EGEUMUT Hastanesi Radyoloji Uzmanı Uzm.Dr. Volkan Tanı, Tiroid Kanseri ile ilgili olarak gazetemize bilgilendirici açıklamalarda bulundu.
Uzm. Dr. Volkan Tanı yaptığı açıklamada: “Tiroid kanseri, tiroid bezinin hücrelerinden köken alan bir kanserdir. Bu kanser, diğerlerine göre çok daha az görülür ve hastalığın seyri oldukça iyidir. Eğer doğru tanı ve tedavi uygulanırsa hastalık tamamen ortadan kaldırılabilmektedir. Toplumda görülme sıklığı %4.2′dir. Hayat boyunca kadınlarda tiroid kanseri riski erkek hastalara nazaran daha sıktır. Tiroid kanseri sıklık sırasına göre papiller kanser, folliküler kanser, medüller kanser ve anaplastik kanser olmak üzere 4 gruba ayrılır.
TİROİD KANSERİ TİPLERİ
Papiller kanser: Genellikle iyi seyreden bir kanserdir. Bütün tiroid kanserlerinin %80′ine yakını papiller kanserdir. Belirti vermeyebilir ve uzun yıllar tiroid bezinde kalabilir. Hastanın bu durumda hiçbir şikayeti olmayabilir. Her yaşta görülebilir ve gençlerde daha iyi seyreder. En sık 40′lı yaşlarda ortaya çıkar. Vücudun başka organlarına yayılabilir. Bu durumda hastalığın seyri daha kötüdür.
Folliküler kanser: Papiller kanserden sonra en sık görülen tiroid kanseridir. Fakat görülme sıklığı papillere göre oldukça azdır. Sıklıkla tiroid bezinin zarına ve damara yayılır. Bu kanser tipi en sık akciğer ve kemiğe yayılır. Ayrıca komşu yapılara, örneğin nefes borusuna yayılma ihtimali vardır. En sık 50 yaşından sonra ortaya çıkar. Folliküler kanser, daha hızlı seyreder, tekrar etme ihtimali fazladır.
Medüller kanser: Tiroid bezi kalsitonin hormonu salgılar. Bu olayı tiroid bezindeki C hücreleri gerçekleştirir. Bu yüzden bu hormonun salgısı kanser vakalarında artmıştır. Bu kanserde tiroid bezinin çıkarılması gerekir. Eğer lenf bezlerine de yayılım yapmışsa, bu bezler de ameliyatla çıkarılır. Yukarıdaki iki kanserden daha az sıklıkta görülür. Hastaların yaklaşık 1/4′ünde ailesel geçiş vardır. Yani ailesinde medüllertiroid kanseri olanlarda risk artmıştır.
Anaplastik kanser: En az görülen tiroid kanseri tipidir. Çok hızlı seyreder. Tiroiddeki kitle hızlı gelişir ve büyür. Solunumu güçleştirdiği durumlarda soluk borusunun çıkarılması gerekebilir. Radyoterapi ve kemoterapi uygulanır.
TİROİD KANSERİ NEDENLERİ
Yapılan araştırmalara göre bazı radyoaktif maddelere maruz kalan kişilerde tiroid kanseri görülmektedir. Bu maddelerden en önemlisi uranyumdur. Örneğin Çernobil’deki nükleer santral kazasıyla beraber bu bölgede yaşayan kişilerde tiroid kanseri görülme sıklığı artmıştır. Bazı tiroid kanserlerinde ise genetik mutasyonların rol oynadığı düşünülmektedir. Sık karşılaşılan sorulardan birisi tanı sırasında ya da tedavide kullanılan bazı radyoaktif maddelerin kansere neden olup olmadığıdır. Bu amaçla kullanılan maddelerin miktarları oldukça azdır. Vücuttan atılma süreleri ise çok daha kısadır. Bu yüzden kansere neden olma ihtimalleri düşüktür. Ancak bu gibi durumlara maruz kalmamış kişilerde dahi tiroid kanseri görülebilmektedir.
TİROİD KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Tiroid kanserlerinin birçoğunda hiçbir şikayet olmaz. Bazı vakalarda lenf bezleri büyümüş ya da boyunda kitle meydana gelmiştir. Hastaların az bir kısmında ise boğazda sıkıntı hissi, ağrı, nefes almada güçlük çekme, ses kısılması, yutma güçlüğü olabilir. Fakat dediğimiz gibi bunlar hastaların az bir kısmında görülür. Birçok tiroid kanseri belirti vermez. Hatta tanı anında hastaların bir kısmında başka organlara yayılma saptanır.
TİROİD KANSERİ TANISI NASIL KONUR?
Öncelikle kandaki hormonların miktarını belirlemek için testler yapılır. Hormon değerleri yüksek çıksa da çıkmasa da diğer tetkiklerin yapılması gerekir. Çünkü bazı tiroid kanserlerinde bu değerler yüksek bazılarında ise normaldir. Yapılan ultrasonografi ve renkli Doppler ultrasonografi en hızlı, kolay ve ucuz uygulanabilir inceleme yöntemi olup tiroiddeki kitle kolaylıkla görülebilir. Genellikle tiroidde bir çok nodül saptanabilir ama saptanan nodül belirgin hipoekoik ise, sınırları düzensiz ve şekilsiz ise, nodül içerisinde distal akustik gölge oluşturmayan hiperekojenfoküs varsa, nodül içinde belirgin artmış arterializasyon söz konusu ise nodülün malign yani kanser olma ihtimali yüksektir.
Sintigrafi saptanan nodülün sıcak veya soğuk nodül olduğun gösterebilmektedir, ancak küçük boyuttaki nodüller sintigrafide saptanamayabilmektedir. Tanıyı kesin koymak için biyopsi almak gerekmektedir. Ancak çok küçük nodüllerden yapılan biopsilerde doğru sonuç elde edilemeyebilmektedir. Bu konuda çeşitli sebepler söz konusudur. Ancak tiroidde görülen bütün kitlelere bu yöntem uygulanabilmektedir. Oldukça değerlidir. Kanserin tipinin kötü olması, tümörün yayılım göstermesi, çapının büyük olması (>1cm), tedavinin geç başlaması hastalığın seyrinin kötü olmasına yol açar. Tümör tek bir odak halinde ise, yayılmamışsa, çapı küçükse hastalığın seyri daha iyidir.” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi
Yorumlar
Kalan Karakter: