Reklam

'Evet' in ayrıştırmasına karşı, 'hayır'ın birleştirmesini savunuyoruz.

13 Nisan 2017 - 20:29
TAKİP ETTAKİP ET
Özel’den Turgutlu Türk Eğitim-Sen’e ziyaretrnrnCHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Turgutlu’ya gelerek Türk Eğitim-Sen Turgutlu Temsilciliğini ziyaret etti. CHP İlçe Başkanı Erk Kayabaş ve yönetim kurulu üyelerinin eşlik ettiği ziyarette Grup Başkanvekili Özgür Özel, Türk Eğitim-Sen Turgutlu Başkanı İsmail Alsaç, eski Turgutlu Belediye Başkanı MHP’li Yunus Erkan ve sendika üyeleriyle buluştu.rnrnReferanduma sayılı saatler kaldığını belirten Özel: Referandum sürecinin artık son 2 gününe girmek üzereyiz. Bundan 48 saat sonra tbu vakitlerde tam saat 6 da seçim yasakları başlayacak ve ülkemizde ki yurtdışıyla beraber 58 milyon seçmen oylarını kullanmak üzere seçim yasakları başlayacak. Yurtdışında ki seçmenler oylarını kullandı. Seçim orada ki sandığa gitme oranında ki gözle görülür artış bizi umutlandırıyor” diye konuştu.rnrn‘Evet’ in ayrıştırmasına karşı, ‘hayır’ın birleştirmesini savunuyoruz.rnrn“Çünkü herkes biliyor ki sandığa gitme oranında ki artış, ‘hayır’ ın lehine. Her 4 kararsızdan 3’ünün ‘hayır’ a yakın olduğunu, hep konuştuk, hep biliyoruz, hep söyleniyor. Biz aslında bu süreç boyunca birkaç kez planlayıp yapamadığımız ziyareti yapıyoruz burada. Kamu-Sen tüm bileşenleriyle birlikte yurt severliğiyle, vatanseverliğiyle, milliyetçiliğiyle, bu ülkenin vatanına, toprağına, bayrağına bağlılığıyla önde olan kamuda görev yapanların sendikası. Bugün burada olmak, sayın Başkanın şahsında tüm Kamu-Sen’den emekli olan kamu örgütçülerini selamlamak bizim için çok önemli. Sendika son derece önemli çünkü bir emek mücadelesi. Biz bugün bu anayasa değişikliğine, toplumun %100 ünün gönül rahatlığıyla evet diyebildiği, hep birlikte ‘evet’ diyebildiği bir atmosferde olmayı çok isterdik. Ancak anayasa değişikliğine baktığınızda, çalışanlar için, emekçiler için, memurlar için, emekliler için, işsizler için, çiftçiler için hiç bir şey yok. Sadece burada görülen bir şey var, oda bir makam yaratılıyor, bir mevki yaratılıyor ve oraya bütün yetkiler veriliyor. Biz ‘hayır’ diyenler olarak, yetkilerin kime verildiğinden bağımsız bakıyoruz meseleye. Örneğin Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kendi Genel Başkanımız ilk seçilecek dahi olsa da karşıyız. Ve biz bu kadar yetkinin bir yerde toplanmasına, 250 yıl önce tanımlanan kuvvetler ayrılığının terkedilmesine, devlet yönetiminde, yasamanın, yürütmenin, yargının yani kuralı koyanın, kuralı uygulayanın, uymayanı cezalandıranın tek bir yerde toplanmasına sonuna kadar karşıyız. Avrupa yıllar önce kuvvetler ayrılığını tanımladı, buna uyan ülkeler fırladılar gittiler. Kuvvetler ayrılığını geç hayata geçiren Osmanlı maalesef ilerlemiş medeniyetlerin saldırısına uğradı. Bir şeyin altını çizelim, bu toprakların kökünde, temelinde Ak Partili olsun, Milliyetçi Hareket Partili olsun, CHP’li olsun, Saadetli olsun, Büyük Birlik Partili olsun, Kürt olsun, Türk olsun, Laz olsun, Çerkez olsun kendini bu topraklara ait hisseden, dedelerinin hep birlikte ‘hayır’ demesi vardır. Eğer dedelerimiz hep beraber işgale, istilaya, Yunan’a, Fransız’a, İtalyan’a, ‘hayır’ demeseydik, bu bayrak inmişti, bu ezan dinmişti. Ama dedelerimiz buna izin vermediler. Bu topraklar üstünde bu bayrak inmez, bu ezan dinmez dedikleri için hep beraber verdiğimiz bir mücadelenin sonunda ‘hayır’ dedik. Ve medeniyetimizi de, ülkemizi de kurtardık. O günden sonra kuvvetler ayrılığı, Türkiye’ye 10 yılda 15 milyon genç, toplu iğnesi olmayan, çivisi olmayan bir ülkeye 900 tane fabrika, ve hep birlikte büyük bir başarı destanının öyküsü oldu. Bugün geldiğimiz noktada Avrupa’nın 1930’larda 40’lar da yaptığı hatayı, kuvvetleri yeniden birleştirmeyi ve Almanya’nın Hitler’e verdiği, İtalya’nın Mussolini’ye verdiği yetkilerin ülkelerinin başına nasıl bela olduğunu bugün Türkiye Pazar günü düşünerek karar verecek. Güçlü meclis, bağımsız Cumhurbaşkanı, bağımsız mahkemeler ve biat ederse rahat eden Başbakanlar, biat ederse rahat eden yürütme değil icraat ederse rahat edecek bir yürütmeyi, Pazar günü bu ülkenin talebi olarak hep birlikte dile getireceğiz. ‘evet’ in kutuplaştırmasına karşı, ‘hayır’ın kucaklaşmasını, ‘evet’ in ötekileştirmesine karşı, ‘hayır’ ın helalleşmesini, ‘evet’ in ayrıştırmasına karşı, ‘hayır’ ın birleştirmesini savunuyoruz.”rnrnÖzel, Pazar için bütün vatandaşları bir kez daha burada hep birlikte ‘hayır’ demeye davet ettiğini söyledi.rnrnHiç bir ‘evet’çiye sen kaybettin demeyeceğizrnrn Ve ‘evet‘ de ki, vebal ve ‘evet’ de ki bu ülkeyi çılgınca felakete sürükleyecek tercihe karşı Başbakanın, Cumhurbaşkanın, meclisin, siyasi partilerin yerinde durduğu ama geleceğe güvenle bakabilmek için, hep beraber muasır medeniyetler seviyesine Atatürk’ün vasiyetine uygun olarak parlamentoya sarıldığımız, güçlendirdiğimiz, demokrasinin, özgürlüklerin ve en önemli özgürlüklerden biri de olan örgütlenme özgürlüğünün önünde ki engellerin kaldırıldığı bir Türkiye’yi hep birlikte istiyoruz. Pazar günü ‘evet’ çıkar ise toplumu ikiye bölenler kazanmış olacak. Kutuplaştıranlar kazanmış olacak. İten kakanlar kazanmış olacak. ‘Hayır’ çıkarsa hepimiz şunun sözünü veriyoruz CHP olaraktan bu konuda gerekli talimatlar il, ilçe başkanlıklarımıza ulaştırılıyor oda şudur; kaybettiniz hissini kimseye yaşatmayacağız, hiç bir partinin önünde davul zurna çalmayacağız. Hiç bir ‘evet’ çiye sen kaybettin demeyeceğiz, konvoy yapmayacağız. Bir tek şey söyleyeceğiz ‘hayır’ oylarını bizler verdik ama 80 milyon kazandı, ülke kazandı, millet kazandı, halk kazandı, Türkiye kazandı diyeceğiz. Kimsenin kaybetmiş hissetmediği, kimsenin kendini kötü hissetmediği, bir Pazar için bütün vatandaşlarımızı bir kez daha burada hep birlikte ‘hayır’ demeye davet ediyoruz.rnrnDoğan ÇİZMECİ / TURGUTLU /