EGEUMUT Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Elif Telciler, Yardımcı Üreme Teknikleri hakkında gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Op.Dr. Elif Telciler yaptığı açıklamada: “ 1978 yılında Fizyolog Dr. Edwards ile jinekolog Dr. Steptoe, laboratuar koşullarında dölledikleri zigotu uterusa yerleştirerek ilk defa insanda suni yollar ile term gebeliği elde etmişlerdir. Bu olaydan sonra yardımcı üreme teknikleri ile ilgili araştırmalar hız kazanmıştır. Normal şartlarda döllenmenin olabilmesi için erkek ve dişi gametlerin mevcudiyeti ayrıca bu gametlerin buluşması için tubaların açık ve fonksiyonel olması gerekir. Tubalar devre dışı kalırsa fertilizasyon gerçekleşemez. Esasen, İn vitro fertilizasyon ilk önce bu amaçla düşünülmüştür. Teknolojideki ilerlemelere paralel olarak in vitro konsepsiyon sağlanması için bir çok yeni teknik gündeme gelmiştir. Yardımcı üreme teknikleri olarak bilinen yaklaşımların terminolojisi şu şekilde sıralanabilir.
Oosit: Oogoniumdan sonra gamet haline gelene kadar kadın üreme hücresine verilen isimdir.
Fertilizasyon: Ovumun spermatozoidle döllenmesidir.
Zigot : Döllenmiş ovuma verilen isimdir.
Kontrollü Ovaryan Hiperstimülasyon( KOH) : Normal menstrüel sikluslu kadınlarda, daha fazla sayıda oosit elde etmek için yakın izlem eşliğinde overlerin stimüle edilmesidir.
İnseminasyon: Koitus olmadan spermatozoaların genital traktüse konulmasıdır. Spermler servikse konursa servikal inseminasyon, uterus kavitesine konursa intrauterin inseminasyon, peritoneal kaviteye konursa peritoneal inseminasyon denir.
Homolog İnseminasyon( Hİ): Kadını eşinden alınan spermler ile yapılan inseminasyondur.
Donör İnseminasyon(Dİ): Başka bir erkekten alınan spermler ile yapılan inseminasyondur. Ülkemizde yasalara göre bu işlem yapılamamaktadır.
İn Vitro Fertilizasyon ve Embriyo Transferi (İVF-ET): Oosit ve spermin in vitro olarak döllenmesi ve zigotun servikal kanal yoluyla uterus kavitesine yerleştirilmesidir.
Gamet İntrafallopian Transfer (GİFT): Overden aspire edilen oosit ve hazırlanan spermatozoaların birlikte laparoskopi yoluyla tuba ampullasına (tubanın en geniş kısmı) verilmesidir.
Zigot İntrafallopian Transfer ( ZİFT): Oosit ve sperm in vitro olarak döllendikten sonra yani zigotun laparaskopi yoluyla tuba ampullasına verilmesidir.
Tubal Embriyo Transfer (TET): Tubaya zigot yerine embriyonun transfer edilmesidir.
Frozen Embriyo Transfer (FET): Dondurulmuş pronükleer konsept, zigot veya embriyonun çözüldükten sonra tuba veya uterin kaviteye transfer edilmesidir.
Embriyonun Kriyo Prezervasyonu (EKP): Zigot ve embriyonun daha sonra kullanılması amacıyla,azot gazı içersinde dondurularak saklanmasıdır.
Parsiyel Zona Disseksiyonu (PZD): Spermlerin girişini kolaylaştırmak için, zona pellüsida üzerine sentetik olarak açıklık oluşturmaktır.
Subzonal Sperm İnsersiyonu (SUZİ): Hazırlanan spermlerin, mikropipetle zonayı geçerek, zonanın hemen altına bırakımasıdır.
İntra Sitoplazmik Sperm Enjeksiyonu (İCSİ): Bir spermin, bir mikropipet yardımıyla. oosit sitoplazmasına yerleştirilmesidir. Günümüzde en çok uygulanan girişimlerden birisidir.
Mikrocerrahi ile Epididimden Sperm Aspirasyonu (MESA): Obstruktif azospermili erkeklerde, mikro injeksiyonla epididimden sperm aspirasyonudur.
Testiküler Sperm Ekstraksiyonu( TESE): Testis dokusu alındıktan sonra mikroskop altında spermatozoanın elde edilmesidir.
Oosit Pick-Up (OPU): İndüksiyonla hazırlanan oositlerin USG yardımı ile overden alınmasıdır.
Oosit Donasyon (OD): Kaliteli oosit elde edilemeyenlerde ve ya hiç oositi olmayanlarda, sağlıklı normal bir kadından oosit alınarak, oositi olmayan erkeğin spermleri ile in vitro olarak döllemesidir.
Başlangıçta sadece tubal infertiltede uygulanan İVF’nin zamanla endikasyonları genişlemiştir. Halen tubal faktör erkek faktörü endometriosis açıklanamayan infertilite ve immünolojik infertilite gibi pek çok neden tedavi alternatifidir.
Yardımcı Üreme Tekniklerinde Hasta Seçimi :
Klasik yollardan tedavi edilemeyen infertil çiftler yardımcı üremek tekniklerinden fayda görebilirler. Ancak bu tedavi modaliteleri her derde deva değildir. Çiftler bu uygulamayı son fakat kesin çare olarak görmektedirler. Son çare düşüncesi ne kadar doğru ise kesin çare düşüncesi o kadar yanlıştır.
YÜT’ne hastalar refere edilmede acele edilmemeli, klasik tedavi denenmeli ve son çare olarak ART düşünülmelidir.
YÜT’ne refere edilecek hastalar iki ana grupta toplanabilir;
1. KESİN
• Tubal agenez
• Bilateral Salfenjektomili Olgular
• Genital Sekelli TBC
• Azospermi
• Ovaryal Yetmezlik
• Erken Menopoz
• Hakiki Menopoz
2. RÖLATİF
• Açıklanamayan infertilite
• Mikrocerrahi ile düzeltilebilir tubal lezyon
• Endometriosis
• Polikistik Over Hastalığı
• Sperm sayı ve kalitesinde azlık
Birinci grupta olanlarda YÜT’ten başka tedavi alternatifi yoktur. İkinci grupta ise medikal ve cerrahi tedavi alternatifleri vardır ve deneyimli ekipler ve uzman ellerde son derece iyi neticeler alınmaktadır. Bu sebeple bu grup hastalarda önce klasik tedavi yöntemleri denenmelidir.” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: