ENFLASYON CANAVARI
Yaklaşık iki yıldır artık unutmuş olduğumuz enflasyon canavarı ile yine yüzleştik. Özellikle 1990’lı yıllarda toplumun ekonomisini allak bullak eden, yüksek enflasyon rakamları, o yıllardan sonra korkutucu bir şekilde yeniden karşımıza çıktı.
Son dönemde yaşadığımız enflasyonun nedenleri, böyle bir yazının sınırlarını çok ama çok aşıyor. Ancak bu kavramın hepimizi ilgilendiren sonuçları, ayan beyan ortada. Her gün yaptığımız alışverişlerde, en küçük bir ticarî işimizde ya da imkânı olanların gayrimenkul alışverişlerinde rakamların nerelere geldiğini hepimiz biliyoruz. Şunu da çok net olarak görmekteyiz ki enflasyondan zarar gören asıl kesim, bunun gibi her ekonomik sıkıntı döneminde olduğu gibi maaşlı çalışanlar oluyor. Çünkü maaşlar en azından altı aylık süreçler için belirleniyor ve çalışanlar zam aldıkları ay belki rahat nefes alabileceklerini düşünürlerken ne olduğunu anlamadan bir sonraki aydan itibaren yine bir darboğazın, bir kısır döngünün içerisine düşmüş oluyorlar. Bu çember enflasyon tahammül edilebilir seviyelere gelene kadar da ne yazık ki devam edecek.
Tüm dünyada pandemi dönemi ile birlikte başlayan ekonomik sorunlar, bizim ülkemize fazlasıyla yansıdı ve dünya ekonomisi düzelirken biz sıradan vatandaşların cebindeki para, erimeye devam ediyor. Umarım uygulanan ve uygulanacak olan politikalarla en kısa zamanda bu kısır döngüden sıyrılıp millî gelirin çok daha adaletli bir şekilde dağıldığı, tabana yayılabildiği günlere ulaşırız. Ancak bu da birkaç yıldan önce olabilecek gibi görünmüyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: