Özellikle Twitter’ı satın alması sonrasında –ki artık platformun adı ‘X’ oldu- Elon Musk, her geçen gün sosyal medyada daha çok konuşmaya, daha çok fikir beyan etmeye başladı. Her gün yayınladığı belki de sayıları onları bulan paylaşımlarıyla yaşananlara dair yorumlarını takipçilerine ileterek bir anlamda olaylara yön vermeye de çalışıyor. Bir süre önce yaşanan coinlerle ilgili çılgınlıkta profil fotoğraflarını değiştirerek ekonominin belirli bir yönüne vermeyi de başarmıştı.

Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir paylaşım benim özellikle ilgimi çekti. Bahsettiğim paylaşımı kabaca, ‘halkın haberciliği daha iyi bir geleceğe giden yoldur’ şeklinde tercüme edilebilir. Elinde akıllı telefon olan hemen herkes günümüzde zaten kendince habercilik yaparken Musk’ın bunu vurgulaması ayrıca manidar… Elbette bir sosyal medya platformunun sahibi olduğu düşünülürse böyle bir paylaşım yapması, kendi şirketini de pazarlama çabası olarak düşünülebilir. Fakat işin çok tehlikeli bir boyutu bulunuyor.

Her ne kadar bugün artık televizyonlarda da haber sitelerinde de halktan gelen görüntülerin giderek yoğun bir şekilde paylaşılıyor; bunların haberleştiriliyor olduğunu görsek de bu durum önemli problemler içeriyor. Basın etiği dediğimiz kavram, bu gibi paylaşımların habere dönüştürülmesi ile bana sorarsanız daha da bir tartışılır hale geldi. Bir kişinin acemice çektiği bir görüntü ya da fotoğraf, olayın başka yönündeki herhangi birisinden çoğunlukla görüş dahi alınmadan haber değeri taşır gibi rahatlıkla paylaşılıyor. İzleyenler de tek bir bakış açısı doğrultusunda gerçeği gördüğünü zannediyor; buna inanıyor. Bu durum, hiç de Elon Musk’ın öngördüğü gibi daha iyi bir geleceğe götürmez bizleri. Olsa olsa gerçekliğin, hakikatin iyice belirsizleştiği, kavramların birbirine girdiği bir gelecek senaryosu çıkar ortaya. Hoş, Musk bunu söylemese bile zaten öyle bir geleceğe doğru gidiyoruz sosyal medya sayesinde. Ne yazık ki bu akışın hızı da giderek çığırından çıkmaya başladı. Bana sorarsanız tek çare var: Çocuklarımızı medya okuryazarlığı konusunda iyi bir eğitimden geçirmek. Burada da görev elbette hem anne babalara hem de devlete düşüyor.