TURÇEP siyasi parti ve adayları ile görüşmelere başladı
“Madene izin verenlere ve destek olanlara oy yok” diyen TURÇEP, siyasi partiler ve milletvekili adayları ile bu anlamda görüşmelerde bulunurken bir yandan da 22 Mayıs’ta yapılacak “keşif günü” içinde hazırlanıyor
Ülke gündemi 7 Haziran’daki genel seçimlere endekslenirken, doğa katliamlarına karşı çevre mücadelesi verenler de seçimlerle ilgili tutumlarını ortaya koymaya başladı. Turgutlu’da uygulanmak istenen vahşi madencilik projesine karşı yıllardır çevre mücadelesi yürüten TURÇEP (Turgutlu Çevre Platformu) da bu doğrultuda siyasi partiler ve milletvekili adayları ile görüşmeler yapıyor.
İlk olarak AKP Turgutlu İlçe Başkanlığını ziyaret ederek AKP ilçe yönetimi ile görüşme turlarına başlayan TURÇEP, daha sonra Turgutlu Eğitim-Sen’i ziyaretleri sırasında gelen HDP yöneticileri ve Manisa milletvekilleri adayları Ali Alfatlı, Mehmet Tarlabölen, Sibel Genç ve Mejdel Acar ile görüştü. Görüşme turlarını CHP Manisa 1. sıra milletvekili adayı Özgür Özel ile CHP ilçe merkezinde yaptığı görüşme ile sürdüren TURÇEP, son olarak MHP ilçe yönetimi ve 2. sıra milletvekili Zeynel Balkız ile de bir görüşme yaptı.
Siyasi parti ve adayları ile görüşmelerinde Turgutlu Çaldağı’nda işletilmek istenen nikel madeninin çevre ve insan sağlığı açısından yaratacağı tehlikeler hakkında bilgi veren TURÇEP, ayrıca milletvekili adaylarına da madenin yaratacağı çevre felaketine ilişkin bilim adamlarının raporlardan oluşan dosyalardan verdi. Görüşmeler sırasında seçimlere ilişkin tutumunu da açıklayan TURÇEP, bu tutumunu “doğa katliamcılarına, madene destek olanlara, izin verenlere oy yok” sözleri ile ifade ediyor.
Madene izin verenlere oy yok
Konuyla ilgili açıklama yapan TURÇEP Dönem sözcüsü İsmail Alsaç, 7 Haziran seçimlerinin çok yönlü anlamı ve önemi olduğunu vurgularken, “Yıllardır çevre felaketine karşı topraklarına sahip çıkma ve insanca yaşam hakkı için mücadele verenlerin böylesi anlam taşıyan seçimler karşısında seyirci gibi davranması beklenemez. Yaşadığımız topraklar dünyanın en bereketli toprakları ve 18 milyon ton sülfürik asitin kullanılacağı, üstelik dünyanın hiçbir ülkesinde kabul görmeyen bir madencilik projesinin laboratuarı haline getirilmek isteniyor. Bu nedenle seçimlerdeki tavrımızı “bu madene destek olanlara, izin verenlere oy yok” sloganıyla ifade edeceğiz. Bu konuda her türlü imkanı değerlendirecek şekilde kampanyalar da yapacağız” dedi.
Sözümüzü ilk önce 22 Mayıs’ta söyleyeceğiz
Çaldağı’ndaki madencilik projesine karşı mücadelelerini hukuksal olarak da sürdürdüklerini kaydeden TURÇEP Sözcüsü Alsaç, Bakanlığın 2. ÇED raporunu onaylama kararını yargıya taşıdıklarını hatırlatarak, mahkemenin konu hakkında bilirkişi tayin edilmesine karar verdiğini bildirdi. Bilirkişi keşif tarihi konusunda mahkeme tarafından 22 Mayıs tarihinin belirlendiğini de açıklayan Alsaç, şunları söyledi: “Bu nedenle madene karşı sözümüzü ilk olarak 22 Mayıs’ta söyleyeceğiz. Bilim bu madenciliğin facia yaratacağını söyledi. Bizler de 22 Mayıs günü Çaldağı’da keşif sırasında halk olarak sözümüzü söyleyeceğiz, bu madeni istemediğimizi, kapatılmasını istediğimizi belirteceğiz. Dünyanın en bereketli toprakları üzerinde yaşayan “halk” diye bir değerin olduğunu da bu vesileyle göstereceğiz. Bu nedenle her kesimden yurttaşlarımızın bu onurlu mücadelemizde 22 Mayıs günü yanımızda olmasını bekliyoruz.”HABER MERKEZİ
Yorumlar 1
Kalan Karakter: