Manisalı Vekiller '14 Aralık Operasyonunu' Değerlendirdi
MANİSALI iktidar ve muhalefet partisi milletvekilleri, yaptıkları açıklamalarla bugün yapılan '14 Aralık Operasyonu'nu değerlendirdi. AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, "Milletimizin iyi niyetini kullanarak iktidarı terbiye etmek isteyen bir yapı ile karşı karşıyayız. Bizler hukuk sürecini bekleyeceğiz" dedi. CHP Milletvekili Sakine Öz ise operasyonun zamanlamasına dikkat çekerek, "17 Aralık sürecine girilen bu günlerde operasyon kin duygusu ile yapılmıştır" diye konuştu.
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Türkiye'nin bir hukuk devleti ve kanunsuz işler yapanların muhatabının yargı olduğunu söyledi. Özdağ, "17-25 Aralık darbe girişiminin ardından iktidara ortak olmak isteyenler vardı. Bu vesayetçiler birileri tarafından kullanılıyordu. Türkiye'de post modern darbe Erbakan'a karşı yapıldı. Ardından Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldi. Baktılar ki post modern darbe yapamayacaklar, yargı darbeleri yapmak istediler. Artık cemaate karşı Türkiye'de zaman zaman operasyonlar yapılıyor. Gözaltına alınanlar zaman zaman polisler ya da siviller oluyor" diye konuştu.
Cemaatin hukuksuz işlemler yaptığına şahit olduğunu ifade eden Özdağ, "Eğer suçsuzlarsa yargı bunlara gereğini yapar. Suçlularsa cezalarını çekerler. Hiçbir suç cezasız kalmamalı. Artık Türkiye, üstünlerin hukukundan hukukun üstünlüğüne doğru çevriliyor. Milletimizin iyi niyetini kullanarak iktidarı terbiye etmek isteyen bir yapı ile karşı karşıyayız. Bizler hukuk sürecini bekleyeceğiz. Cemaat, topladığı paranın hiçbirine makbuz kesmedi. Her evde paralar toplandı, bunların kayıtları yoktu. Kayıt dışı yardımlardı. Yapmış oldukları işlemlerle ilgili devlete karşı vermiş oldukları belge yok. Çocuklar dershanelere gidiyorlardı, makbuz kesilmiyordu. Ben onların birçok işlemine şahidim. Hiç kimse hukuk dışına çıkmasın" diye konuştu.
CHP'Lİ ÖZ, ZAMANLAMA VURGUSU
Operasyonun zamanlamasının manidar olduğunu belirten CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz ise "Bu operasyonu Cuma günü twitter fenomeni 'Fuat Avni' söylemişti. Demek ki hükümetin paralel yapı ile ilgili operasyonu önceden hazırlanmış. Elbette ülkenin politikalarına ve siyasi tavrına yanlış yapanların tutuklanması gerekir. Yalnız bunun bir kin duygusuyla yapılmış olmasını manidar buluyorum. Ben bu operasyonu, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yapıldığı 17 Aralık günlerine karşı yapılmış bir hareket olarak görüyorum. Özünde ülkemizin geleceği ile ilgili yapılan her bir yanlış davranışın sorumlularının bulunması gerekir ama bu operasyon kin duygusu ile yapılmıştır. 17 Aralık sürecine girilen bu günlerde zamanlamayı manidar buluyorum" diye konuştu.
'BASINA SANSÜR OPERASYONUDUR'
CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağababa, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir ortak imzalı yazılı açıklamada ise şöyle denildi:
"Bugün 'Gülen Cemaati'ne 'Hizmet Hareketi'ne yakın yazılı ve görsel basın kuruluşlarına yönelik yapılan operasyon başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP kadrolarının yaratmaya çalıştığı algının aksine; ne terörle mücadeledir ne bir suç örgütünün çökertilmesidir. Ne geçmişteki hukuksuz gözaltı, soruşturma, yargılama ve infazlardan hesap sormaktır. Kimse bunun bir hesap günü ya da bir adalet günü olduğunu da iddia etmeye kalkmasın. Eğer tüm bunlarla bir yüzleşme, bir hesaplaşma olacaksa; masum insanların hayatlarını, evlatlarının çocukluklarını, eşlerinin sağlıklarını yutan bu kara delikten hesap sorulacaksa; burada esas hesabı verecek olan AKP kadroları ve dönemin Başbakanı Erdoğan'dır. Adaletin saatini geçen sene Aralık ayında 17.25'te durdurdular. Bugün yapılan operasyon; 17 ve 25 Aralık tarihlerinin yıl dönümünden önce basına sansür operasyonudur. 17 ve 25 Aralık öncesinde tüm basına herkes ayağını denk alsın tehdididir. 17 ve 25 Aralık öncesinde yandaşına moral, muhalifine korku aşılamaya çalışan bir diktatörün polis ve yargıdaki yeni taşeronları eliyle şeffaflık ve temiz toplum taleplerine sopa göstermesidir. Elbette yukarıda saydığımız davaların hesabı sorulacaktır. Ancak bugünkü operasyon o davalardaki mağduriyetleri ve asıl sorumluları ortaya çıkarmaya yönelik değil, sansür ve sindirmeye yöneliktir. O süreç bizzat Erdoğan'ın emriyle başlamış ve yaşanmıştır; binlerce öğrenci, sendikacı, aydın, asker, bilim adamı, gazetecinin günahı boynuna asılmış, kanları eline bulaşmıştır. Herkes bilsin ki 17-25 Aralık operasyonları ile başlayan ve yıldönümünde 14 Aralık ile devam eden operasyonların devamı gelecektir. Bu süreç, sadece basına yönelik olarak kalmayacak, işadamları başta olmak üzere tüm toplumsal kesimleri içine alan bir sindirme ve yok etme operasyonuna dönüşecektir. Bizlerden farklı düşünse bile iktidarın sopasıyla mağdur edilen tüm toplumsal kesimlerin yanında olduk, olmaya devam ediyoruz. Bu nedenle; toplumun tüm kesimlerini, bu algı operasyonuna karşı gerçekleri ve vicdanı kurban etmemeye, bu sansürü kırmaya bu baskıya boyun eğmemeye ve direnmeye çağırıyoruz." dha
Yorumlar 1
Kalan Karakter: