TURDAK, bu haftaki etkinliğini Çıkrıkçı - Alahıdır köyleri arasındaki parkurda gerçekleştirirken, Kaymakam Nazmi Günlü’nün Orman Şefliği’nden sağladığı çam fidanlarını dikti.
TURDAK’tan yapılan açıklamada: “Parkur başlangıcı olan Çıkrıkçı köyünde sabahın erken saatlerinde araçtan indiğimizde daha uykusundan yeni uyanan köylüler pencere perdelerini aralayıp “Kim ki bunlar?” dercesine bize bakıyorlardı. Kahveler bile açık değildi. Turgutlu Kaymakamı Sayın Nazmi GÜNLÜ’nün Orman Şefliğinden sağladığı 121 adet çam fidanı katılımcılarca 3-4 er adet bölüşülerek Kısa bir hazırlıktan sonra yürüyüşe başladık. Hava aydınlık ve güneşli. İlkbahar gibi. Badem, erik ağaçları tümden beyaza bürünmüş, çiçek açmışlar. Çıkrıkçı’dan Sivrice köyü, Akçeşme yönüne doğru ellerimizde çam fidanı torbalarıyla yokuştan çıkışta biraz zorlansak da herkeste bu gün değişik bir etkinlik yapmanın heyecanı mutluluğu var.
TURDAK yönetiminin önceden belirlediği dikim alanına kadar yürüdükten sonra dikim işlemi başladı. Tüm katılımcılar yanlarında çapa ve can suyu için su getirmişler. Güle, eğlene çalışmalar kısa sürdü. Artık poşet ve keler toplanıp yakıldıktan sonra yürüyüş yeniden başlatıldı. Artık durmak yok. Payamgediği, artık suyu akmayan Halilİbrahim çeşmesinden sonra doğu yönünde her yeri orman ağaçlarıyla kaplı soğucak kanyonu olağanüstü görüntüsüyle hemen dibimizdeydi. Kanyonun en dar yerinde girdaplar yaparak akan kimi yerde yüksekten dökülen Halk arasında “Şarlak “adıyla anılan Gürlevik şelalesini zorlukla da olsa geçtik. Doğuya doğru Düdükderesi boyunca yürüyoruz. Doğa cenneti bir yer. Her yer ağaçlarla kaplı. Yerler yosun tutmuş yeşil halı gibi olmuş.. Düdük deresinden güneye doğru yöneldik. Domuzların sürekli gelip geçtiği bir keçi yolu bulup kıvrıla kıvrıla dereyi izleyerek Eski Alahıdır köyü kalıntılarına indik. Çevredeki ev yıkıntılarından Eski Alahıdır köyüne vardığımızı anlıyoruz Geçen yıllarda buradan geçerken Neredeyse yıkılmak üzere olan Caminin çatısı yenilenmiş. Çevresini otlar bürümüştü., temizlenmiş. İçeri girdiğimizde mihrabı, minberi ve hutbe mahalli belirgin biçimdeydiler. Belki de “Allahın evi” dir diye fazla talan edilmemişti. Duvarlarında çiçek motifleri, ayet yazıları hala belirgin biçimde okunup görünüyordu. Bakımsızlığa karşın zamana direnen bu dini yapı hepimizi bir anda büyüledi. Caminin tam karşısında zamanında genç kızların maniler söyleyip türküler çağırdığı, yavuklusuna mendil salladıkları çeşme geçen yıllarda gördüğümüz susus çeşme değildi artık.
TURDAK’lılar gelecek pazara yine SPİL dağında tırmanmak için sözleşip ayrılıyorlar.
Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: