TURÇEP Sarıbey köyünde bilgilendirme toplantısı yaptı

TURÇEP Sarıbey köyünde bilgilendirme toplantısı yaptı

Köylü kadınlar: "Biz bu madeni kesinlikle istemiyoruz!"

TURÇEP’in Çaldağı’ndaki maden işletmesine karşı yürüttüğü çevre mücadelesi giderek geniş kitlelere yayılmaya devam ederken, madene karşı tepkili olanların daTURÇEP’e destek ve katkıları her geçen gün daha da artıyor. Bu gelişmelerle birlikte çalışmalarını artan bir tempo içinde devam eden TURÇEP, köy çalışmalarını da hızlandırdı. Bu amaçla 21 Mart akşamı da ilçeye bağlı Sarıbey köyüne kalabalık bir gurupla giderek köy halkına Çaldağı’ndaki maden işletmesi ve yaratacağı çevre tahribatı hakkında bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.

'Bu maden çevre ve insan sağlığı açısından zararlı'

Sarıbey köyünde TURÇEP tarafından köy kahvehanesinde düzenlenen bilgilendirme toplantısına konuşmacılar olarak Prof. Dr. Yaşar Uysal ve bir yakınını kaybetmesi nedeniyle katılamayan Prof. Dr. Ali Osman Karababa’nın yerine, kendisinin görevlendirdiği Uzman Dr. Hür Hassoy yer aldılar. TURÇEP yürütme Kurulu Üyesi ve TEMA Turgutlu Temsilcisi Ayla Yönet’in yaptığı kısa açılış konuşmasının ardından söz alan Uzman Dr. Hür Hassoy, nikel maden işletmesinin bu yöntemlerle yapılan madencilik nedeniyle insan sağlığı açısından ne gibi zararları olduğunu bilimsel verilerle ve görsel olarak sunarak aktardı. Çaldağı’nda uygulanacak olan madencilik yönteminin bu nedenle gelişmiş ülkelerde uygulanmasına izin verilmediğini vurgulayan Uz. Dr. Hassoy, sülfürik asit kullanımının ise yaşanılacak çevresel sorunların boyutunu tam bir faciaya dönüştürecek nitelikte tehlike yaratacağını kaydederek, “Sonuçta bu maden işletmesi engellenemezse, bunun anlamı hem çevre sağlığı, hem de insan sağlığının tamamen elden gitmesi demek olacaktır. Böyle bir maden işletmesine, dünyanın en cennet tarım harikası olan bir yerde izin vermek bile başlı başına bir faciadır” dedi.

'Toprağınıza sahip çıkmazsanız elim iki yakanızda olacak'

Daha sonra söz alan Prof. Dr. Yaşar Uysal da, kendisinin bir çiftçi çocuğu ve köylü olduğu, yaz dönemlerinde çiftçilikle de uğraştığını söyleyerek konuşmasına başlaması, köylülerin kendisini daha büyük ilgi ile dinlemesine etken oldu. Konuşmasında ağırlıkla tarımın ve tarım toprağının hem ülke, hem de halk açısından taşıdığı öneme vurgu yapan Prof. Dr. Yaşar Uysal, Gediz Havzası’nın ise dünyanın en verimli 7 tarım bölgesinden biri olduğuna dikkat çekti ve köy halkını da “Bu maden işletmesini açıkça istemiyoruz demelisiniz. Bu maden işletmesine kesinlikle izin vermemelisiniz. Böyle bir cennete sahip çıkmalısınız. Eğer bunu yapmazsanız, öbür tarafta elim iki yakanızda olacak. Bunu hem bir bilim insanı, hem de sizin gibi bir çiftçi çocuğu, bir köy çocuğu olarak, yani içinizden biri olarak söylüyorum” diyerek, köy halkını TURÇEP’in verdiği çevre mücadelesine destek vermeye davet etti.

Köylü kadınlar: 'Biz bu madeni istemiyoruz'

TURÇEP bileşenlerini oluşturan sivil toplum örgütü temsilcilerinden yaklaşık 30 kişilik bir toplulukla gidilen Sarıbey köyündeki bilgilendirme toplantısına köy halkının yoğun ilgisi olduğu görüldü. Özellikle kadınların gösterdiği ilginin yoğunluğu ise dikkat çekti. Panel sonrasında kadınların “Biz bu madeni kesinlikle istemiyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı olması, toprağımızın temiz kalması bizim için her şeyden daha önemli” şeklinde tepkilerini ifade etmesi ve maden işletmesine karşı ne yapmaları gerekirse buna hazır olduklarını belirtmesi ise oldukça anlamlıydı.

Stratejik köy

TURÇEP yetkilileri, Sarıbey köyünün kendileri için madene karşı yürütülen çevre mücadelesinde çok önemli yerlerden biri olduğunu vurguladılar. Maden şirketi tarafından özellikle Sarıbey köyüne çok önem verildiğine dikkat çeken TURÇEP yetkilileri, “Maden şirketi ile işbirliği artık aşikar olan Belediye Başkanı Serhat Orhan’ın Sarıbey köyünden olması, şirketin halkla ilişkiler müdürlüğüne getirilen, amca oğlu Ahmet Orhan’ın yine bu köyden olması, Sarıbey köyünün maden şirketi için stratejik önemi olduğunu gösteriyor. Bu bakımdan bu akşam Sarıbey köy halkının bizlere gösterdiği ilgi ve verdikleri destek çok önemli ve anlamlı bir gelişmedir” değerlendirmesinde bulundular.

METİN SERT