Turdakla Çıkrıkçı’dan Alahıdır’aİlçemizin etkin Dağcılık Kulübü Turdak ile bu Pazar Çıkrıkçı köyünden Alahıdır köyüne yürüdük. Turdak fidanlığına yeni fidanlar diktik. Doğaya tohumlar ektik. Güzel, güneşli bir bahar günü; Evlere kapanmak, TV ya da Bilgisayar karşısında vakit geçirmek artık sıkıcı gelmeye başladı. Sanırım çoğumuz aynı kanıda olmalı. Doğayı, doğada yürümeyi seven 45 kişilik Turdak Dağcılık Kulübü sporcularıyla pazarı günümü şahane biçimde geçirerek değerlendirdim. Günler uzadı, sabah 07.00de Turdak sporcularıyla toplanma yeri olan Belediye eski binası önünde buluştuğumuzda güneşin epey yükseldiğini fark ettim. İki araçla bir solukta Çıkrıkçı köyüne, Tepe kahveye ulaştığımızda bir gün önceden haberdar edilen Kahveci Ahmet Aslan’ın sobayı yakıp, çay ve sütleri hazırlamış olduğunun gördük . Kısa bir kahvaltıdan sonra Tarihi taş köprüden geçerek “Akçeşme” ye doğru hafif bir tırmanışla çıkmaya başladık. Bir anda bu tırmanış ağır geldi, soluk soluğa toprak yola ancak çıkabildim. Yol kenarlarından Kuzu Kulağı , Kapurcak, Tilki Kuyruğu, Sarmaşık toplayarak Payam gediği” ne varabildik. Kuzey batımıza düşen Çıkrıkçı köyü, daha gerilerde “Küpyar” ın “Sfenks” e benzeyen muhteşem görüntüleri hepimiz büyülemişti. Doğu yönümüzde, yarım saat sonra geçeceğimiz Hacıköseli köyünün orman kaplı sırtları sisler içindeydi. Payamgediğinden sonra kimi orman yolundan kimi keçiyollarından inerek Gürlevik Şelalesine indik. Ödemiş, Horzum, Keldağ, Gencer yaylasının suyunu toplayıp gelen “Soğucak Kanyonundan akan sudan geçmekte zorlanarak geçiyoruz. Buralarda orman açıklığına iki yıl önce diktiğimiz fidanlarımızın pek çoğu tutmuş ve boy atmışlar. Orman şefliğinden aldığımız yeni fidanları Çıkrıkçı’dan beri taşıyoruz. Burada hem meyve molası verdik hem de fidanlarımızı diktik. Kimi arkadaşlarımız da yaz boyunca biriktirdikleri Şeftali, kayısı, kiraz, badem, alıç, cennet elması tohumlarını ektiler. Asfalttan bir süre yürüdükten sonra kuzeye yönelerek bir dere “Bıçık” ından kimi yerlerde zorlanarak Terkedilmiş “Halilkahya” köyü yıkıntılarını geçip yine terkedilmiş “Eski Alahıdır” köyüne vardık. Burada ateş yakıp Sucuk pişireceğiz. Bir saate yakın bir süre Ateş başında oyalandıktan sonra Alahıdır köyüne doğru inişe geçtik. Köye vardığımızda saat 14.00 olmuştu. Güzel bir havada çok da zor olmayan bir yürüyüşü böylece bitirdik. Gelecek hafta iki günlük ve kamplı Yurdun her yerinden gelecek Dağcı gruplarıyla Manisa, 3. İsmet Ülkeli’yi Anma ve Spil Tırmanış Şenliğine katılmak üzere sözleşip ayrılıyoruz.HABER MERKEZİ
MAGAZİN
22 Mart 2016 - 07:48
Turdakla Çıkrıkçı'dan Alahıdır'a
MAGAZİN
22 Mart 2016 - 07:48