Tetik: “Cumhuriyet Kadınları 18 yaşında”

Tetik: “Cumhuriyet Kadınları 18 yaşında”

“5 ARALIK TÜRK KADININA SEÇME ve SEÇİLME HAKKI VERİLİŞİNİN 81.YIL DÖNÜMÜ VE CUMHURİYET KADINLARI 18 YAŞINDA”

CUMHURİYET Kadınları Derneği Turgutlu Şube Başkanı Zehra Tetik, 5 Aralık Türk Kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 81.yıldönümüyle ilgili bir açıklama yayınladı.

                  Tetik açıklamasında: “Ülkemizin harcında erkeklerle eşit emeğe sahip olan kadınlarımızın erkeği ile yan yana yürümek hakkıdır.Ve kadınımıza bu hakkı teslim eden yegane değer Cumhuriyettir.Bizler " FITRAT"ımızın en önemli özelliği olan değerbilirlikle Cumhuriyetimize sahip çıkıyor ve Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK'e bu vesileyle bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz.

                  Seçme ve seçilme hakkını birçok Avrupa ülkesinden önce kazanmış olan Türk kadınına güvenini belirtirken Atatürk şöyle diyordu:"Bu karar,Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir.Çarşaf içinde,peçe altında,kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir.Türk Kadını evdeki medeni mevkiini selahiyetle işgal etmiş,iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir.Siyasi hayatla,belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor.Uygar ulusların birçoğunda kadından esirgenen bu hak,bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır."

                  5 Aralık 1934'te "Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı" ile 1 Mart 1935'te parlamentoya 18 kadın milletvekili girdiğinde meclisteki kadın temsil oranı %4,5 idi.2011 seçimlerinde meclisteki kadın vekil sayısı 78,temsil oranı %14 oldu.Bir önceki seçimlere göre bu durum bir başarı sayılsa da asla yeterli değildir.7 Haziran 2015 seçimlerinde, TBMM'de kadın vekil rekoru kırılmış, 97 kadın vekil TBMM'ye girmeyi başarmıştı.1 Kasım seçimlerinde TBMM'ye girebilen kadın vekil sayısı 82'te kaldı. Bu sonuçlara göre, 1 Kasım seçimlerinde kadınlar, 550 sandalyeli TBMM'de yaklaşık yüzde 15 oranında temsil edilecekler.80 Yılda %4.5 tan %15’e varmış olması başarı sayılsa da yetmez.Son belediye seçimlerinde 2924 Belediye başkanından yalnızca 26'sı kadındır.İkisi Şehir Belediye Başkanı olsa da bin de 8 gibi bir oranı değiştirmemektedir.

                  Ülkemizin temel sorunlarında karar alma sürecine etkin katılma,bu sorunları kadın-erkek birlikte çözmek gereği yalnızca hak değil,aynı zamanda bir yurttaşlık görevidir.Ancak kadın kendisine yüklenen misyonla maalesef geri plana itilmiştir.Ama biz kadınlar,haklarımızı korumada direnerek temsil gücümüzü arttırmada kararlıyız. Cumhuriyet Hükümeti, gözleri ile dünyayı görebilecek ve akılları ile toplumları yönetebilecek kadınların yetiştirilmesini hedeflemişti.Ne var ki son 13 yılda emperyalizm ve orta çağ güçlerinin tırmanan saldırıları ile devrim yasalarımızın bazıları tümü ile yürürlükten kaldırılırken,bazıları da pratikte uygulanamaz hale getirildi.Yasalar ölü birer metin olmaktan ileri gidemediler.Ne yazık ki din,yeniden istibdat kurmak isteyenlerin elinde araç oldu.Böylece, yasalardaki ilerlemeler ya yaşama geçmedi ya da yeni yasalarla etkisizleştirildi.Evde,işte ve siyasette eşitlik ortadan kaldırıldı.Ülke bir yandan savaşa sürüklenirken kadın yurttaşlar yeniden zor durumdalar.Peki ne yapmalı?Engelleri aşmak örgütlülüğü geliştirmekle olanaklıdır.

                  İşte tam da bu nedenle, Kadınların milletvekili seçilme haklarının yıl dönümü olan 5.12.1997 yılında kurulmuş olan derneğimiz, bugün 18.yaşında.15 şubat 1997 günü,Ankara Tandoğan'da "Şeriata Karşı Kadın Yürüyüşü"adıyla düzenlenen ve 50.000'i aşkın kadının katıldığı yürüyüşte,iktidarın kadını eve kapatma girişimleri karşısında seslerini yükselten kadınlarımız bu mitingi bir örgütle taçlandırma kararı verdiler.37 arkadaşımızın güçlerinin birleşmesiyle kurulmuş olan derneğimizi en iyi ifade edecek olan isim"Cumhuriyet Kadınları"idi.Kadınlar kurtuluş mücadelemize sundukları katkı ile cumhuriyetin hem yaratıcısı hem de onun eserleri idiler. Kuruluşundan bu yana alanlarda Cumhuriyet kazanımları için verdiğimiz mücadeleyi sürdürerek ülkemizin her yanında tek tek yanan çoban ateşleri gibi bugün yetmiş şubeye ulaştık.

                  Ulusal Kurtuluş Savaşımızın ideallerine sıkı sıkıya bağlı, Cumhuriyetimizin aydınlanma Devrimlerini korumak,yaymak ve yaşatmak için çalışan Derneğimizin,kuruluş gününün Seçme Seçilme Hakkı Kazandığımız 5 Aralık gününe denk getirilmesinin nedeni de budur.Kadınlarımızı bilinçlendirerek sosyal yaşamın içine çekmek,ülkenin kaderinde söz ve karar hakkına sahip olduğunu hatta bunun bir yurttaşlık hakkı olmakla kalmayıp sorumluluk taşıdığını anlatmaktır. Söz hakkımızı örgütlü mücadele ile hep birlikte kullanıyor, haksız savaşlara, her türlü şiddete, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı çıkarak yaşama hakkını savunuyoruz. Eğitim kız çocuklarımız ve kadınlarımız için insan olmanın vazgeçilmez hakkıdır.Bu bilinçle kadınlarımızı çağdaş, bilimsel,laik eğitimin savunucusu olmaya davet ediyoruz.

                  İnsan haklarının ancak bağımsız bir ülkede var olacağını bilerek,bağımsızlığımızı ve cumhuriyetimizi canımız pahasına koruyacak,savunacağız.. İşgal altındaki Anadolu’da Halide Edip,”Kalbimizdeki isyan kuvvetimizdir”diyor ve ekliyordu:”Her karanlık gecenin sabahı vardır.” Yurdumuzun esenliğinin bizim esenliğimiz olduğu bilinciyle,çocuklarımızı yalansız talansız daha özgür bir Türkiye'de yaşatmak,sabahın sahibi olmak istiyorsak umutsuzluğa yer yok.

                  Atatürk’ün dediği gibi,övüneceğiz,çalışacağız ve güveneceğiz kendimize... Nice 80 yıllara diyerek tüm kadınlarımızın 5 Aralık gününü kutluyor,mücadeleyi bırakmamalarını temenni ediyorum...  Kamuoyuna saygılarımla.” dedi. Haber Merkezi