Turgutlu Türk-Eğitim-Sen’den Kadınlar günü açıklaması
Manisa’nın Turgutlu İlçesinde, Türk-Eğitim-Sen Turgutlu
Başkan Alsaç yaptığı yazılı açıklamasında; “Mart Dünya kadınlar gününü kutluyoruz... Kadınlarımızın yaşadığı sorunlar yüzünden içimiz buruk, boynumuz bükük... Cennet analarımızın ayakları altında ama hala değerlerinin farkında değliz... Türk Eğitim Sen olarak bir çağrımız var; O gün zaman ayırıp bir dakika olsun düşünelim kadınlarımızı... analarımızı... Dünyada kadınlar günü kutlanırken, tüm kadınların toplumda hak ettiği, layık olduğu yere gelmesi temennisini taşımaktayız. Bu tür özel günler, toplumların kanayan yarası haline gelmiş olan sorunların gündeme gelmesi, tartışılması açısından önemlidir. Bugün dünyada ve ülkemizde kadınlar bir çok açıdan sorunlar yaşamaktadırlar. Dünyada bir çok kadın türlü geleneksel nedenlerle cezalandırılırken, ülkemizde ise dışlanmışlık, eğitimsizlik ve istismarlarla karşı karşıya olan kadınların sorunları büyüktür.
Mustafa Kemal Atatürk; kadınları toplum içinde birer birey haline getirecek hukuki düzenlemeleri Avrupa’daki ve dünyadaki pek çok çağdaş ülkeden önce ülkemizde gerçekleştirmiştir. Yani kadınlarımızın toplumsal hayata katılmalarının, iş hayatına atılmalarının, erkeklerle aynı haklara sahip olmalarının önünde hukuki hiçbir engel bulunmamaktadır. Bugün kadınlarımızın önündeki en büyük engel, toplum içinde oluşmuş, sabit fikirler ve gelenek zannedilen yanlış inanışlar ile kadının cinsel bir öğe gibi gösterilmesini çağdaşlık zanneden zihniyetten başka bir şey değildir.
Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı’nda erkeklerle omuz omuza çarpışmıştır. Bu millet Nene Hatunları, Kara Fatmaları, Sabiha Gökçenleri, Halide Edipleri yetiştirmiş bir millettir. Türk toplumu kadını hiçbir zaman geri plana itmemiş, onları ailenin de toplumsal hayatın da odak noktasına yerleştirmiştir. Ama bugün, daha çocuk yaştaki kızlar, maddi çıkar karşılığında hiç tanımadığı insanlarla zorla evlendirilmekte, onlara söz hakkı, eşini seçme hakkı tanınmamakta, hatta, evlenmek istemediğinde hayat hakkı dahi tanınmamaktadır.
Yine Peygamber Efendimiz’e (sav) biri sormuş: “Ya Resulullah, en çok kime iyilik ve ihsan etmeliyim?” Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuş, “annene!” .“Sonra kime” diye sorulduğunda 3 defa “annene” dedikten sonra dördüncü defa sorulunca “babana” demiştir. Ama ne yazık ki, toplumumuzun temel dinamikleriyle oynamak arzusunda olanlar, anneliğin mukaddesatını kadınlarımıza unutturmaya, toplumu bir arada, ayakta tutan aile yapısını parçalamaya çalışmaktadırlar. Bunun için de kadın hakları kisvesi altında, kadın haklarını yok eden düşüncelere önderlik etmektedirler.
Ülkemizin kanayan yarası terör sorununa parmak basan, gerçekleri gözler önüne sermek, kardeşin kardeşe nasıl kırdırıldığını anlatmak amacında olan bir televizyon dizisi için kampanya başlatılıp, yayından kaldırılırken; kadınlık onurunu ayaklar altına alan, her kadının maddi bir değeri olduğu izlenimi uyandıran, ahlaksız tekliflerle dolu diziler için neden hiçbir kadın örgütü tepki göstermez.? Neden, sabah kuşağı programlarında, kendisini sanatçı zanneden, artist bozmaları tarafından, kadınların bütün gün aşağılandığı, şiddet gördüğü, ahlaksızlığın diz boyu olduğu programlara kadın haklarını savunduğunu iddia eden örgütlerin bir tepkisi olmaz? Neden hep ana olmak, namuslu olmak, aileyi çekip çevirmek kötülenirken; toplumumuza, örf ve adetlerimize aykırı olan davranışlar yüceltilir?
Anne olmak, kadının birey olmasına engel midir? Elbette kadın isterse çalışmalıdır. Kadın okumalıdır, eğitim almalıdır. Kadın toplumun her kademesinde temsil edilmeli, her ortamda söz sahibi olmalıdır. Ama anne olmak da kutsaldır, çalışmayan kadın da toplumun bir bireyidir. Kadınların kişisel hak ve özgürlüklerini kullanmasına engel olacak hiçbir statü, hiçbir durum yoktur. Olmamalıdır. Atatürk’ün dediği gibi kadının hakkı yerlerde sürünmek değil, omuzlarda yükselmektir. Kadının omuzlarda yükselmesi ise onun reklamlarda, televizyonlarda cinsel bir meta gibi sunulması değil; statüsü, işi ne olursa olsun, kadına değer verilmesi, toplumda temsil edilmesi ve içtimai hayata katılması ile olur.
Gittikçe olumsuzlaşan ekonomik şartlar altında çalışan, evlat yetiştiren, yozlaşan kültürel şartlar karşısında vakarını bozmayan, Amine Hatunlardan, Nene Hatunlardan devraldığı iffet bayrağını dalgalandıran, çocuklarına helalden ve doğrudan başka bir şey öğretmeyen, Türk Milletinin temel direği anneler, Bu vatan için çalışan, üreten ve savaşan bütün evlatların anneleri,
Kanlarıyla bayrakları bayrak yapan, mezar taşlarıyla bu vatana Türk mührünü vuranların anaları,
Bugün, saygı görmeyi, temsil edilmeyi, omuzlarda taşınmayı kuşkusuz dünyadaki her kadından daha çok hak ediyorlar. Tüm kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun.” Şeklinde yazılı açıklamalarda bulundu.
Ahmet İLTER
Yorumlar
Kalan Karakter: