Turdak, Bu Pazar Vişneli köyünden Nazarköy’e yürüdü.
TURGUTLU' da 12 yıldır Doğa sporları gerçekleştiren Turdak Spor Kulübü her hafta değişik parkurlarda yürüyüşler gerçekleştiriyor.
Kulübün yöneticilerinden Perihan Hasergin, Bu Pazar gerçekleştirilen etkinliği gazetemize anlattı: “ Ağustos ayında hazırladığımız sezon programımızı birer birer gerçekleştiriyoruz. Her hafta yeni katılımlarla Turgutlu halkının ilgisin de çektiğimize inanıyoruz.
13 Aralık çok soğuk bir Pazar günü sabahın çok erken saatlerinde yine Belediye Eski binası önünde toplandık. Bu sezon yoğun katılım var; Etkinliklerimizin ilgi gördüğü anlaşılıyor. Bu gün 62 kişilik bir grup olduk. İki araca tıkış tıkış dolarak hareket ettik.
Vişneli Mahallesinde vardığımızda saat 08.00 olmuştu. Buz gibi bir rüzgarlı hava vardı. Gürül gürül sobası yanan kahveye nerdeyse sığındık. Sıcacık yanan sobanın çevresinde oturup çaylarımızı içerek hafif bir kahvaltı yaptık. Yeni katılan arkadaşlarımız hayli heyecanlıydı. Birbirimize simit, börek, kurabiyeler ikram edip heyecanlarını paylaştık. Sırt çantalarımızı toparlayıp yola çıktık. Köyün içinden yürürken evlerin bahçelerindeki kiraz ağaçlarının kızaran yapraklarının hala dallarda duruyor olması şaşırttı. Oysa ki aralık ayının ortalarına gelmiştik ve havalar iyice soğumuştu. Köyü arkamızda bırakıp karşı yamaçta önce bir zeytinliğin içinden geçtik. Sonra çam ağaçlarının altındaki patikalardan bir yamaçtan ötekine geçerek tırmandık. Yükseklik arttıkça sert bir ayaz çıktı. Üşümemek için atkılarımıza, berelerimize sarındık. Yukarı çıkıp orman içi yoldan aşağıya indik, yolu izleyip yine tırmandık. Hafif bir düzlükte sabah sporumuzu yaptıktan sonra aynı orman yolunu izleyerek uzun uzun yürüdük. Sol tarafımızda bütün güzelliğiyle yükselen, başı kale burcu gibi heybetli iki kaya ile taçlanmış olan dağ ilgi odağımızdaydı. Onu fonda bırakarak epey fotoğraf çekildik. Bu dağa nasıl tırmanırız diye de aklımızdan geçirdik tabii ki. Meyve molasının ardından üç yol ağzında orta yere kocaman bir ateş yaktık. Sırt çantalarından çıkan tavalara sucuklar doğrandı, yumurtalar kırıldı. Rize usulü kuymak bile yapıldı, üstelik tüm ekip tattı. Kurulan sofralarda yiyecekler keyifle paylaşıldı. En büyük güzellik de Hüseyin öğretmenimizin getirdiği cezvede kahve pişirmesiydi. Kahveler ekip içinden beş kişiyle paylaşıldı. Ateş yol kenarından toplanan kumlarla iyice söndürüldü. Söndüğünden emin olunca sırt çantalarımızı yerleştirdik, çöplerimizi poşetlere toplayıp yanımıza aldık. Dönüş yolu çok kısa sürdü. Orman yolundan hızla aşağı indik. Yol kenarları orman işçilerinin kesip istiflediği tomruklarla kaplıydı. Nazarköy’e vardığımızda saat 12.00 yi bulmuştu. Köy meydanında nazar boncuğu tezgahları kurulmuş müşterilerini bekliyordu. Nazarköy, cama renk veren köy. Erkekleri cam atölyelerinde, kadınları pazar günleri tezgahın başında, ellerinde yetiştirmesi gereken kolyeler, anahtarlıklar. Öylesine çalışkan Nazar köylüler. Tezgahları seyretmek başlıbaşına bir zevk. Renk renk, dizi dizi, çeşit çeşit cam boncuklar. Öyle yaratıcı çalışmalar var ki anlaması zor, görmek lazım. Bir gün yolunuzu mutlaka bu köye düşürün, çok seveceğinize eminiz. Çayları, gözlemeleri ayrıca çok güzel. Çaylarımızı içip Nazarköyden ayrılıyoruz . Turgutlu’ya geldik. Gelecek pazara biraz daha zor bir parkurda : Turgutlu, Gökgedik Köyünden Kemalpaşa Ovacık köyüne yürümek üzere sözleşip ayrılıyoruz.”HABER MERKEZİ
Yorumlar
Kalan Karakter: