Sönmez, “Ben anne karnında yazmaya başladım”
İZMİR(Ege Ajans)- Yazar, Gazeteci, Fotoğraf Sanatçısı Tekin Sönmez İzmir Kitap Fuarı’nda “Anna Karenina ve Tolstoy da Kadın” başlıklı söyleşi gerçekleştirdi.
Söyleşiye; Tolstoy okurları, Tekin Sönmez hayranlarının yanı sıra Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri katıldı.
Osmanlı-Rus savaşını anlatarak söyleşiye başlayan Sönmez, “Annem ve babam Kars Sarıkamış Soğanlı dağlarından geliyor. Bolşevik devrimine kadar oralar Çarlık Rus toprakları idi. Sonra bize bıraktılar. 50 yıl vergi alınmadı. Orada yaşayanlar uzun bir süre askere çağrılmadılar. Herkes kendi anadilini konuştu. Sarıkamış böyle kuruldu” dedi.
Sönmez, “Orada o dönemde yaşayan bir doktorun notları elime geçti. Notları okudum ve kendime şunu sordum, Tolstoy Anna Karenina’yi neden ölüme mahkûm etti. Bu karakter üzerine kafa yorarken Tolstoy’un arka planına bakmaya başladım. Roman 150 yıl önce yazılmış. Bir başka dikkatimi çeken nokta ise ABD de yapılan bir araştırmada en önemli yapıtların başında Anna Karenina’nın seçilmiş olmasıdır. Tolstoy zengin bir aileden gelir fakat babası çok çapkındır. Metreslerinin sayısı bilinmemektedir. Annesini genç yaşta kaybeder. Tolstoy zor bir çocukluk geçirir o yüzden de hassastır. Her olayda ağlar. Anna Karenina’yı yazdıktan sonra kendini suçlu hisseder bir daha da büyük bir yapıt yazamaz” diye konuştu.
Sönmez’e göre Tolstoy eğer Anna Karenina’yi öldürmeseydi Rus toplumu kendisine kızar ve sorgulardı. Sönmez; “Tolstoy ondan sonra uzunca bir süre güçlü bir eser yazamamıştır. Acı çekip, mutsuz bir hayat sürmüştür. Ömrünün sonuna kadar iç çatışmayla yaşamıştır” diye konuştu.
Söyleşinin sonunda kendi hayatına değinen Sönmez, annesini küçükken veremden kaybettiğini, 40 tane roman yazdığını 4 yaşında okuma-yazma öğrendiğini söyledi. Yazmayı çok sevdiğini hatta annesinin karnında yazmaya başladığını dile getirdi. Bütün eserlere bakarken mutlaka yazarların hayatlarını incelemek gerektiğinin altını çizen Sönmez; “Yazarın hayatındaki kadın-erkek ve anne-baba figürünün roman yazarken çok etkili olur” dedi.
TOLSTOY ANNA’NIN ÖLÜMÜNDEN SONRA KENDİNİ SUÇLADI
Sönmez, “Anna Karenina’yı Tolstoy’un neden öldürdü kısmına gelince Anna zengin ve entelektüeldir. Evli bir çocuk sahibidir fakat evliliği monoton gitmektedir. Bir gün abisi ile kardeşinin arasını yapmak üzere Moskova’ya gider. Orada Vronski ile tanışır ve ona âşık olur. Vronski genç, zengin ve yakışlıdır. Vronskiyi Kiti de sevmektedir. Anna, Kiti’nin önünü keser ve Vronskiyle aşk yaşamaya başlar. Anna ilk çocuğunu da bırakır. Ayrıca Vronski’den birde çocuk doğurur. Eşi kendi itibari için boşanmayı reddeder ve Anna’dan ayrılmasını söyler. Anna kabul etmez eşi boşanmayı göze alır fakat eşinin ölmek üzere olduğunu öğrenir ve onu affeder. Bunu üzerine Anna ve Vronski müthiş utanç duyarlar. Anna ise Rusya'da toplumdan dışlanır; gittikçe huysuz, kıskanç bir kadına dönüşür ve Vronski ile arası bozulur. O dönemde Rus toplumunda evli bir kadının başka bir erkekle yaşaması kabul edilmez. Anna Vronski’nin artık kendisini sevmediğini düşünür. İyice içine kapanır en sonunda kendini trenin altına atarak intihar eder” dedi. (GKBT-OK)
Yorumlar
Kalan Karakter: