Turdak'la Buca, Gökdere Kanyonunda

Turdak'la Buca, Gökdere Kanyonunda

TURGUTLU Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, çevremizin görülmeye değer doğal güzelliklerinden Buca Gökdere Kanyonunda tırmanışlı yürüyüş gerçekleştirdi.

Kulübün etkin sporcularından Ali Aybal, etkinliği gazetemize anlattı: "Geçen kış aralık ayında yine Turdakla Belenbaşı Köyü'nden başladığımız Kaynaklar yürüyüşünü bu sefer daha kısa mesafeden 2 km doğudan Gökdere Köyünden başladık. Şırıl şırıl akan kanyon deresinin bazen sağından, bazen solundan kayalar, ağaç dalları üzerinden atlayarak ilerledik.
Fazla yokuş yoktu. Dere kenarındaki orman yoluna gelince daha da azalmıştı.
Yürüyüşün tek sıradışı yanı Bilge'nin buz pisti gibi kaygan çam yapraklarıyla kaplı yüksek eğimli dağ yüzeyinde, buz pateni gibi kayan ayakkabılarıyla yürüyüş, tırmanış ve inişli imtihanıydı.

Bunun da nedeni grubun yarısının kestirmeden üst yola çıkma tercihine, içinde benim de bulunduğum diğer yürüyüşçülerin uymayıp düz yoldan ilerleme tercihiydi. İki grup arasındaki haberleşme eksikliği beraberinde başka yanlışları getirmişti. Sonuçta üst yola kestirmeden ulaşma tercihindeki gruba ulaşmak amacıyla çam yapraklarıyla kaplı orman içine dalınca adının Bilge olduğunu öğrendiğim genç kızımızın buz pateni gibi kaygan ayakkabılarıyla imtihanı başlamıştı.

Oldukça tedirgin olan kızcağızı babası bir elinden, ben diğer elinden tutarak, zaman zaman kayarak düşmesini engelleyemesek de toprak yola indirmeyi başarmıştık.
Kaygan zeminde düşmeden, çıkma, inme çabamız en az yarım saat sürmüştü. Tekrar yola inip ilk grubun çıktığı kaygan olmayan yapraksız patikadan üst yola çıkmayı/ çıkarmayı başardık.
Bu arada yeni ayakkabılarımı da test etmiş oldum. Önceki ayakkabılarım olsaydı yardım edemezdim, ben de kayardım. Neyse, Bilge birtakım anlaşmazlık ve yanlışlar neticesi zorluklar yaşamış olsa da anı haznesine kolay kolay unutamayacağı yaşanmışlıklar eklemiş oldu. Bir dahaki yürüyüşe babasının alacağı kaymayan, yeni ayakkabılarıyla geleceği düşüncesindeyim.

Üst yola çıkınca tepeyi aşan yolun sağı İzmir, solu Kaynaklar Köyü manzarasıydı. Toplu fotoğraf çekiminden sonra birkaç yüz metre aşağıdaki mermer çeşmeden köyün adına yaraşır akan bol sudan kana kana içtik. Çantamdaki suyu boşuna taşıdık, dedik. Kaynakkar Köyü'ne bu sefer farklı yoldan indik. Köye geçen yıl girdiğimiz yerdeki duvarın içinden kaynak suları akıyordu. Geçen yıldaki gibi köyün içi yine bir yandan diğer yana gözlemecilerin, keşkekçilerin yoğunlukta olduğu, yöreden toplanmış otların vb ürünlerin satıldığı panayır yeri gibiydi.
Bizans'tan, Anadolu Selçuklu'dan, Osmanlı'dan selam getiren bin yaşındaki anıt “Kunduracı Çınarın”etrafı yine meraklıların işgali altındaydı”

Turdak gelecek pazara; Manisa Yunt Dağında Bozalan köyünden Türkmen Şelalesine, oradan ilginç Orta Asya Türkmen çadırları tipinde yapılmı "Obasya" tesislerine  yürüyüş etkinliği düzenleyecek.