Turgutlu Belediyesi Kültür Yayınları dizisi içinde yayınlanan bir kitapla daha karşılaştık bu ay: Emekli Tarih Profesörü Salih Özbaran'ın KasabaYazıları derlemesiyle.
Belediye Başkanı Çetin Akın'ın Sunuş yazısıyla başlamış eser. Ardından yazarın Turgutlu'da Cumhuriyet Rejimi'nin temel atması sürecinde, Belediye Reisliği başta olmak üzere çeşitli görevlerde bulunmuş olan Cevdet Öktem'i anarak sıralanmış tespitleri, yorumları; bir vefa borcunu hatırlatmış Kasabalılara:
Çocukluğumda görürdüm
Bilgi yoksunluğumda
Atatürk Bulvarı'nda mütevazı
Düşünceli ve ağır adımlarında.
Zamanla duydum öğrendim
Önceki kuşaklardan gazetelerden
Ahmet Hamdi'nin merceğindeymiş
Sıtkı Ağabey'in fotoğraflarından.
Anladım ki taze Cumhuriyet'miş
Çağdaşlıkmış, uygarlıkmış zihnindeki
İstiklâli yaşamıştı istikbaldi umudu
Ağaçtı, ekindi, aydınlığa erişmekti.

Kasaba Yazıları'nın ön kapağını, şu an "Turgutlu Kent Müzesi" olarak faaliyet gösteren ve bir zamanların "Üzümcü Konağı" olan güzel yapı süslüyor; arka kapağında ise kısaca Salih Özbaran'dan söz ediliyor:
"Ülkemizin önemli tarihçilerinden birisi olan Salih Özbaran, Kasaba Yazıları'nda memleketi olan Turgutlu'yu ele alıyor. Klasik anlamda tarihçilik yapmıyor Özbaran; tarihi çevre değerleriyle bütünleştiriyor, yaşanmışlıkların sağladığı deneyimleri bilimin gölgesinde ve sanatsal estetiğin gerektirdiği yöntemle toplumsal duyarlılığın pekişmesinde yararlı olmaya çalışıyor".
Kitap, beş bölüme sığdırılmış 48 makaleden oluşuyor; "Turgutlu geçmişiyle daha zengin" ilkesinden hareketle önemli olgulara, tarihsel doku ve çevre sorumluluğuna, 23 Nisan'dan 29 Ekim'e, simge yapılardan tarihsel coğrafyaya kadar çeşitli konulara değiniyor. Tüm bunları öğrenci ve meraklıları bilgilendirebilecek üslup ve yöntemle sunmaya çalışıyor. Tarihi gündelik yaşama indirgiyor.
Profesör Özbaran, derlemesini sonlandırırken, yarım yüzyılı geçen tarihçilik kariyerinde Kasaba'yı nasıl bütünleştirdiğini, onu nasıl evrensel boyutlarda görmek istediğini belirtiyor:
"Biraz deneyimli olmanın avantajıyla ve beni büyüten kentimin geleceğini düşünerek birkaç sayfa eklemek geldi içimden. Mesleğim gereği de okuyucuyu tarih derinliğiyle başbaşa bırakmak istedim. Tarih, saygıdeğer bir bilgi dalıdır ondan; -tarihçiler kanalıyla- çok şey öğrenebileceğine inanılmıştır. Bu inanç günümüzde de sürmektedir. Herşeyden önce tarih yaşanılmış yıllar, yüzyıllar, binyıllarda ortaya çıkmış olay ve olguların -öğretici olsun veya olmasın- kalıcı değer taşıdıklarını, onlar karşısında nasıl davranıldığını, böylece de nasıl bir gelecekle karşılaşılabileceğini anlamak üzerine kurgulanmıştır. Yerel ölçekte Turgutlu'dan geriye doğru gözetlemek, daha ziyade yakın geçmiş ve Cumhuriyet süreciyle bütünleştirilmek istenmiştir. Geçmişin bir tahlili sayılan tarih bilgisinin -merkezden, tek otoriteden, saraydan değil- halkı temsil eden bir kasabanın moleküllerinden geleceği varsayılmıştır. Tarih küçük birimlerin meyvelerinden tat almaktadır; onların katkılarıyla genel yargılara, söylemlere ve yorumlara varmaktadır. Turgutlu (Kasaba) bu varsayımın çok güzel bir örneğidir".
Doğan ÇİZMECİ
Yorumlar
Kalan Karakter: