Türk Ticaret Kanununda Değişiklikler
İş dünyası, meslek odaları gibi kamuoyu baskısı sonrasında “ 6335 Sayılı TTK ile TTK nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, daha yürürlüğe girmeden bazı maddelerinde değişiklik yapılmıştır.
Yönetim Kurulunda Değişiklik
Anonim şirketlerde yönetim kurulunda en az bir kişinin Türk vatandaşı olması ve yerleşim yerinin Türkiye’de bulunması gerekiyordu. Ayrıca Yönetim Kurulu üyelerinden en az dörtte birinin yüksek öğrenim görmüş olması zorunluydu. Türk Ticaret Kanununda yapılan değişiklikler ile yukarıda belirtilen tüm zorunluluklar ortadan kaldırıldı.
İşlem denetçisi artık yok.
Birçok şirketi ilgilendirecek olan işlem denetçisi müessesesi yürürlüğe girmeden kaldırıldı. Küçük ve orta ölçekli şirketler açısından denetçi ücretlerinin yüksek olması ve maliyetler nedeniyle bu husus iş dünyası tarafından devamlı eleştiriliyordu. Değiştirilen yasayla beraber şirket kuruluşu, sermaye artırımı, birleşme, bölünme gibi işlemlerde işlem denetçisinden rapor alma şartını içeren hükümler Türk Ticaret Kanunundan tamamen çıkarıldı.
İnternet sitesi kurma yükümlülüğü sadece bağımsız denetime tabi şirketlere getirildi.
İlgili madde, internet sitesinde yayınlanması gereken bilgilerin fazlalığı ve şirketin ticarî sırlarını da içermesi nedeniyle eleştiriliyordu. Şirketlerin internet sitesinde tüm finansal tablo ve raporlarının sunulması çok aşırı bir şeffaflık olarak değerlendiriliyordu.Tüm eleştirilerden sonra sadece bağımsız denetime tabi şirketlere internet sitesi kurma yükümlülüğü getirilmiş oldu.
Bağımsız denetim sistemi değişti.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ruhunu oluşturan, bağımsızlık, tutarlılık ve hesap verilebilirlik kriterlerinin bir sonucu olarak sermaye şirketlerine bağımsız denetim zorunluluğu getirilmişti. Getireceği mali yükler düşünülerek küçük şirketler için bağımsız denetçi tutma zorunluluğu kanundan çıkarıldı. Hangi şirketlerin Bağımsız denetime tabi olacağı konusundaki kararı ise Bakanlar Kurulu verecek. Bağımsız denetim yapabilecekler konusunda, kimlerin denetçi olabileceği yönündeki belirsizliği ise Kamu Gözetimi,Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu giderecek.
Türk Ticaret Kanununa göre bağımsız denetim hükümleri 1 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bakanlar Kurulu’nun açıklayacağı kriterlerin üstünde olan şirketler bağımsız denetçilerini 31 Mart 2013 tarihine kadar belirlemek zorundadırlar. Bakanlar Kurulu tarafından açıklanacak kriterlerin altında kalan sermaye şirketlerinin denetiminin nasıl olacağı ise henüz bilinmiyor.
Ticarî defterlerin açılış ve kapanış onayında değişiklik.
Yeni Türk Ticaret Kanunu değişmeden önce yevmiye, envanter, defter-i kebir, yönetim kurulu karar defteri, genel kurul toplantı ve müzakere defteri ve pay defterinin, faaliyet yılını takip eden altıncı ayının sonuna kadar kapanış tasdiki zorunluluğu getirilmişti. Bu zorunluluk işletmeler için birçok mali yük getireceği yönünden eleştiri almıştı.İş hayatının eleştirileri dikkate alındı ve sadece yevmiye defteri ve yönetim kurulu karar defterine, izleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar kapanış onayı yaptıracağı yönünde bir değişiklik getirildi.
Şirket bilgileri sadece defter ve ticari mektuplarda zorunlu olarak yer alacak
Yeni Türk Ticaret Kanununda tacirin işletmesi ile ilgili kullandığı her türlü belge ve kağıtta tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, işletmesinin merkezi, yönetim kurulu başkan ve üyelerinin, müdür ve yöneticilerinin ad ve soyadları, internet sitesinin adresi ve numarası gibi bilgiler zorunlu olarak yer alacaktı. Bu bilgilerin fazlalığı da çok fazla eleştiri almıştı.
Sadece şirketin ticaret unvanı, işletmenin merkezi, ticaret sicili numarası ve şirket internet sitesi oluşturma yükümlülüğüne tabi ise internet sitesi adresi bilgileri ticarî mektup ve defterlerde 1 Ocak 2014 tarihinden itibaren yer alacak.
Limited Şirketlere de Kar Payı Avansı Hakkı verildi.
Kar payı avansı dağıtımı, hesap dönemi kapanmadan ve yıllık net kâr kesinleşmeden önce, yıllık kardan mahsup edilmek üzere ortaklara yapılan kâr payı ödemesidir. Türk Ticaret Kanunu değişmeden önce yani ilk halinde kar payı avansı dağıtma hakkını sadece anonim şirketlere veriyordu.6335 Sayılı değişiklik kanunuyla birlikte kar payı avansı dağıtma hakkı limited şirketlere de verildi.
Ortaklar şirkete borçlanabilecekler.
Türk Ticaret Kanunu değiştirilmeden önce ortakların şirkete borçlanması yasaklanmıştı.Kanun kamuoyunda çok sık eleştiriye uğraması sebebiyle borçlanma yasağına ilişkin maddede değişiklik yapıldı. Yeni düzenlemeye göre pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ve onların pay sahibi olmayan yakınları şirkete borçlanamayacaklar. Ancak bununla birlikte, pay sahibi olan yönetim kurulu üyeleri ve yakınları şartları taşımaları şartıyla şirkete borçlanabilecek. Değişikliğe rağmen şirket ortakları ve yöneticiler şirket varlıklarından sınırsız olarak borçlanamazlar. Çünkü bu durum madde gerekçesinde şöyle açıklanmaktadır ; ” Borçlanma yasağına ilişkin söz konusu düzenlemelerin yapılmasındaki amaç, şirket ortaklarının ve yöneticilerinin acil ihtiyaçlarının makul bir vade içerisinde, şirketi zarara uğratmayacak şekilde karşılanmasıdır.” denilmektedir.
Kısaca açıklamak gerekirse,1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren şartları taşıyan şirket ortakları şartları taşımaları halinde şirkete borçlanabileceklerdir. Aksi durumda, yani şartları taşımayan ortaklara borç veriliyorsa, pay sahiplerine borç veren yöneticiler hakkında cezai yaptırımı öngören TTK-562.inci maddesine göre cezai işlem yapılacaktır.
ŞİRKET ORTAKLARINDAN ALACAKLILAR
Kanunlarda aksine hüküm yoksa, şirket sözleşmesi ile ortakların koydukları sermayeler için faiz ve
ortakların şirketteki hizmetleri için ücret verilmesi kabul edilebilir.
Bir şahıs şirketi ( kollektif, komandit şirket ) devam ettiği müddetçe ortaklardan birinin kişisel
alacaklısı, hakkını şirketin bilançosu gereğince o ortağa düşen kar payına ve şirket fesih olmuş ise
tasfiye payına haciz koyabilir.
Sermaye şirketlerinde ( anonim ve limited ) ortakların kişisel alacaklıları, alacaklarını
o ortağa düşen kar veya tasfiye payından almak yanında, borçlulara ait olan senede bağlanmış veya
bağlanmamış olan payların, İcra İflas Kanununun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini
ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz istek üzerine pay defterine işlenir. Bunun dışında
alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme
ve haciz yaptırma yetkisine sahiptirler.
Okuyucuya not ; Türk Ticaret Kanununda 124 ve 132.inci maddeler hiçbir değişiklik yapılmadan ilk yazıldığı andan itibaren yukarıda anlatılmaya çalışıldığı gibidir.Şirket ortaklarının, şirketin hukuk ve mali müşavirleriyle bu konuda görüşmeleri faydalı olacaktır.
ZAİM HASAN GÖNCÜ
MALİ MÜŞAVİR
Yorumlar
Kalan Karakter: