KÜN / Necdet Aracı
(sekizinci nehir)
SALÂHEDDİN PEKAVCI ANISINA
Haa! Bir de Selo vardı
unutmamalı onu da.
Dramalı Salâheddin
babası İskeçeli.
Altmış sekizini sürüyordu daha
yetim kaldığında Kasaba’nın kedileri
kuşları köpekleri.
Haşır neşir olduğundan
onlarla çocukluğundan beri
biliyordu hepsinin dillerini;
-Dur kızım yapma yaramazlık
itişip kakışmayın böyle!
İnsanlara mahsustur o haller
siz olmayın öyle!
Yirmi bin dolar
Amerikan parasıyla
düştüğünde miras ona
paylaştı yıllar önce kuşlarla
kedilerle köpeklerle.
-Önce kuşlarım doyacak
sonra ben!
Önce kedilerim doyacak
sonra ben!
Önce köpeklerim doyacak
sonra ben!
Çıkarıp boynundan
has yün atkısını
sarıp sarmalardı içlerinden birini
-Üşüdün mü kızım?
Üşüdüm ben de!
Ne yapalım hayat böyle!
Günlerden bir gün
kuşluk vakti tam
(nasıl bir soğuktu ama!)
yığılıp kaldı oturduğu yerde;
-Ben kötüyüm Vedat abi
götürür müsün beni hastaneye?
Biri çıkarken hekimlerin
giriyordu diğeri içeriye.
Yağlı iğneler yapıldı
serumlar takıldı filan.
Ama duramıyordu Salâheddin
yerinde.
-Size diyorum size!
Bırakın beni gideceğim!
Diyorum size kuşlarım bekler beni
gideceğim diyorum size
kedilerim beni bekler köpeklerim!
Bırakın beni gideceğim !
Gitti.
Soldu o gece gözlerinin feri
Dramalı Salâheddin’in.
Büzüldü bir cenin gibi
dondu sabaha karşı onun
alevler fışkıran yüreği.
Kuşlar öylece bekleşiyordu
kediler köpekler de öyle.
Söyleşiyordu Selo onlarla sanki
duyulur duyulmaz bir sesle;
-Bilir misiniz ne kışlar gördük biz
ne fırtınalar boranlar ne karanlıklar.
Ama her kış döndü usulca bahara
her karanlık aydınlığa!
Durun bakalım daha
nasıl ısınacak içimiz
yeşerecek tabiat nasıl da!
Değireceğiz ayaklarımızı
Gediz’in serin suyuna,
Bırakacağız savrulsun saçlarımız
Çaldağı rüzgârında.
Ne yemişler toplayacağız ovadan daha
göreceksiniz!
Gökyüzü babamızdan çünki
gebe kalacak yine toprak anamız.
Arınacak
arınacak göreceksiniz
ağulanan ruhlarımız!
Yorumlar
Kalan Karakter: