.
Şifalı Termal Kaplıcaları
İlçenin kuzeydoğusunda bulunan şifalı termal kaplıcaları, hem halka hizmet veriyor hem de küçük çapta seracılıkta kullanılıyor.
Maden Tetkik Arama Enstitüsü tarafından jeotermal sondajlar sonucunda akışkan buhar ve elektrik enerjisi üretilebileceği, bu nedenle gerekli sondaj yapılması halinde kaplıcaların daha da genişletilmesinin mümkün olduğu gibi yüzme havuzları yapılarak ilçe turizminin canlılık kazanacağı öne sürüldü.
Ayrıca kış sebzeciliğinde kapasitenin bu sayede genişletilebileceği belirtildi.
İlçede dar sokak aralarında dağınık bir şekilde çalışmak zorunda kalan küçük sanayici ve sanatkârların yakın bir gelecekte, dükkânların kendilerine ait olduğu küçük sanayi sitesinin yapılma safhasına geldiği bildirildi.
Turgutlu Kaymakamı Şemsettin Ulusoy, küçük sanayi sitesi için 400 dönüm yer ayrıldığını, bunun 25 dönümlük kısmının istimlâk edildiğini belirterek bu yıl 5,5 dönümlük kısmının istimlâk kararının idare mahkemesince bozulduğunu kaydetti. Ulusoy, küçük sanayi sitesi için 143 dükkânlık projenin hazır bulunduğunu, ikinci istimlâka geçilir geçilmez küçük sanayi sitesi inşaatına geçilebileceğini belirtti.
1984’ten 2022’ye
Toprak, Turgutlu’nun en önemli zenginliklerden birisidir. Doğan Çizmeci’nin de vurguladığı üzere hem tarımsal üretimin verimini oluşturması hem de toprak sanayisinin hammaddesi olarak benzerine kolay rastlanmayacak kaliteden olmasıyla ilçe ve çevresinin toprağı, çok değerli bir maden durumundadır. Hammaddenin değeri, hem avantajlar hem de dezavantajlar getirmiştir yöreye.
Toprağın sanayi ürünü olarak tuğlaya, kiremite dönüştürülmesi, bu sektörden binlerce insanın geçimini sağlamasına vesile olmuştur. Öte yandan toprağın hammadde olarak alındığı bazı bölgeler, tarımsal anlamda kullanılamayacak hale gelmiştir. Bu bölgeler, ilçenin toprak sanayinde ülkenin en önemli merkezi olduğu 1980’li, 90’lı yıllarda hızla zarar görürken maalesef gerektiği gibi rehabilite edilmemiştir. Bunun sonucunda önce Çakal Azmağı’nda ve sonrasında da Selvilitepe Mahallesi’nin güneyinde geniş çukurlar, göletler oluşmuştur.
Çok daha büyük bir tehdit, 1984 yılında çok büyük bir umutla bahsedilen nikel cevheri için de geçerlidir. Çal Dağı’ndaki nikel rezervleri, 2000’li yıllarda işlenme aşamasına gelmiştir. Ancak işi yapacak şirketlerin isimleri değişse de uygulanmak istenen yöntem, hep aynı kalmıştır ve söz konusu yöntem, üretici için maliyeti düşük, çevreye vereceği tahribat ise son derece yüksek bir uygulamadır. Yoğun olarak sülfirik asit kullanımının öngörüldüğü bu yöntemin gündeme gelmesiyle ilçede bu tür madenciliğin karşısında sivil inisiyatifler oluşarak yıllar süren bir mücadeleye başlanmıştır. Gerçekleştirilen mücadelenin de etkisiyle maden sahasında bazı tesisler kurulmasına rağmen yoğun üretim safhasına geçilmemiştir. Maden şirketlerinin çalışmaları, bölgedeki tarihî zenginliğe de çok ciddi anlamda zarar vermiştir ve faal olarak kullanılan sahanın genişlemesi durumunda bu zararın boyutu da artabilir.
Turgutlu’nun bir diğer zenginliği de Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde de övgüyle bahsettiği Urganlı Kaplıcalarıdır. Kaplıcalardaki termal su, sıcaklık ve barındırdığı mineraller bakımından çok önemlidir ve günümüzde de birçok sağlık sorununa derman olduğu kabul edilmektedir. Yazının hazırlandığı 1984 yılından günümüze gelinen süreçte kaplıcalarda pek çok sefer yenileme ve büyütme çalışması yapılmış; alanda yazıda da yapılırsa iyi olacağı ifade edilen havuzlar oluşturulmuştur. Ancak tüm bunlara rağmen Urganlı Kaplıcaları, Salihli’deki Kurşunlu Kaplıcaları’nın ve kendi emsallerinin olması gerektiğince önüne çıkamamıştır.
Termal kaynak kullanımıyla gerçekleştirilen ve yazıda sözü edilen seracılık faaliyetleri ise 2000’lerin ortalarından itibaren bambaşka bir boyuta gelmiştir. Halen kaplıca sahası içerisinde çok büyük ölçekte seracılık yapılmakta; yılın her mevsiminde makbul kabul edilen ürünler, buradan hem yurtiçi hem de yurtdışı piyasaya ulaştırılmaktadır.
Yazı dizisinin bu bölümünde ele alınan bir diğer konu da 1984 yılında henüz ancak bir tasarı durumunda bulunan Turgutlu Küçük Sanayi Sitesi ile ilgilidir. Turgutlu’da bir sanayi sitesine kavuşma arzusu, 1960’ların ikinci yarısından itibaren gündemdedir. Bu amaçla bir kooperatif de kurulmuş ancak önce belirlenen yerin beğenilmemesi, sonrasında da yeni kararlaştırılan yerin bir türlü satın alınamaması nedenleriyle iş 1984-85 yıllarına dek uzayıp gitmiştir. O yıllarda dönemin Turgutlu Kaymakamı Şemsettin Ulusoy ve Belediye Başkanı Mehmet Tüzel Gökyayla’nın tabiri caizse arabulucu olmalarıyla birlikte belirlenen arazi satın alınarak Turgutlu Küçük Sanayi Sitesi’nin ilk etabının inşasına başlanmıştır. Buradaki ilk dükkânlar, kısa zamanda tamamlanmış ve altyapı da belediye tarafından hazırlanarak site, kullanılır hale gelmiştir.[1]
Günümüzde ise farklı etaplarda inşa edilmiş ve 60 metrekare ile 360 metrekare arasında değişen büyüklükte dükkânlardan oluşan 917 ortaklı bir Küçük Sanayi Sitesi mevcut Turgutlu’da ve sitenin büyüklüğü 550 dönüme ulaşmış durumda. Site haricindeki bağımsız parsellerde bireysel olarak inşa edilen işyerleri ile birlikte sanayi alanı da büyümeye devam ediyor. Turgutlu Küçük Sanayi Sitesi’nin adındaki ‘küçük’ ifadesine rağmen Kooperatif Başkanı Hasan Yaman’ın ifadesiyle burada gerçekten ‘büyük’ işler yapılıyor.[2]
[1] Mehmet Tüzel Gökyayla; “Turgutlu’nun İmar ve İskân Tarihi”; Uluslararası Turgutlu Sempozyumu Bildirileri Cilt: 2; Turgutlu; 2018; s. 907-908. (Burada konuyla ilgili daha detaylı bilgi de mevcuttur.)
[2] Burada verilen bilgiler, Turgutlu Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Hasan Yaman’dan 06.01.2022 tarihinde yapılan görüşmede alınmıştır.
Yorumlar
Kalan Karakter: