Reklam

CHP'li Özer: Biz çıksak darbecilerden korktular, tünelin içine kaçtılar desek yakışır mı ?

11 Nisan 2017 - 09:55
TAKİP ETTAKİP ET
rnCHP’li Özer: Biz çıksak darbecilerden korktular, tünelin içine kaçtılar desek yakışır mı ?rnrnO gece Kemal Bey uçaktaydı, yanında Başbakan Yardımcısı vardı. Kemal Beyi ısrarla aradık açınca dedim ki, “Efendim inanmayacaksınız ama darbe girişimi var.  ‘Duydum, hiç bir şey olmaz demokrasi güçlüdür, bunlar hiç bir şey başaramazlar, bu devirde darbe marbe olmaz ‘ dedi.rnrnCHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, 16 Nisan’da yapılacak olan referandum öncesinde Turgutlu İlçesi’nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve mahalle muhtarlarıyla toplantı yaptı.       rnrn.CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise: “ Bugün Sabah Gazetesi’nin manşeti var. Diyor ki: “O gece Kılıçdaroğlu neredeydi? Kılıçdaroğlu kaçtı.”rnrnİnsan da biraz utanma olur. Siyaset dediğin üslupla yapılır. Siyaset dediğin dürüstlükle yapılır. O gece Kemal Bey uçaktaydı, yanında Başbakan Yardımcısı vardı. Kemal Beyi ısrarla aradık açınca dedim ki, “Efendim inanmayacaksınız ama darbe girişimi var.  ‘Duydum, hiç bir şey olmaz demokrasi güçlüdür, bunlar hiç bir şey başaramazlar, bu devirde darbe marbe olmaz ‘ dedi. Efendim iki bilgiyi iletmek isterim dedim. Biz arkadaşlarla meclisi kuran parti olarak kapalı olan meclisi açıp oradan millete bir çağrı yapmak istiyoruz dedik. “En doğrusunu yaparsınız, bende sizi arayacaktım meclise sahip çıkın diye. İlk uçakla Ankara’ya geleceğim bende mecliste olacağım, siz meclise gidin. Benim adıma Grup Başkan Vekili sıfatıyla konuşma yap” dedi. Yanında Hayati Yazıcı’nın olduğunu öğrendik. Bakan Hayati Yazıcı bu konuşmaların hepsine şahit. Ben o gece Meclis Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’yı aradım. İsteyen açar sorar. AKP’nin Grup Başkanvekillerini aradım. İsteyen açar sorar. Bütün Grup Başkanvekillerimiz muhataplarımızı aradık. Darbeye karşı demokrasinin yanındayız dedik. Gece 12 ‘yi geçiyor. Meclis kürsüsüne çıktım. Kıyafet müsait değil. AKP’li Gündoğdu’nun ceketini aldık. Hatta espri yaptım. Milli görüş ceketini sonunda bizde giydik dedim güldüler. Dedim ki 93 yıllık partiyiz. Yeneriz, yeniliriz. Ama darbecilere teslim olmayız. Bugün demokrasinin yanındayız. Yapılacak ilk seçimlerde halkımız bize bir görev verene kadar Türkiye’nin ana muhalefet partisiyiz. Başka bir hevesimiz, niyetimiz yoktur. Şimdi sıra gelmiş referanduma. Mert adam o gün ki tavrını sürdürür. Ey Cumhurbaşkanı, teşekkür telefonu açan sen değil misin? Bütün Bakanlar ertesi gün gelip teşekkür ederiz dedi, elimizi sıktı. Bu kadar bakanın içinde gerçekleri söyleyecek adam yok mu?  O gece sabaha kadar bildiri yazdık. 4 kez Genel Başkanla konuştum. O metni kalem alan 4 kişiden biri benim. Şimdi çıkmış Darbe Gecesi ‘CHP kaçtı Kılıçdaroğlu kaçtı’. Allahtan korkmak lazım. 10 tane 100 tane 1000 tane oy almak için yalana sarılmak, bir adamın samimiyetinden öte, söylediği sözün gerçekliğinden öte, bir devlet adamının samimiyetini sorgulatır. Bu kadar yalan olmaz. Bu kadar gerçekten sapılmaz. Sen o gece çıktın FaceTime’dan bağlandın. Milleti sokağa davet ettin. Başbakanımız da, bende sokaklarda olucam dedin. Başbakan sabaha kadar tünelin içinde durdu, dışarı çıkamadı. Sen uçaktan indin bir kelime konuşmadan arabaya bindin 5 gün boyunca ortalıkta yoktun. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz çıksak darbecilerden korktular, tünelin içine kaçtılar desek yakışır mı? Ama bugün gelinen noktada birileri darbe gecesini istismar ederek 247 tane şehidi, 247 tane vatan evladının hayatını kaybetmesini de, bu şekilde değersizleştiriyor. Bu yapılan işler kesinlikle doğru değildir. O gecenin dünya kadar şahidi var. Mecliste kitap yazdılar. Teşekkür ettiler. Şimdi milleti saf yerine koyacaklar. Nasılsa bunlar unutmuştur diyecekler. Ve 15 Temmuz gecesinden referanduma malzeme çıkaracaklar. Bunun kabul edilebilir hiç bir tarafı yok. Adalet ve Kalkınma Partililer en korktuğunuz adama bu yetkileri verir misiniz?  Akıl var,  vicdan var kendin için istemediğini ülken için istemeyeceksin. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, açık tavrımız şudur. ‘Evet’ kutuplaşmadır, ‘hayır’ kucaklaşmadır. ‘Evet’ ötekileşme öneriyor, ‘hayır’ helalleşmedir. TUNCEL YILMAZ