TELEVİZYON DİZİLERİ
Tuncel Yılmaz
Son yıllarda televizyon dizilerine tahammül edemiyorum. “Televizyonlarda tahammül edilebilecek bir program var mı?” sorusu, ayrıca gündemimizde ama bu yazının konusu o değil.
Hemen her televizyon kanalındaki neredeyse tüm diziler, ağalı-mafyalı organizasyonlar ya da toplumda asla karşılığı olmayan çarpık kadın erkek ilişkileri üzerine kurulu. Her ne hikmetse normal insanları görebileceğimiz, sıradanlıktaki kaliteyi izleyiciye sunabilen, en azından sunmaya çalışan bir tane bile dramayla bile karşılaşamıyoruz yıllardır.
Eskilerin güzelliğinden bahsetmek çoğunlukla iyi değildir. İnsanın yaşlandığını ve bu yüzden geçmişe duyduğu özlemi akla getirir bu durum. Fakat birçoğunuz da takdir edecektir ki 15-20 yıl önceki televizyon dizileri, bugünkülerden çok daha kaliteliydi, çok daha seviyeliydi.
Yaşı yetenler TRT’nin efsanevî dizilerinden Perihan Abla’yı, biraz daha gençler de Süper Baba’yı veya Ekmek Teknesi’ni hatırlayacaklardır. Bu dizilerde az önce bahsettiğim sıradan insanların yaşamlarındaki drama, etkileyici ve sürükleyici bir biçimde seyirciye sunuluyordu ve dizilerin yayınlandığının ertesi gününde pek çok kişinin gündemi, önceki akşam izlenen bölüm oluyordu.
Sonra bir taraftan Deli Yürek, diğer taraftan da Asmalı Konak’la başladığını düşündüğüm mafyalı ve ağalı diziler, pıtrak gibi çoğaldılar. Andığım yapımların bugünkü takipçilerinin çoğuna göre çok daha başarılı olduğunu da belirtmeliyim. Bunların arasına bir de kimin kimle birlikte olduğunun anlaşılmadığı diziler eklendi. Böylelikle televizyon dizileri benim için izlenmesi mümkün olmayan bir hale geldi.
Bu konudaki yorumlarım belki de biraz fazla katı. Belki bu kadar televizyon kanalının sunduğu diziler içerisinde gerçekten de izlenesi olanlar, güzel yapımlar da mevcuttur. Fakat ben bir kere uzaklaştım son yıllarda gördüğüm örneklerden sonra bu işlerden. Günümüzde televizyon dışında film ve diziye ulaşabileceğimiz pek çok alternatif varken ana akım televizyon kanallarının işi hiç de kolay değil. Hele bir de izleyiciye sundukları tatmin etmiyorsa bildiğimiz anlamdaki televizyon devrinin sonu belki de düşündüğümüzden daha çabuk gelecek; hatta belki de çok tan gelmiş demektir.
Yorumlar
Kalan Karakter: