YANKI ÖZEL
09 Mart 2022 - 17:43
Güncelleme: 09 Mart 2022 - 18:10
'TURGUTLU'NUN KADINLARI'
Turgutlu Belediyesi tarafından hazırlanan Turgutlu Tarihi belgeselinin geçtiğimiz gün yayınlanan 27. bölümü, Turgutlu'nun kadınlarına ayrıldı. Belgeselin Turgutlu Kent Müzesi Sorumlusu Mehmet Gökyayla tarafından hazırlanan metni, tarihî birer belge niteliğindeki fotoğraflarla birlikte şu şekilde
YANKI ÖZEL
09 Mart 2022 - 17:43
Güncelleme: 09 Mart 2022 - 18:10
'TURGUTLU’NUN KADINLARI'
Turgutlu Belediyesi tarafından hazırlanan Turgutlu Tarihi belgeselinin geçtiğimiz gün yayınlanan 27. bölümü, Turgutlu'nun kadınlarına ayrıldı. Belgeselin Turgutlu Kent Müzesi Sorumlusu Mehmet Gökyayla tarafından hazırlanan metni, tarihî birer belge niteliğindeki fotoğraflarla birlikte şu şekilde
"Geçmişte adlarından çok da bahsedilmeyen, kimi zaman yalnızca cinsiyetleriyle, kimi zaman yalnızca bedenleriyle hatırlanan kadınlar…
Cumhuriyet Türkiye’si, kadının sosyal hayattaki yerini, aile içerisindeki önemini yeni yasal düzenlemelerle garanti altına aldı. Medenî Kanun, o günlerde atılan bu adımların en önemlilerinden birisiydi. Medenî Kanun’dan kısa süre sonra da artık Türk kadını seçme ve seçilme hakkına kavuşacaktı. Bu süreç, elbette Turgutlu’da da yaşanmaktaydı.
Turgutlu’da bir kadının sesi, yüksek perdeden belki de ilk defa Kurtuluş Savaşı’nın hemen ardından duyulacaktı. 29 Mayıs 1919’dan 7 Eylül 1922’ye kadar devam eden işgal süreci tüm Turgutlu için, fakat bilhassa kadınlar için müthiş eziyetler, ıstıraplarla geçmişti. Özellikle işgalin son günlerinde Yunan birlikleri, bir taraftan şehri yakarken diğer taraftan anlatmaya dilimizin dahi varmadığı kadınlara yaşatılanlar, resmî raporlarda detaylarıyla kayıtlıdır.
Kurtuluştan sonra, bölgede işgal ve yangın günlerinde yaşananları yerinde incelemek üzere birkaç sefer İngiliz, Fransız ve Amerikalı temsilciler, Turgutlu’ya gelmiştir. Bu temsilcilerden Uluslararası Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılhaç Heyeti, buradaki felaketi kendi gözleriyle gördükten sonra istasyonda uğurlanırlarken Belediye Reisi Hasan Şevki Bey’in eşi Zekiye Hanım peçesini kaldırarak komisyon üyelerine Fransızca olarak hitap etmiştir. Zekiye Hanım, üyelere teşekkür etmiş ve memleket olarak bu kurumların ilgisini beklediklerini belirtmiştir.[1] Resmî belgelerde, raporlarda başına gelenlerden dolayı değil; söyledikleriyle, konuşmasıyla kayıt altına alınan ilk Turgutlulu kadın, böylelikle Zekiye Hanım olmuştur. Zekiye Hanım, kurtuluştan sonraki süreçte yıllar boyunca Turgutlu’da öğretmenlik yapmış; yüzlerce çocuğun yetişmesine katkı sağlamıştır.
Erken Cumhuriyet dönemi Turgutlu’sunda siyasî hayatta da karşımıza iki kadın çıkmaktadır. Kadınlara seçilme hakkının verilmesinden sonra Turgutlu’dan Hıfziye Ziver Ünsal Manisa İl Genel Meclisi üyeliğine, Atiye Turhan ise belediye meclisi üyeliğine seçilmişlerdir. Hatta 21 Temmuz 1933 tarihli Vakit gazetesinde Muammer Kemal imzasıyla yayınlanan ‘Kasaba Belediyesi Neler Yapıyor, Neler Yapacak’ başlıklı haberde Atiye Hanım’a özel bir yer ayrılmış ve “Dikişyurdu müdiresi Atiye Hanım’ın heyet arasındaki canlılığı, Türk kadınının hayattaki muvaffakiyetini gösteren bir delildir” denilerek Atiye Turhan’dan ve dolaylı olarak Turgutlu’da artık kadınların da yönetim yer alıyor olmasından övgüyle bahsedilmiştir.[2]
Atiye Hanım, Terakki-i Nisvan Yurdu'nda öğrencileriyle..
O günlerden itibaren yönetim kademesinde gördüğümüz bu kadınlardan Atiye Hanım’ın bir başka yönü daha vardır. Atiye Hanım, Kasaba Terakki-i Nisvan Yurdu adındaki biçki, dikiş kursunun kurucusu ve yöneticisidir. Bu yüzden daha çok “Yurdun Atiye Hanım” olarak bilinmektedir. Atiye Hanım’ın biçki, dikiş kursunda yüzlerce Turgutlulu genç kız, en azından evinin ihtiyacına yetecek derecede dikiş dikmeyi öğrenmiştir. Anladığımız kadarıyla bu kurs, yalnızca dikiş dikmeyi değil; aynı zamanda dönemin şartları doğrultusunda ideal bir ev kadını olmayı da öğretmektedir. Bir süre sonra aynı amaç doğrultusunda eğitim veren Akşam Kız Sanat Okulu da devreye girecektir. Atiye Hanım’ın yöneticiliğindeki biçki dikiş yurdu, İstiklal Mahallesi’ndeki adresinde uzun süre Turgutlulu genç kızların yetişmesine katkı sunmuştur. Hatta kursun bulunduğu sokak, Dikişyurdu Sokağı adını almıştır ve hatırlanacağı üzere günümüzde de bu adı taşımaktadır. 1313 (M. 1897) doğumlu olan Atiye Turhan, 29 Eylül 1974’te vefat etmiştir.
Hıfziye Ziver Hanım ile ilgili bilgimiz ise maalesef oldukça sınırlıdır. Hıfziye Hanım, Turgutlu’nun o yıllardaki birkaç diş hekiminden birisi olan Ziver Ünsal’ın eşidir ve Soyadı Kanunu öncesinde kocasının adını, kendi isminin ardından soyadı gibi kullanmıştır. Hıfziye Ziver Hanım, Mart 1934’te gerçekleştirilen yerel seçimlerde Turgutlu’dan Zühtü Akıncı ve Dr. Seyfettin Poyraz ile birlikte Manisa İl Genel Meclisi üyesi seçilmiştir. Yeni seçilen İl Genel Meclisi’nin ilk toplantı döneminde Hıfziye Hanım’ın yaşından dolayı üye olup olamayacağına dair tereddüt yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu tereddütten dolayı Hıfziye Hanım İl Genel Meclisi’nin ilk toplantısına katılmamış ve meclisten istifası da gündeme gelmiştir. Meclisin ikinci toplantısında söz alan İl Genel Meclisi Üyesi Selahattin Bey, “İdare mazbataları üzerinde tetkikatta bulunurken hususi bir şekilde Turgutlu’dan seçilen Hıfziye ve Eşme’den seçilen Fahriye’nin yaş noktasından evsafı kanuniyeyi haiz olmadıklarını öğrendik. Bu hususta Manisa ve Turgutlu hukuk hâkimliklerinden verilen ilâmları getirttik. İlâmlardan her ikisinin doğum tarihlerinin 1320 olarak tashihine karar aldırdıklarını gördük. Bu vaziyet karşısında azalıklarının kabulüne mani bir şeyin kalmamış olduğu neticesine vardık.” demiştir.[3]
Hıfziye Ziver Ünsal, Koza Pazarı Meydanı'nda bir bayram günü halk kürsüsünde nutuk atarken...
Bunun ardından Hıfziye Ziver Hanım’ın istifasının gerekmediği yönünde karar alınarak kendisi meclisin kültür encümeninde görev almış ve görev süresi boyunca da etkin bir şekilde çalışmıştır.
1930’lardan günümüze dek kadının toplumdaki yeri hususunda elbette çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. O günlerin fotoğraflarına bakıldığında, burada andığımız isimlerin dışında da kızların ve kadınların kimi zaman öğretmen, kimi zaman öğrenci, kimi zaman da tarım işçisi olarak objektife yansıdıkları görülecektir. Stüdyoda veya evlerin bahçelerinde çektirilen hatıra fotoğraflarını da unutmamak gerekir. Fotoğraflar, çırçır fabrikasında çalışan kız çocuklarından Koza Pazarı’nda bir bayram kutlamasında nutuk atan Hıfziye Ziver Ünsal’a, öğrencilerinin yanında görülen Atiye Turhan’dan Singer tarafından düzenlenen dikiş kurslarına ve o günlerin ailelerine dek pek çok şeyi kelimelerden daha iyi anlatmaktadır.
Hasan Deniz Çizmeci
Turgutlu Belediyesi tarafından hazırlanan Turgutlu Tarihi belgeselinin geçtiğimiz gün yayınlanan 27. bölümü, Turgutlu'nun kadınlarına ayrıldı. Belgeselin Turgutlu Kent Müzesi Sorumlusu Mehmet Gökyayla tarafından hazırlanan metni, tarihî birer belge niteliğindeki fotoğraflarla birlikte şu şekilde
"Geçmişte adlarından çok da bahsedilmeyen, kimi zaman yalnızca cinsiyetleriyle, kimi zaman yalnızca bedenleriyle hatırlanan kadınlar…
Cumhuriyet Türkiye’si, kadının sosyal hayattaki yerini, aile içerisindeki önemini yeni yasal düzenlemelerle garanti altına aldı. Medenî Kanun, o günlerde atılan bu adımların en önemlilerinden birisiydi. Medenî Kanun’dan kısa süre sonra da artık Türk kadını seçme ve seçilme hakkına kavuşacaktı. Bu süreç, elbette Turgutlu’da da yaşanmaktaydı.
Turgutlu’da bir kadının sesi, yüksek perdeden belki de ilk defa Kurtuluş Savaşı’nın hemen ardından duyulacaktı. 29 Mayıs 1919’dan 7 Eylül 1922’ye kadar devam eden işgal süreci tüm Turgutlu için, fakat bilhassa kadınlar için müthiş eziyetler, ıstıraplarla geçmişti. Özellikle işgalin son günlerinde Yunan birlikleri, bir taraftan şehri yakarken diğer taraftan anlatmaya dilimizin dahi varmadığı kadınlara yaşatılanlar, resmî raporlarda detaylarıyla kayıtlıdır.
Kurtuluştan sonra, bölgede işgal ve yangın günlerinde yaşananları yerinde incelemek üzere birkaç sefer İngiliz, Fransız ve Amerikalı temsilciler, Turgutlu’ya gelmiştir. Bu temsilcilerden Uluslararası Çocuk Esirgeme Kurumu ve Kızılhaç Heyeti, buradaki felaketi kendi gözleriyle gördükten sonra istasyonda uğurlanırlarken Belediye Reisi Hasan Şevki Bey’in eşi Zekiye Hanım peçesini kaldırarak komisyon üyelerine Fransızca olarak hitap etmiştir. Zekiye Hanım, üyelere teşekkür etmiş ve memleket olarak bu kurumların ilgisini beklediklerini belirtmiştir.[1] Resmî belgelerde, raporlarda başına gelenlerden dolayı değil; söyledikleriyle, konuşmasıyla kayıt altına alınan ilk Turgutlulu kadın, böylelikle Zekiye Hanım olmuştur. Zekiye Hanım, kurtuluştan sonraki süreçte yıllar boyunca Turgutlu’da öğretmenlik yapmış; yüzlerce çocuğun yetişmesine katkı sağlamıştır.
Erken Cumhuriyet dönemi Turgutlu’sunda siyasî hayatta da karşımıza iki kadın çıkmaktadır. Kadınlara seçilme hakkının verilmesinden sonra Turgutlu’dan Hıfziye Ziver Ünsal Manisa İl Genel Meclisi üyeliğine, Atiye Turhan ise belediye meclisi üyeliğine seçilmişlerdir. Hatta 21 Temmuz 1933 tarihli Vakit gazetesinde Muammer Kemal imzasıyla yayınlanan ‘Kasaba Belediyesi Neler Yapıyor, Neler Yapacak’ başlıklı haberde Atiye Hanım’a özel bir yer ayrılmış ve “Dikişyurdu müdiresi Atiye Hanım’ın heyet arasındaki canlılığı, Türk kadınının hayattaki muvaffakiyetini gösteren bir delildir” denilerek Atiye Turhan’dan ve dolaylı olarak Turgutlu’da artık kadınların da yönetim yer alıyor olmasından övgüyle bahsedilmiştir.[2]
Atiye Hanım, Terakki-i Nisvan Yurdu'nda öğrencileriyle..
O günlerden itibaren yönetim kademesinde gördüğümüz bu kadınlardan Atiye Hanım’ın bir başka yönü daha vardır. Atiye Hanım, Kasaba Terakki-i Nisvan Yurdu adındaki biçki, dikiş kursunun kurucusu ve yöneticisidir. Bu yüzden daha çok “Yurdun Atiye Hanım” olarak bilinmektedir. Atiye Hanım’ın biçki, dikiş kursunda yüzlerce Turgutlulu genç kız, en azından evinin ihtiyacına yetecek derecede dikiş dikmeyi öğrenmiştir. Anladığımız kadarıyla bu kurs, yalnızca dikiş dikmeyi değil; aynı zamanda dönemin şartları doğrultusunda ideal bir ev kadını olmayı da öğretmektedir. Bir süre sonra aynı amaç doğrultusunda eğitim veren Akşam Kız Sanat Okulu da devreye girecektir. Atiye Hanım’ın yöneticiliğindeki biçki dikiş yurdu, İstiklal Mahallesi’ndeki adresinde uzun süre Turgutlulu genç kızların yetişmesine katkı sunmuştur. Hatta kursun bulunduğu sokak, Dikişyurdu Sokağı adını almıştır ve hatırlanacağı üzere günümüzde de bu adı taşımaktadır. 1313 (M. 1897) doğumlu olan Atiye Turhan, 29 Eylül 1974’te vefat etmiştir.
Hıfziye Ziver Hanım ile ilgili bilgimiz ise maalesef oldukça sınırlıdır. Hıfziye Hanım, Turgutlu’nun o yıllardaki birkaç diş hekiminden birisi olan Ziver Ünsal’ın eşidir ve Soyadı Kanunu öncesinde kocasının adını, kendi isminin ardından soyadı gibi kullanmıştır. Hıfziye Ziver Hanım, Mart 1934’te gerçekleştirilen yerel seçimlerde Turgutlu’dan Zühtü Akıncı ve Dr. Seyfettin Poyraz ile birlikte Manisa İl Genel Meclisi üyesi seçilmiştir. Yeni seçilen İl Genel Meclisi’nin ilk toplantı döneminde Hıfziye Hanım’ın yaşından dolayı üye olup olamayacağına dair tereddüt yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu tereddütten dolayı Hıfziye Hanım İl Genel Meclisi’nin ilk toplantısına katılmamış ve meclisten istifası da gündeme gelmiştir. Meclisin ikinci toplantısında söz alan İl Genel Meclisi Üyesi Selahattin Bey, “İdare mazbataları üzerinde tetkikatta bulunurken hususi bir şekilde Turgutlu’dan seçilen Hıfziye ve Eşme’den seçilen Fahriye’nin yaş noktasından evsafı kanuniyeyi haiz olmadıklarını öğrendik. Bu hususta Manisa ve Turgutlu hukuk hâkimliklerinden verilen ilâmları getirttik. İlâmlardan her ikisinin doğum tarihlerinin 1320 olarak tashihine karar aldırdıklarını gördük. Bu vaziyet karşısında azalıklarının kabulüne mani bir şeyin kalmamış olduğu neticesine vardık.” demiştir.[3]
Hıfziye Ziver Ünsal, Koza Pazarı Meydanı'nda bir bayram günü halk kürsüsünde nutuk atarken...
Bunun ardından Hıfziye Ziver Hanım’ın istifasının gerekmediği yönünde karar alınarak kendisi meclisin kültür encümeninde görev almış ve görev süresi boyunca da etkin bir şekilde çalışmıştır.
1930’lardan günümüze dek kadının toplumdaki yeri hususunda elbette çok önemli gelişmeler kaydedilmiştir. O günlerin fotoğraflarına bakıldığında, burada andığımız isimlerin dışında da kızların ve kadınların kimi zaman öğretmen, kimi zaman öğrenci, kimi zaman da tarım işçisi olarak objektife yansıdıkları görülecektir. Stüdyoda veya evlerin bahçelerinde çektirilen hatıra fotoğraflarını da unutmamak gerekir. Fotoğraflar, çırçır fabrikasında çalışan kız çocuklarından Koza Pazarı’nda bir bayram kutlamasında nutuk atan Hıfziye Ziver Ünsal’a, öğrencilerinin yanında görülen Atiye Turhan’dan Singer tarafından düzenlenen dikiş kurslarına ve o günlerin ailelerine dek pek çok şeyi kelimelerden daha iyi anlatmaktadır.
Hasan Deniz Çizmeci
[1] Mehmet Gökyayla-Rabia Akgüvenç-Hasancan Eralaca; Millî Mücadele Döneminde Turgutlu; Turgutlu; 2021; s. 205.
[2] Muammer Kemal; “Kasaba Belediyesi Neler Yapıyor, Neler Yapacak”; Vakit gazetesi; 21 Temmuz 1933; s. 6.
[3] T.C. Manisa Vilayeti Meclisi Umumisi 1935 Yılı Müzakere ve Zabıtnamesi; Manisa Basımevi; Manisa 1935; s. 26.
İlginizi Çekebilir